-KÜÇÜK ŞUBATIN BÜYÜK ENFLASYONU

-KÜÇÜK ŞUBATIN BÜYÜK ENFLASYONU
-ŞUBATTA HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 3,55 OLARAK
GERÇEKLEŞTİ. GIDA FİYATLARI 2018 YILININ İLK İKİ AYINDA
TOPLAM YÜZDE 4,52 ORANINDA ARTIŞ GÖSTERDİ.
-EKMEĞE GRAMAJI DÜŞÜRÜLEREK YAPILAN GİZLİ ZAMLARIN
TETİKLEDİĞİ, EKMEK, UN, BULGUR FİYATLARI ŞUBATTA YÜZDE
5,95 ARTTI. İLK İKİ AYDA BU GRUBA GELEN ZAM YÜZDE 11’İ
GEÇTİ.
-ŞUBATTA MEYVE FİYATLARI YÜZDE 12,99, SEBZE FİYATLARI
YÜZDE 14,58 ORANINDA ARTIŞ GÖSTERDİ.

Halkın enflasyonunda (gıda fiyatları) geçen yılın sonbahar aylarında başlayan
hızlı yükseliş eğilimi, şubat ayında çok daha hızlanarak devam etti. Geçen yılın son
dört ayında yüzde 7,4 oranında artan gıda fiyatları bu yıl ocak ayında yüzde 0,9,
Şubat ayında ise yüzde 3,55 oranında yükseliş kaydetti. Bu yılın ilk iki ayında gıda
harcamalarında yaşanan artış yüzde 4,52’ye ulaştı.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu AR-GE biriminin, Ankara’daki pazar ve
marketlerden düzenli olarak derlediği fiyatları esas alarak yaptığı “halkın enflasyonu”
araştırmasının ocak ayı sonuçları, dar ve sabit gelirliler üzerindeki gıda enflasyonu
baskınının yeni yılda da dayanılmaz bir şekilde artarak devam ettiğine işaret ediyor.
Tüketim harcamaları araştırmaları, en yoksul yüzde 10’luk kesimin harcadığı
her 100 liranın 31 lirasını gıda için yaptığını, en zengin yüzde 10’luk kesimin 100
liralık harcaması içerisinde gıdanın aldığı payın ise 13 lirada kaldığını gösteriyor.
Dolayısıyla gıda fiyatlarında yaşanan artış ve azalışlar yoksulların bütçesini
zenginlere göre çok daha derinden etkiliyor.

Birleşik Kamu-İş’in araştırmasına göre Türkiye’deki aileler gıda için
harcadıkları her 100 liranın 18,7 lirasını pirinç, ekmek, bulgur, buğday unu, makarna
ve şehriye gibi ürünlere harcıyor. Diğer ülkelere göre miktar olarak çok az
tüketilmesine rağmen, dünyanın belki de en yüksek fiyatlarının geçerli olması
nedeniyle et ve balık için yapılan harcamalar ise gıda harcamalarının yüzde 24,3’ünü
oluşturuyor. Süt, peynir, tereyağı ve diğer süt ürünleri ile yumurtanın gıda
harcamaları içerisindeki payı ise yüzde 18’i buluyor. Türkiye’de gıda için harcanan
her 100 liranın 5,3 lirası tereyağı dışındaki yağlara,8,2 lirası meyveye, 13,3 lirası
sebzeye 1,5 lirası bakliyata, 10,7 lirası ise diğer gıda ürünlerine ayrılıyor.
Bu arada TÜİK’in araştırmalarına göre yoksullar gıda harcamalarının büyük
bölümünü ekmek, tahıl ve sebzeye ayırırken, zenginlerin gıda harcamalarının büyük
bölümünü et balık ve deniz ürünleri meydana getiriyor.

GIDA FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİM (Şubat 2018)

Bir Önceki
Aya Göre (%)

Son İki Aylık
(%)

Son Altı Aylık
(%)
Ekmek, un, bulgur, makarna v.b. 5,95 11,04 11,84
Et-Balık -1,92 -5,42 -9,45
Süt, süt ürünleri, yumurta -3,14 -1,33 8,40
Yağ 2,70 1,07 3,48
Meyve 12,99 33,18 23,64
Sebze 14,58 10,15 61,59
Bakliyat -1,67 -8,56 -1,22
Diğer 3,23 1,37 12,43
Ortalama 3,55 4,52 12,26
Türkiye’de başta hayvancılık olmak üzere tarım sektörünün üretimindeki
artışın, talep artışının gerisinde kalması, üreticiyle tüketici arasındaki zincirde yer alan
aracıların yüksek kar marjları ve diğer nedenlerle gıda fiyatlarında yaşanan
yükselişten en büyük zararı, gelirinin büyük bölümünü gıdaya ayırmak zorunda olan
yoksul kesimler görüyor.
Şubatta ekmek, un, bulgur, pirinç, makarna fiyatlarında bir önceki aya göre
yüzde 5,95 oranında artış yaşandı. Hem şubatta yaşanan bu artışta hem de aynı
grupta ocak ayında yaşanan yüzde 4,8 oranında artışta, ekmek fiyatlarına yapılan
gizli zamlar belirleyici oldu. Ekmek fiyatlarına, gramajı düşürülerek ocak ayında
ortalama yüzde 4,3, şubat ayında da yüzde 5,9 oranında oranındaki zam yapıldı.
Şubatta pirinç ve buğday unu fiyatları da yükseliş kaydetti.