YENİ BÜTÇE UMUTSUZ VE MUTSUZ MİLYONLAR YARATMAKTADIR!

YENİ BÜTÇE UMUTSUZ VE MUTSUZ MİLYONLAR YARATMAKTADIR!

Mehmet BALIK

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu

Genel Başkanı

Ülkemizde ekonomik kriz derinleşmekte yurttaşların yaşam şartları zorlaşmaktadır. Yurttaşlar;
ekonomik krizi çarşıda, pazarda, marketlerde ve alışverişin yapıldığı tüm noktalarda ağır şekilde
hissetmektedir. Ekonomik krizin her geçen gün ağırlaştığı koşullarda AKP iktidarı sadece krizi izlemekle
yetinmekte ve ekonomik krizin sorumluluğunu stokçulara, yükünü de zabıtalara ve yurttaşlara çıkarmaktadır.
Ülke genelinde enflasyonla mücadele adı altında yüzde 10 indirim kampanyalarının bir aldatmaca
olduğunu son 15 yılda 25.50’ye çıkan enflasyon rakamları ve 11.1 oranıyla Ağustos ayındaki 3 milyon 670 bin
işsize anlatmaya yetmektedir.
AKP iktidarının; kalkınma, istikrar, ekonomik refah propagandası hem seçimlerin hem de Başkanlık
rejiminin ardında kalmıştır. Başkanlık rejimi istikrar ve kalkınmayı sağlamadığı gibi siyasi, ekonomik, sosyal
bir hüsran yaratmıştır. Ülkemizdeki Başkanlık rejimi, yardımcıları ve bakanları ülke sorunlarını görmezlikten
yurttaşlardan gelen çığlıkları duymazlıktan gelmektedir.
Cumhurbaşkanı ülkeyi, Milli Eğitim Bakanı eğitim çalışanları-velileri, Tarım Bakanı çiftçileri,
Çalışma Bakanı işçileri, Adalet Bakanı adaleti, Diyanet İşleri Başkanı vicdanları ve lüks harcamaları
umursamamaktadır.
Son Sayıştay raporları ülkemizde vatandaşlardan toplanan vergilerin nerelere harcandığını bilinmediğini
bakanlıklara ayrılan paraların ise doğru şekilde vatandaşlara hizmet olarak dönmediğini ortaya koymuştur.
2019 Bütçesi TBMM komisyonunda görüşülmekte ancak emekçilerin, işçilerin, kamu çalışanlarını ve
emeklilerin ekonomik sıkıntısını giderecek bütçeler içermemektedir. 2019 Bütçesinde bakanlıkların lüks
harcamalarına kaynak ayrılmakta ve aslan payı saraya verilmektedir. 2019 Bütçesi Başkana vergi koymak,
keyfi harcama imkânı vermektedir. Ancak 2019 Bütçesinde emekliler, işçiler, aileler, çocuklar, kamu çalışanları
bulunmamaktadır.
Demokratik bir ülkede tek bir kişinin ve anlayışın talebi doğrultusunda ülke bütçesi hazırlanamaz
ve Meclis denetimi devre dışı bırakılamaz!
2018 yılında 762 milyar 753 milyon TL olan merkezi yönetim bütçesinin 2019 yılında yüzde 16'lık bir
artışla 885 milyar 204 milyon TL'ye yükseltilmektedir. Yeni bütçe tasarısıyla birlikte en büyük değişimlerden
biri Cumhurbaşkanlığı bütçesinde yaşanacak. 2018'de 845 milyon TL olan cumhurbaşkanlığı bütçesinin 2019
yılında yüzde 233 artışla 2 milyar 818 milyon TL'ye yükseltilmesi planlanıyor.
Bir diğer yüksek artış Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinde gözlemlenmektedir. Diyanet İşleri
Başkanlığı'nın bütçesinin 7 milyar 774 milyon TL'den 10 milyar 445 milyon TL'ye çıkarılması planlanıyor.
Artış oranı ise % 34. Yani Diyanete aktarılan ödeneğin ardı arkası kesilmiyor.
İşsizlik fonu yağmalanırken, emekçiler yüksek enflasyon oranlarına karşısında savaş verirken Diyanet
Bütçesinde ki yüksek artışı ülkemizde milyonlarca açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşayan yurttaşımızın
takdirine bırakıyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın bütçesi de yüzde 23'lük artışla 92 milyar 528 milyon TL'den 113 milyar 813
milyon TL'ye çıkarıldı ancak eğitim-öğretimin durumu yine içler acısı daha da önemlisi eğitim çalışanları
geçim sıkıntısı yaşamaktalar. Ülkemizde eğitime daha büyük bütçeler ayrılmalı ve eğitim-öğretimin sorunları
acilen çözülmelidir.
Hazine ve Maliye Bakanlığının, kamuda tasarruf tedbirlerini bahane ederek önümüzdeki dönemde
belediyelere aktarılacak kaynağı yüzde 30 düşürmesi yerel yönetimlerde hizmetlerin aksamasına neden
olacaktır.
Sağlık Bakanlığı'nın bütçesi ise yüzde 28'lik artışla 37 milyar 571 milyon TL'den 48 milyar 335 TL'ye
yükseltilmesi planlanmaktadır. Buna karşılık ataması yapılmayan genç hekimlerin çeşitli zorluklarla tıp
fakültelerinde okuduktan sonra işsiz kalması sağlık politikalarını gözden geçirilmesini gerektirmektedir.
Siyasi partilerin seçimlerden önce kamu çalışanlarına 3600 ek göstergenin tüm kamu çalışanları için
hayata geçirilmelidir.
Partilerin secim öncesindeki vaatleri seçimler sonrasında unutulmakta ve görmezden gelinmektedir. Büro,
Bankacılık ve Sigortacılık, Eğitim, Öğretim ve Bilim, Sağlık ve Sosyal, Yerel Yönetim, Basın Yayın ve
IMG_1017

