“Okulumu Seviyorum, Çünkü…”

Uzman Psk. Yegan ÖZCAN

“Okulumu Seviyorum, Çünkü…”
Yaş kaç olursa olsun uzun bir tatilin ardından işe veya okula alışmak hiç de kolay olmuyor. Hele daha erken yaşlarda aile ortamında ve ebeveynler ile geçen zamana iyiden iyiye alışmışken, serbest oyun saatlerinin konforu ve okul disiplinin olmayışı çocuklara daha da tatlı geliyor. Her eylül ayında okulda ilk ya da son senesi olan birçok öğrenci için tatil rehavetini atmanın yanı sıra birçok endişe de beraberinde geliyor. Farklı yaş gruplarından öğrencilerin yaşadığı bu endişe hali normal olmak ile birlikte devamlılık gösterdiğinde müdahale edilmesi gereken durumlar gelişebiliyor. Öğrencilerin okula uyumları ve okula gitmek ile ilgili endişelerinin azaltılmasında velilerin, öğretmenlerin, psikolojik danışmanlık ve rehberlik uzmanlarının desteği hem eğitim hayatları için hem de sonraki dönemler için büyük önem taşıyor. Çünkü endişe halinin devamlılığı bireylerin özellikle de çocukların öğrenme ve motivasyonları ile direkt ilişkili olduğundan birçok farklı problemin ortaya çıkmasına imkân verebiliyor. Okulların açılmasına sayılı günler kala, yaşları ne olursa olsun öğrencilerin uyum sürecine ilişkin aile ve okullara büyük sorumluluk ve görevler düşüyor.

Mektebim, Bütünsel Eğitim Yaklaşımı ile sadece akademik içerikte değil; psikolojik danışmanlık ve rehberlik birimi, okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise olmak üzere tüm kademelerde görev alan psikolojik danışman, öğretmen ve yöneticileri ile öğrenci ve velilere destek veriyor. Akademik süreklilik ve eş zamanlı öğrenme hedeflerinden bağımsız olarak okul iklimini de eğitim sürecinin merkezine alan bakış açısıyla danışmanlık veren Mektebim, okula uyum süreci nasıl olur? Öğrencileri ve aileleri neler bekliyor? Beklenmeyen durumlarda öğrenci ve veliler neler yapmalı? Sorularına uzman görüşüyle destek oluyor. Mektebim Rehberlik Koordinatörü Uzman Psikolog Yegan Özcan konuyla ilgili tavsiyeleri dile getirdi.
_K1A7953
Okula Uyumda Okul Öncesi Dönem:
Yaşları itibari ile çocuklara karşı en hassas ve en sabırlı olunması gereken dönem olan okul öncesinde oryantasyon haftası olarak tanımlanan döneme katılım gösterilmesi çok önemlidir. Bu süreç ile ebeveynlerinden kademeli olarak ayrılan ve kademeli olarak okulda daha uzun saatler geçirmeye başlayan çocuklar için en önemli kriter anne ve babaların okullar başlamadan önce psikolojik danışmanlar ve öğretmenler ile tanışması ve sürece dair bilgilerin sağlıklı bir şekilde edinilmesidir. Okulöncesi dönemde öğrencinin alışabilmesini kolaylaştıran en önemli faktör ebeveynin okula güven duymasıdır. Sağlıklı şekilde başlayacak ve devam edecek uyum süreci sonraki eğitim hayatında da en iyi şekilde tamamlanmasına alt yapı oluşturacaktır.

Çocuğun okul öncesi eğitimi başlamadan Anne-Baba neler yapılmalı?
*Evde, okul ile ilgili sürekli ve uzun değil, kısa ve olumlu konuşmalar yapmak,
*Kendi okul günlerinizden bahsetmek,
*Okul başladığında, aynı saatlerde işte olacağınız söylemek,
*Okula başlamayan kardeş varsa onun da yakın zamanda okula başlayacağını ve çocuk okuldayken annenin de işlerini halledeceğine vurgu yapmak,
*Okul alışverişinin birlikte yapılması,
*Okullar açılmadan, okulun önünden geçerken ‘Bak bu güzel okul, senin okulun!’ gibi kısa ama aklına düşecek söylemlerde bulunmak,
*Oryantasyon sürecinde sabırlı olmak,
*Okul Rehber Öğretmeni ile okul başlamadan görüşmek,
*Çocuğa mutlaka okulun ilk gününden önce okulu gezdirmek, özellikle de butik bir okula gitmiş öğrenciye kendisinden büyük öğrencilerin olduğu, kocaman koridorları olan okulu göstermek ürkmesini engelleyecek ve faydalı olacaktır. Bunun için mutlaka tatil döneminde bir ara okulun içini (siz merak ediyormuş gibi) gezdirmek, sınıfının bulunduğu koridordan, onun kullanacağı tuvaletlere kadar bir tur atmak çocuğu rahatlatacaktır.
*Okulda zorluk yaşamaması adına evdeki beslenme ve kişisel temizlik konularında yetişkin desteğinin kademeli olarak azaltılması okula uyumunu kolaylaştıracaktır.
*Uyku düzeninin okul saatlerine uyumlu hale getirilmesi de fiziksel ve zihinsel olarak zinde olmasına imkan verecektir.

