BAYRAKTUTAN, YUSUFELİ'NİN SORUNLARINI MECLİSE TAŞIDI

BAYRAKTUTAN, " YUSUFELİ'NİN VE YUSUFELİLİNİN SESİNİ DUYUN”
CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, Yusufeli ilçesinin sorunları hakkında
konuşmak için Mecliste söz alarak, “Burada bir kanayan yara var. Yusufeli'nin
ve Yusufelilinin sesini duyun” dedi.
Haber:Hayati Akbaş
ANKARA-CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, Yusufeli ilçesinin sorunları
hakkında konuşmak için Mecliste söz alarak, “Burada bir kanayan yara var.
Yusufeli'nin ve Yusufelilinin sesini duyun” dedi.
Bayraktutan yaptığı konuşmada; “Değerli milletvekilleri, Artvin'in Yusufeli ilçesi
Yusufeli'nde yapılan HES nedeniyle, büyük bir baraj inşaatı nedeniyle komple sular
altında kalıyor. Üç yıl evvel burada yapmış olduğum konuşmaya bir tabutla çıkmıştım,
"Bir ilçeyi canlı canlı toprağa gömüyorsunuz." diye ifade etmiştim ve gelinen noktada
üzücü bir tabloyla karşı karşıyayız. Neden? Değerli milletvekilleri, olay şu: Bakın,
Yusufeli'ni yeni yerleşim yerine bağlayacak olan bir viyadük çalışması var. Bu
viyadük çalışmasında bir problem var, halk bu konuda büyük bir mağduriyet
içerisinde. Neden? Çünkü yeni yerleşim yeriyle alakalı çalışma tamamlanmamış
değerli milletvekilleri. Yusufeli’ni buraya bağlayacak, yeni yerleşim yerine bağlayacak,
200 metreden geçecek olan bir viyadük çalışmasıyla alakalı olarak Karayolları Genel
Müdürlüğü tarafından bir çalışma başlatılıyor, 200 metreden geçecek ve Yusufeli'nin
kalbinden geçecek bir çalışma. Eğer bu çalışma başlarsa… Çünkü yeni yerleşim
yeriyle alakalı işlem tamamlanmadığı için hemen altında, Yusufeli'nin göbeğinde, can
kalbi olan yerde bir çalışma olacak ve orada insanlar, esnaf, halk derin bir
mağduriyetle karşılaşacak değerli arkadaşlarım. O da neden? Bakın, bunun
yapılacağı yer, bu viyadüğün yapılacağı yer Yusufeli'nin ilçe merkezinin göbeği.
Burada Halit Paşa Ortaokulu var, 700 öğrencisi var değerli arkadaşlarım; 20'nin
üzerinde esnaf var, iş yerlerini kapatacaklar; 100'e yakın konut var, 58 civarında
olduğundan bahsediliyor ama sadece bunlarla, bu lokal rakamlarla ifade edilmeyecek
kadar bütün ilçeyi etkileyebilecek bir tabloyla karşı karşıyayız. Değerli milletvekilleri,
yeni yerleşim yeri tamamlanmadan eğer bu viyadük çalışmasına başlanırsa bir ilçeyi
canlı canlı toprağa gömeceğiz. Şimdi, Yusufelili, Yusufeli'nin esnafı, Yusufeli halkı
bütün Türkiye'ye, yüce Parlamentoya seslenmeye, sesini duyurmaya çalışıyor, diyor
ki: "Eğer bu çalışmaya başlarsanız…" Çünkü, bakın, değerli milletvekilleri, burada bir

esnaf bile mağdur olursa, konutları boşaltırsak o konutlardan boşalacak olan kişilerin
Yusufeli'nde bir tane bile ev bulması mümkün değil değerli arkadaşlarım. Burada
tarihî bir yanlış yapıyoruz. Yeni yerleşim yeriyle alakalı olarak, tamamlanacak
inşaatın üç dört yıldan evvel tamamlanması mümkün değil ama biz ne yapıyoruz?
Dört sene sonra tamamlanacak olan bir inşaatla, yeni yerleşim yeriyle alakalı olarak
biz bugünden Yusufeli'nin ilçe merkezinde tozla, toprakla yeni bir 200 metrelik
viyadük yapmaya çalışıyoruz. Bu ne demektir biliyor musunuz? Bir ilçeyi baştan,
hiçbir şey olmadan, inşaat tamamlanmadan canlı canlı toprağa gömmektir. Böyle bir
düzenleme yaparsak değerli milletvekilleri, toz toprak altında kalan bir ilçe, toz toprak
altında kalan bir esnaf gerçeğiyle karşı karşıyayız. O nedenle, Yusufeli halkı şunu
diyor: "Devletimizin vermiş olduğu karar başımızın üzerinedir." Bakın, kolay bir olay
değil, mezarlarını çıkartıyorlar başka yere götürüyorlar, doğdukları yerler, doydukları
yerler, anıları var, hayalleri var, çocuklukları orada geçmiş, babalarının, dedelerinin,
nenelerinin cenazeleri, mezarları orada. Hiçbir şey demiyorlar ama şimdi kalkıp
Karayolları Genel Müdürlüğü hiçbir şey olmamış gibi bugünden başlıyor -bugün yarın
kamulaştırma evraklarını gönderecekler- Yusufeliliye diyor ki: "Burayı terk et." 700
öğrencisi olan, o ilçenin en büyük okulunu prefabrik bir şekilde başka bir yere
taşımaya çalışıyorlar. Sayılamayacak, 20 tane belki daha fazla rakamda bir esnafı
oradan caydırmaya çalışıyorlar. Daha doğrusu en önemli olan, en metropolitan
durumda olan, kent merkezi sayılabilecek bir yere biz ne yazık ki bir hançer
saplıyoruz değerli arkadaşlar.
O nedenle, buradan Hükûmet yetkililerine sesleniyorum: Değerli arkadaşlarım,
Yusufeli, Artvin'in güzel ilçelerinden bir tanesi. İnsanı güzel insanlar, hiçbir şey
demediler, serzenişte bulunmadılar. "Türkiye için Yusufeli'ni feda etmek istiyorsanız
sadece başımızın üzerine." dediler. Ama Hükûmetten de şunu bekliyorlar: Bakın,
böyle bir çalışma bir ilçeyi anılarıyla beraber yok eder. Şimdi, baraj olmadan, baraj
tamamlanmadan -baraj duvarı tamamlanmış- siz yeni yerleşim yerini tamamlamadan,
"Yeni yerleşim yerinde bir tane konut, bir tane iş yeri açmadan ben burada dört sene
önceden burada ben 200 metre yüksekliğinde bir viyadük koyacağım ve Yusufeli
halkına bir şey olmaz." diyorsanız bunu ancak iyimserlikle ifade edebilirsiniz değerli
arkadaşlarım. Hani bir söz var ya "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." Siz Yusufeli'nde
insanı canlı canlı toprağa gömüyorsunuz ve öldürüyorsunuz. O nedenle diyoruz ki…
İzin verin.

Değerli arkadaşlarım, değerli parlamenterler, milletvekillerimiz, saygıdeğer
Hükûmet; Yusufeli'nin ve Yusufelilinin sesini duyun. Bakın, orada bir haykırış var.
Esnaf ve Sanatkârlar Odası, siyasi partiler, bütün sivil toplum örgütleri diyorlar ki:
"Burada bir kanayan yara var." Gelin, bu kanayan yaraya merhem olun, Yusufeli
halkının mağduriyetini giderin diyoruz” dedi.