ATATÜRK ve TÜRK GENÇLİĞİ

ATATÜRK ve TÜRK GENÇLİĞİ YAHYA AKSOY “Gençler! Vatanın bütün ümidi ve geleceği size, genç kuşakların anlayış ve enerjisine bağlanmıştır. Bütün ümidim gençliktedir.Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz.Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız.”M.K.Atatürk
Mustafa kemal, Harp Okulunun ilk yıllarını ve askeri lise dönemini şöyle anlatır:
“Birinci sınıfta saf gençlik hayallerine tutuldum, dersleri ihmal ettim.Senenin nasıl geçtiğinin hiç farkında olmadım.Ancak dersler kesilince kitaplara sarıldım. Matematik merakı devam ediyordu. İkinci sınıfa geçtikten sonra askerlik derslerine merak saldım…şiir bana cazip geliyordu.Fakat kompozisyon öğretmenim Mehmet Asım Efendi ‘bu uğraş seni asker olmaktan uzaklaştırır’ dedi. Fakat Güzel söyleme ve yazma konusunda hevesim devam ediyordu. Tenneffüs zamanlarında kompozisyon eğitimi yapıyorduk. saati elimize alıyor,’ bu kadar dakika sen, bu kadar dakika ben söyleyeceğim’ diye yarışmalar tertip ediyorduk.”
“Gençler! Cesaretizmizi kuvvetlendiren ve devam ettiren sizsiniz. Siz, almakta olduğunuz eğitim ve kültür ile insanlık meziyetinin, vatan sevgisinin, fikir özgürlüğünün en değerli simgesi olacaksınız” (1924-Dumlupınar) diyen Mustafa Kemal Atatürk, gençlere güven,umut ve cesaretle bağlanmış ve gençlerin eğitimine öncelik tanımıştır.
“Bu kadar kuvvetli ve zinde bir gençlik içinde kendimi gördüğümden dolayı mutluyum. Türk gençliği gayeye,bizim yükselme idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir. Ey yükselen yeni nesil!..Gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yaşatacak yükseltecek olan sizsiniz” demiştir.
Biz “Barış istiyoruz” dediğimiz zaman ” Tam bağımsızlık istiyoruz” dediğimizi herkesin bilmesi gerekir” diyen ve dünya barışı için eğitim fikrinde “Eğer devamlı barış isteniyorsa insan kitlelerinin durumlarını iyileştirecek uluslararası tedbirler alınmalıdır.İnsanlığın tümünün refahı,açlık ve baskının yerine geçmelidir.Dünya vatandaşları haset, açgözlülük ve kinden uzaklaşacak bir şekilde eğitilmelidirler” diyerek UNESCO’ya öncülük eden Atatürk,modern Türkiye yaratmada yeni bir eğitim ve toplum modeli ortaya koymuş ve çağdaş uygarlığın üzerine çıkmayı hedeflemiştir.
Bunu sağlayacak toplumu yaratmak için toplumsal dinamikleri harekete geçirecek gençlerdir. Gençler,güvendir, güçtür,umuttur ve gelecektir. Gençlerin akıl, bilim ve teknoloji aydınlığında “fikri hür vicdanı hür ” yetişmesi için bütün yönleriyle çağdaş, laik ve ulusal eğitim almaları esastır.
çağına karşı sorumluluk duygusu taşıyan yüreği yurt ve Atatürk sevgisi ile dolu şair Ceyhun C.Atuf Kansu, Atatürk’ü “Ortaçağa savaş açmış başöğretmen” diye ifade etmiştir.
“Bir ulusun yeniyi almasında ölçü,müzik değişikliği alabilmesi,kavrayabilmesidir” diyen Atatürk, 1927’de Necil Kazım Akses,A.Adnan Saygun,H.Ferit Alnar,Ulvi Cemal erkin ve Cemal Reşit rey beşlisini musiki alanında eğitim almak üzere yurt dışına göndermiş ve Türkiye’nin kalkınması ve sanayileşmesine hız kazandırmak amacıyla 1933-1937 yılları arasında 700 öğrenci yurt dışında Almanya,Fransa, İsviçre ve ABD gibi ülkelerde eğitim almaları için gönderilmiştir.
Bu gelişmeleri 1948 yılında “5245 Sayılı Harika Çocuk Yasası” takip etmiş, İdil Biret (piyano) ve Suna kan (keman) Paris Konsetvatuvarı’nda eğitim almaları için gönderilmiştir. Bu yasa 1956 yılında 6660 sayılı yasa ile değiştirilerek güzel sanatların bütün alanlarında üstün yetenekli çocukların yurt dışında eğitim almaları amaçlanmıştır.
Türk gençliği ,Türkiye Cumhuriyeti’nin can damarlarıdır.Bu ulu çınarı sonsuza dek korumak,geliştirmek ve yüceltmekle görevli ve sorumludur.Akıl yolunda ve bilim ışığında, ulusal bilgi ve bilinçle yetişmeli ve her alanda geçmişi bilerek geleceğe sahip çıkmalıdır.
“Türk çocuğu, her işte olduğu gibi,havacılıkta da en yüksek düzeyde,gökte,seni bekleyen yerini az zamanda ,dolduracaksın. Bundan gerçek dostlarımız sevinecek, Türk ulusu mutlu olacaktır.”
” Her çeşit spor faaliyetini, Türk gençliğinin milli terbiyesinin ana unsurlarından saymak lazımdır. Ben sporcunun zeki,çevik ve aynı zamanda ahlâklısını severim.”
Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramları,Büyük önderimizi anma, anlama , anlatma ve ulusal bilgi ve bilincimizi gönül birliği ile bayraklaştırma zamanıdır.Kutlu olsun. Ulusal ve ülkesel birlik ve bütünlüğümüze güç versin.
“Ulusal varlığımıza düşman olanlarla dost olmayalım… İnancımıza,ülkümüze ve geleceğimize yan bakan her bireyi düşman saydığımız gün, ulusal benliğe uzanacak her eli şiddetle kırdığımız, ulusumuz önüne dikilecek her engeli derhal devirdiğimiz gün,gerçek kurtuluşa erişeceğiz. Ve sizler gibi aydın ,kararlı,imanlı gençler sayesinde bu kurtuluşa ulaşacağımıza inanabiliriz.” 1923 (Atatürk’ün S.D.II.s.143)
Atatürk ,I9 Mayıstan 1919 ‘dan itibaren 1927 yılına kadar olan sürede ,Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ve gelişme aşamalarına ait temel bilgi ve belgeleri 15-20 Ekim 1927 tarihleri arasında toplam 36.5 saatte Ankara’da verdiği söylev’de toplayarak tarihimize ışık tutan temel kaynağı tarihe altın sayfalarla yazmıştır.
“Ulusum için ve gelecekteki evlatlarımız için dikkat ve uyanıklık sağlayabilecek bazı noktaları belirtebilmiş isem, kendimi mutlu sayacağım” diyerek; Gençliğe Hitabesi’nde gençlerin üzerine düşen görevleri ifade ederek Söylev’ini tamamlamıştır:
Ey Türk Gençliği ! Birinci vazifen Türk istiklâlini ve Türk Cumhuriyeti’ni ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir…Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.”
İlk iki cilt bilgiler, üçüncü cilt belgelerden oluşan SÖYLEV, tüm yurttaşlarımızın ve özellikle gençlerimizin görev ve sorumluluk belgesidir.
“Türk genci,dünya meselelerine Büyük Atatürk’ün gözü ve ruhu ile bakan delikanlıdır.”Şemsettin Günaltay ( Başbakan- 1949)