Okul Öncesi Dönemde Güven ve Öğrenme İlişkisi Nasıl Olmalı?
Okul öncesi dönem fiziksel, duygusal, sosyal ve zihinsel becerilerin en hızlı biçimde kazanıldığı 0-6 yaş aralığını kapsayan eğitim süreci olduğundan;

*Çocuklar aile ile başlayan sosyalleşme ve öğrenme süreçlerine okul ortamında öğretmenleri ve akranları ile devam edecektir.
*Öğrenme davranışı ve zihinsel gelişim direkt olarak duygu durumdan etkilenmektedir.

Bu sebepledir ki, etkin öğrenmenin gerçekleşebilmesi, eğitim yaşantısına dair doğru temellerin atılabilmesi yani çocuğun öğrenme motivasyonun sağlanabilmesi için çocukların kendilerini GÜVENDE hissetmeleri sağlanmalıdır.

Okul Öncesi dönemde Çocuklarının Kendilerini Güvende Hissedebilmeleri İçin,
*Yeni dâhil oldukları ortamda kademeli olarak zaman geçirmeleri,
*Yeni dâhil oldukları ortamda alışık oldukları ve yanında kendini güvende hissettikleri bir yetişkinin olması,
*Bu yetişkinin çocuğun yanından kademeli olarak uzaklaşması,
*Çocukların ağlaması ya da direnç göstermesi gibi olası kriz anlarında ebeveynlerin soğukkanlı davranması,
*‘Sen artık büyüdün!’ ‘Abi/abla oldun, okulda yalnız kalabilirsin!’ gibi söylemlerde bulunulmaması,
*‘Böyle davranırsan öğretmenin/arkadaşların seni sevmez/seni bebek zannederler’ gibi söylemlerde bulunulmaması,
*‘Madem okulda ağlıyorsun, o zaman sen küçük yaş sınıfına git bundan sonra, orada bebekler var!’ gibi söylemlerde bulunulmaması,
*Okula ağlayarak gittiğinde ya da okulda ağladığında kızılmaması, ağlamadığında ise ödüllendirilmemesi gerekmektedir.

Oryantasyon Haftasında Aileler Ne Yapmalı?
*Oryantasyon sürecinde çocuğunuza karşı sabırlı olmalı
*Akranlar arasında kıyaslama yapmamalı
*Çocuğunuz endişeli ise onu rahatlatan oyuncak veya nesneleri okula götürebilmesini sağlamalı
*Okula giriş veya sınıfa giriş sırasında çocuğunuz ağlar ise panik yapmadan telkin için sürekli konuşmaktansa sakince yanında kalıp, beklemeli
*Okul saati bittiğinde ‘Okulunu/öğretmenini sevdin mi?’ ya da ‘Yarın da geleceksin değil mi?’ gibi söylemlerde bulunmamalı
*‘Bugün güzel bir gündü, öğretmenin de seni çok sevmiş, yarın da harika olacak, hadi evimize gidelim!’ gibi söylemlerde bulunarak çocuğunuzun adaptasyon sürecine destek vermelisiniz.

İlkokulda Okula Uyum Nasıl Sağlanır?
1-2 ya da 3. ve 4. sınıf öğrencisi. Her yıl çocukların farklı endişeleri ya da tereddütleri olabiliyor… Her ne kadar birinci sınıfa başlayacakların okul öncesi geçmişi olsa da ya da 3 veya 4. sınıfa başlayacak öğrencilerin ise 2 veya 3 yıllık okul deneyimi olsa da bu yaş grubunda da okula uyum sürecinde dikkatli ve destekleyici olunması gerekiyor. İlkokul öğrencileri; eğitim hayatlarına aşina oldukları bir okulda, öğretmen ve akran grubu ile devam ediyor olsalar da onlar da her yıl akademik olarak birçok yeni bilgi ile karşılaştıkları ve ülkemiz sisteminde sınav yıllarına yaklaştıkları bir evrede oluyorlar ve bu süreçte oyun ihtiyaçları da yoğun olarak devam ediyor. İlkokul yıllarının uyum sürecine ilişkin önemli noktası ise okul fobisi olarak adlandırdığımız durumun yoğun olarak karşılaşıldığı yaşlar olması. Ebeveynler, uyum sürecinin ne kadar sürdüğüne, okula gitmek istemeyen çocukların gitmek istememe söylemine eşlik eden fiziksel bir rahatsızlıktan yakınma halinin olup olmadığını hassasiyetle gözlemlemesi gerekiyor. Her yaş grubunda olduğu gibi bu yaş grubunda da okul aile işbirliği kritik öneme sahip. Evde çocuğun söylemleri, okulda yaşananlar, öğrencinin sınıfın akademik seviyesindeki konumu ya da akran grubundaki rolü gibi birçok parametrenin eğitimciler, psikolojik danışmanlar ve aile ile karşılıklı paylaşılması ve takip edilmesi gerekiyor.

