” Enflasyonla mücadele güçlü bir şekilde sürecek ”

TBMM Genel Kurulu’nda, 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin hesap Kanunu Tasarısı’nın görüşmelerine başlandı.

TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanı Binali Yıldırım başkanlığında toplandı.

2019 bütçesini sunan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, sunumunda, makroekonomik gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Küresel ekonominin 2017’de üretim, yatırım ve uluslararası ticarette güçlü bir performans gerçekleştirdiğini hatırlatan Albayrak, ekonomik aktivitenin 2018’de de güçlü bir başlangıç yaptığını ancak kısa vadeli risklerin belirginleşmesiyle yılın ortalarından itibaren göreceli bir ivme kaybı yaşamaya başladığını dile getirdi.

Albayrak, söz konusu ivme kaybının özellikle gelişmekte olan ülkelerde farklılaşan büyüme performanslarından kaynaklandığına işaret ederek, jeopolitik riskler ve sıkılaşan finansal koşullar da değerlendirildiğinde IMF, OECD ve Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşların 2019 yılı küresel büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize ettiğini anımsattı.

Bu yılın ilk çeyreğinden sonra artan küresel ticari gerilimin, Fed’in sıkılaştırıcı para politikası ve doların güçlenmesiyle gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarının ivme kaybettiğini aktaran Albayrak, önümüzdeki dönemde gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarının devam edeceği ancak son yılların altında gerçekleşeceğinin öngörüldüğünü dile getirdi.

EKONOMİK BÜYÜME

Türkiye’nin son birkaç yılda yaşadığı iç ve dış şokların makroekonomik istikrarı olumsuz etkilediğini vurgulayan Albayrak, şöyle devam etti:

“Bu şokları bertaraf etmek amacıyla ekonomiyi canlandırmaya yönelik uygulamaya koyduğumuz mali tedbirler, destekleyici makro ihtiyati politikalar, Kredi Garanti Fonu aracılığıyla sağlanan krediler ve olumlu dış konjonktürün etkisiyle 2017’de yüzde 7,4’lük güçlü bir büyüme performansı elde ettik. Bu büyüme performansıyla Türkiye G20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülke olmuştur. 2018’in ilk yarısında da Türkiye ekonomisi yüzde 6,2 büyüyerek küresel ve yerel ölçekteki birçok belirsizliğe rağmen güçlü seyrini sürdürmüştür. Yılın ilk yarısında büyüme tarafındaki pozitif görünümün devam etmesinde tüketim ve yatırım kanalından gelen güçlü katkılar belirleyici olmuştur.”

Albayrak, yılın üçüncü çeyreğinde kur ve faizde yaşanan dalgalanmalarla dış finansman imkanlarının azalması sonucu iç talebin ivme kaybettiğini aktararak, iç talepteki daralmayı mal ihracatı ve turizmdeki güçlü performansla dengelediklerini ifade etti.

Yeni Ekonomi Programı’na (YEP) göre sıkı para ve maliye politikaları uygulanarak ekonomideki dengelenme sürecinin etkin bir şekilde yönetileceğinin altını çizen Albayrak, “Bu doğrultuda büyümenin 2018’de yüzde 3,8, 2019’da ise yüzde 2,3 olarak gerçekleşmesini öngörüyoruz” dedi.

Albayrak, büyümenin yanı sıra destekleyici iş gücü politikalarının etkisiyle istihdamda da iyi bir performans elde edildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“2018 yılı genelinde iş gücü arzının artmaya devam etmesi, ekonomik dengelenmenin belirginleşmesi ve yavaşlayan iç talep nedeniyle işsizlik oranının bir miktar artarak yüzde 11,3 olarak gerçekleşmesini öngörüyoruz. Önümüzdeki dönemde; ekonomik aktivitedeki yavaşlamaya rağmen iş gücünün niteliklerinde ve iş olanaklarında sağlanacak iyileşmeler ve uyguladığımız politikalar, iş gücü piyasasını ve ekonomiyi desteklemeye devam edecektir.”

ENFLASYONLA MÜCADELE

YEP sonrasındaki dengelenme sürecinin kur ve faizlerden sonra enflasyon göstergelerinde de etkisini göstermeye başladığına değinen Albayrak, şöyle konuştu:

“Kasım ayı itibarıyla tüketici enflasyonu bir önceki aya göre yıllık bazda 3,62 puan gerileyerek yüzde 21,62 olarak gerçekleşmiştir. Bu süreci, para ve maliye politikalarımızdaki güçlü duruş ile desteklemeye devam ediyoruz. Kasım ayından sonra aralık ayında da devam edecek KDV ve ÖTV indirimlerinin ve enerji fiyatlarında zam yapılmayacak olmasının etkisi ile enflasyonla mücadelede güçlü bir performansı yakalayacağımıza inanıyoruz. Buna ilave olarak kurun daha istikrarlı patikaya oturması ve petrol fiyatlarındaki düşüş dezenflasyon sürecini destekleyecektir. Böylece Yeni Ekonomi Programı’ndaki 2018 hedefimizi yakalayacağımızı öngörüyoruz.”