HIDIRELLEZ

HIDIRELLEZ YAHYA AKSOY
Bayramlar,toplumun bütün fertleri tarafından benimsen ve insanlar arasında saygı, sevgi, hoşgörü ve paylaşma kültürünün yayılmasına vesile olan kültür etkinliğidir.
Baharın gelmesi ile ilgili inançların ve geleneklerin uygulama alanına konulduğu HIDIRELLEZ Bayramı, hızır inancı ile ilgilidir. Kışın yaşanan sıkıntılar ve güçlerden sonra doağada meydana gelen yenilenme insanlarda da aynı duyguları yaratmaktadır.
Ağaçların yeşermesi, bitkilerin çiçek açmaları, hayvanların kuzulamaları ve kuzuların mertlemesi için tabiatın canlanması ile yeni bir hayat başlamaktadır.Bütün bunlara can verecek oılan sıcaklıktır.
Havaların ısınması ve suların toprağı sulaması ile başlayan canlılığı besleyecek olan sıcaklığı-ateşi temsil eden HIZIR ile susyu temsil eden İLYAS’ın bir araya gelmeleri esestır. Bu bir araya gelme, bereketin artması demektir. Tarih boyunca Türk tefekküründe yer etmiş olan bu inanç, geçmişten günümüze gelmekte ve geleceğe akıp gitmektedir.
“Hızır nebî’yi karşılama” törenlerinde, Azerbaycan’da yöresel şive ile söylenen maniler,hıdırellez inancını çok anlamlı bir şekilde yansıtmakta:
“Hızır,hızır hız getir/ Var dereden od getir/Men,Hızır’ın neyiyem/Birce bele tay’ıyem/Ayağının nalıyam/Başının torbasıyım./Hızır’a Hızır deyirler/Hızır’a çırağ koyurlar/Hızır’a pay yığmaya/Biz gelmişik hayınan/Hızır battı balçığa/Çıkarttırlar haraynan/Hızır-Nebi,Hızır-İlyas/Bitti çiçek oldu yaz./
Anadolu’da, Hıdır/Hızır Nebî günü genellikle Zemheri’nin 27 ‘si ile Şubat/Gücük ayının 3’üne kadar olan günler arasında kabul edilir. Türkiye’nin değişik yörelerinde Hıdırellez inancı ile ilgili gelenekler bulunmakta. Hıdırellez günü genellikle 6 Mayıs’ta kutlanmaktadır.Halk bugünü yaz mevsimi başlangıcı saymaktadır.
Türk kültüründe bahar bayramı geleneği ile doğrudan ilgisi bulunan hıdırellez, destanlarda, efsanelerde, halk sözlerinde, manilerde ve gelenekte yerini almıştır.
“Kul daralmayınca/sıkışmayınca Hızır yetişmez.”
Geleneklerimizde ve hıdırellez’de ,Atalar kültü, ateş kültü, su kültü inançlarının tüm özelliklerini görebiliriz.
Darda kalan, sıkıntıya düşen insanlar Hızır’dan yardım etmesini, bolluk ve bereket ihsan etmesini dilerler. Akşam kınalar yakılır ve nişanlı gençler için iyi dilekler dilenir ve doğaya çıkılarak kurbanlar kesilir, takılar takılır ve yörelere göre geleneksel törenler düzenlenir.
Hıdırellez kutlamaları, Orta Asya’da, Anadolu’da, kafkaslar’da, Balkanlar’da ve Orta Doğu’da yaşamakta olan topluluklarda geleneksel olarak görülmektedir.Köklü ve yaygın bir gelenektir. Parklarda, yaylalarda, çayırlık meralarda yapılan Hıdırellez günü kutlamlarında türbeler ve diğer kutsal yerlerde ziyaret edilerek dualar edilir ve iyi dileklerde bulunulur.
Üsküp Türkleri’ne ait bir mani: ” Martifalım fal ola/İçi dolu hal ola/Martifala gelenin/Muradı hasıl ola.”
Hıdırellez günü, tüm insanların dilekleri kabul olsun.Bereket ve bolluk olsun.Tabiatın canlılığı ve sıcaklığı tüm insanlığın yüreklerine dolsun.Savaşlar yok olsun ve dünyaya barış ve sevgi hakim olsun. Yaşam felsefesini dizelere aktaran büyük ozan Yunus Emren’nin dediği gibi:
“…Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz…”