Çocuğun ilkokul eğitimi başlamadan Anne-Baba neler yapılmalı?
*Okul kıyafetlerinin ve kırtasiye malzemelerinin hazır olması çocuğun okula kendini hazır hissetmesine katkıda bulunur.
*Çantasını kendi hazırlaması önemlidir.
*Kıyafetlerin ve özellikle kitapların alınması da son dakikaya bırakılmamalıdır, sınıfta diğer arkadaşlarının olup da onun kitaplarının olmaması endişe yaratabilir. Ayrıca akademik olarak da süreci takip etmekte zorlanabilir.
*Özellikle okul değiştiren öğrenci mutlaka okul açılmadan önce yeni okulu ziyaret etmeli, öğretmenleri ile tanışmalıdır.
*Uyku saatlerinin yeniden düzene girmesi için çocuklar birkaç gün önceden okul saatlerine uyumlu saatlerde uykuya geçmeli ve uyanmalıdır.
*Çocukların ödevlerini yapmaları için sessiz, kendilerini rahat hissedecekleri bir köşeleri olmalıdır..
*Ödevlerini yaparken ebeveyn desteğine ihtiyaç duyan çocuklara destek olunmalı ancak bu konuda nasıl ilerlenmesinin işlevsel olacağına ilişkin okul psikolojik danışmanı ve sınıf öğretmeni ile aile görüşmelidir.
*Her çocuk farklıdır ve çocuklar kendi gelişim süreçleri içinde de farklılaşırlar. Bu sebeple akademik hıza başarıya ilişkin akranlar kıyaslanmamalı ya da bir önceki sene herhangi bir derste zorlanmış bir çocuğa bu konu ile ilgili olumsuz yükleme yapılmamalıdır. Anne ve babanın olumlu yaklaşımı, oryantasyon sürecinin iyi şekilde planlanması çocuğun okul başarısına önemli katkılar sağlayacaktır.

Ortaokul ve Lisede Okula Uyum Nasıl Sağlanır?
Ortaokul veya liseye başlayacak öğrenciler, yaşları ve deneyimleri sayesinde okula ilişkin uyum süreçlerini daha hızlı tamamlayabilmektedir. Ancak onlar için de önemli kimi durumların olduğunu bilmek ailelerin dikkat etmesi geren hususlardır.

Bu yaş grubunda uyum sürecini neler etkiler?
*Okul değişimi ve akran grubuna dahil olabilme süreci
*Okul değişimi ve yeni akademik sisteme uyum sağlayabilme süreci
*Bursluluk sebebi ile okul değişimi gerçekleşti ise bursluluk kazanmanın verdiği gurur ve ergenlik iniş çıkışlarına rağmen bu başarıyı sürdürebilmeye ilişkin endişe hali.
*Değiştirilen okulun ekolü ve hakim diline (yabancı dil) uyum ve hakimiyet.

Bu yaş grubu için ergenliğin başlı başına zorlayıcı bir dönem olduğu bilinmektedir. Ergenlik sürecinde gençler için akranın ne denli önem kazandığını unutmamak ve özellikle okul değiştirmiş öğrencilerin yeni ortamda kabul görmeye ilişkin endişelerini göz ardı etmemek hem gencin mutluğu hem de akademik başarısı adına oldukça önemlidir. Rehberlik biriminin yapacağı grup çalışmaları akran grubu içindeki dinamikleri gözlemlemeye ve grubun uyumunu hızlandırmaya olanak sağlayacaktır.

Çocukta okul korkusu 2 haftayı geçiyorsa?
Okul öncesinden liseye tüm aile ve okul desteğine rağmen öğrencilerin okula ilişkin yoğun endişeleri devam ediyor, okula gitmek istememe halinde değişiklik olmuyorsa ve bu süre 4 haftayı bulmakta ise bir uzmandan destek almak işlevsel olacaktır. Bu durumda ilk olarak başvurulacak uzman, rehber öğretmenleridir. Rehber öğretmenin okul dışında destek alınmasının uygunluğu konusunda görüşü var ise bir başka uzmandan destek alınması sürecin çok daha hızlı tamamlanmasına fayda sağlayacaktır.

Veli ve Öğrenci Yorumları
Handan Candar/VELİ
Kaan için yaz tatili her ne kadar oyun, eğlence demek olsa da sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini kendisine anlatmaya çalışıyoruz. Önce ailece tatil yapıp birada olmanın keyfini çıkardık. Hepimiz için çok eğlenceli bir tatil oldu. Senenin yorgunluğunu atması için ona yaz tatilinde bir, bir buçuk ay kadar karışmadık, özgürce gezdi, arkadaşları ile bol bol vakit geçirdi, yapmaktan hoşlandığı aktiviteler gerçekleştirdi. Bisiklet onun bir vazgeçilmezi en keyif aldığı aktivitesi. Zamanının büyük bir kısmını buna ayırdı. Öğrencilerin hobilerine de tatilde yeteri kadar zaman ayırması gerektiğini düşünüyorum. Tabi ki tüm bunları yaparken ipin ucunu kaçırmaması gerektiğini hep hatırlatıyoruz. Yaz tatilinde zamanını planlı kullanmasını ve verimli geçirmesini öğütlüyoruz. Eğlence ve dinlenme zamanı sonrası özellikle son iki haftasını okula hazırlıklar geçiriyor. Yeni sınıfında nasıl bir ders programı olacağına bakıyor. Sınava hazırlık sürecini ve kariyer hedeflerini planlıyor. Tabi bu planlamada eğilimlerine göre mutlaka yıl içerisinde değişiklikler olacaktır. Mümkün olduğunca destek olmaya çalışıyoruz.
İrfan Kaan Candar/ÖĞRENCİ
Artık Lise 2. sınıf oldum, düşüncelerim daha farklı ve birazda endişeliyim. Üniversiteye adım adım yaklaşıyorum ve zorlu bir hazırlık süreci beni bekliyor. Okulun başlamasına 1 ay kala geçmiş konularını tekrar ederek bir sonraki yıla daha hazır olabilmek için gününün 1,5 saatini test çözümüne ayırıyorum. Ailem kitap okumaya teşvik olayım diye ablamla kitap okuma saatleri belirledi. Lisede daha iki yılım var ve bence en zor yıllar olacak ama yine de yaz ayları olduğu için arkadaşlarımla da vakit geçirmek istiyorum ama üniversite için şimdiden derslerimi sıkı tutmak adına bu yıl derslerden takviye almam gerekecek. Ailem bu konu da yani hazırlık sürecimde neler yapacağımı sordu ve takviyeye ihtiyacım olacağı konusunda ortak bir karara vardık. Onların da benimde bir üniversiteye özellikle de istediğim okula ve bölüme yerleşebilmem konusunda kaygılarımız var. Umarım ben okulu bitirene kadar sistemde bir değişiklik olmaz çünkü şu an ki duruma göre bir plan yapıyorum ve hazırlanıyorum.

Ayhan Bağcı/VELİ
Bu yıl ikinci çocuğumuz olan Berra okul öncesi eğitimine başlayacak. Büyük kızımız 5. Sınıfa geçtiğinden Berra’ya olan yaklaşımlarımızda biraz daha deneyimli olduğumuzu söyleyebiliriz. Onun beklentilerine cevap verecek ve isteyerek gideceği bir okul seçtik. Okulunu gördüğünde ayrılmak istememesi ve eve döndüğümüzde de okuldan bahsetmesi eşimle çok hoşumuza gitti. Öğretmeni ile okullar açılmadan önce başlayan oryantasyon haftasında tanıştı. Yeni arkadaşları olduğu için ve öğrenmeyi daha fazla oyun ile gerçekleştirdiği için mutlu görünüyor. İlerleyen günlerde bir sorun yaşamayacağımızı ve olumlu şekilde başladığımızı düşünüyoruz.
Berra Bağcı/ÖĞRENCİ
Okulum çok güzel. Öğretmenim de çok güzel. Yeni birçok arkadaşım oldu ve bir sürü oyun oynuyoruz. Hamurlardan hayvanlar ve pasta yapıyoruz. Okula gitmeden önce çok heyecanlıydım hala heyecanlıyım. Çünkü okulumda havuz var ve arkadaşlarımla eğleniyorum. Öğretmenimiz bize yeni şeyler öğretiyor. Sayı saymayı biliyordum, şimdi İngilizce ’de saymayı öğreniyorum. Okulumu sevdim ve gitmek istiyorum. Okuldan sonra eve gittiğimde yaptıklarımı anlatıyorum ve çizdiğim resimleri gösteriyorum. Annemi özlüyorum ama hiç ağlamadım.