Emek Hareketinde Güçlü Bir Mevzi

İletişim, Kültür ve Sanat, Bayındır İnşaat ve Köy, Ulaştırma, Tarım Ormancılık, Enerji Sanayi ve Madencilik
hizmetleri kollarındaki çalışanların beklentilerinden biri 3600 ek göstergesinin hayata geçirilmesidir.
Bütün iş koşullarında çalışan emekçilerin beklentileri özlük haklarına ilişkin düzenlemeler ve ekonomik
şartlarının iyileştirilmesidir. Ülkemizde hem kamuda hem de özelde çalışanların beklentisi özlük haklarının ve
ekonomik sorunlarının çözülerek gerçekçi enflasyon beklentisi üzerinde zam yapılmasıdır.
AKP 2019 yerel seçimlerinde devlet hazinesini kullanarak seçim harcamalarını olağanüstü seviye
yükseltecektir. AKP’nin yaptığı seçim harcamalarının yükünü emekçilerden kesmeye çalışmasını görmezden
gelmiyoruz. AKP iktidarının yarattığı bütçe açıklarını kamunun üzerine tasarruf yurttaşların sırtına vergi olarak
yüklemesini de kabul etmiyoruz.
Ülkemizde yaşanan ekonomik kriz yurttaşları geçim sıkıntısına sürüklemektedir. Krizi fırsata çevirmek
isteyen sermayenin ve siyasi bağlantılarının kar hırsı da işçiyi ölüme sürüklemektedir.
Son günlerde madenlerde, ulaşım alanında çalışanlar da, organize sanayi bölgelerinde, gaz dolum
tesislerinde ve çeşitli çalışma ortamlarda güvenliksiz çalışma koşulları nedeniyle işçiler hayatını
kaybetmektedir. Üzülerek belirtmeliyiz ki işçiler ya beton blokların altında ya patlama ya da düşme sonucu iş
cinayetine kurban gitmektedirler. Ülkemizde AKP döneminde işçiler en güvensiz koşullarda çalıştırılmakta ve
can güvenlikleri gözetilmeden çalıştırılmaya zorlanmaktadır. Bu dayatmalar nedeniyle ülkemizde son on ayda
en az 1640 işçi ve Ekim ayında ise 177 işçi çalışırken iş cinayeti nedeniyle hayatını kaybetmiştir.
AKP iktidarı ekonomik krizin hem yükünü hem de bedelini emekçilere ödetmeye devam etmektedir.
Çalışma yaşamında güvencesiz ve zorla çalıştırma koşulları, taşeron firmaların yoğun emek sömürüsü, işçi
düşmanı politikalar ile ağır sömürü ve sermayenin kar hırsı işçileri ölüme sürüklemektedir.
Gelinen son noktada artan hayat pahalılığı ve faturalara yansıyan fahiş zamlar yurttaşlarımızın cebindeki
paraları eritmeye geçim derdindeki emekçileri ölüme sürüklemeye devam emektedir:
 Son bir yılda konutlarda elektriğin tüketiciye satış fiyatı yüzde 33, doğal gazın fiyatı ise yüzde 24
artmıştır.
 Son zamlarla birlikte dört kişilik bir ailenin aylık elektrik ve doğal gaz gideri ortalama 301 tl
olmuştur.
 Bu duruma göre, 4 kişilik bir ailenin bir aylık elektrik ve doğal gaz gideri ortalama 301tl
olmuştur. Eşi çalışmayan 2 çocuklu asgari ücretlinin eline geçen paranın yüzde 17.93’ü elektrik ve
doğal gaz tüketimine gidecektir. Tabi ki, bundan sonraki zamlarla bu oran daha da artacaktır.
Sonuç olarak 2019 Bütçesi;
 Yurttaşlarda kemer sıkma politikası öngörmekte AKP iktidarına, mutlu azınlığına ve yandaş
sermayesine destek olarak hazırlanmaktadır.
 Yurttaşlarımızın mutfağındaki temel besin maddelerini karşılamasını değil açlık ve yoksullukla
boğuşmasını hızlandırmasına yöneliktir.
 Sermaye örgütlerinin yıllardır her fırsatta kıdem tazminatının varlığını dile getirmesini ve özelliklede
kriz dönemlerinde kıdem tazminatını hedef alması doğrultusundadır.
 Eğitim ve sağlık başta olmak üzere yurttaşlarımızın kamusal haklarını kısıtlamaktadır.
 Memurun, işçinin, emekçinin eğitim çalışanlarının, büro çalışanlarının, sağlık çalışanlarının, çiftçinin,
esnafın adının olmadığı mutsuz ve umutsuz milyonlar üretecektir.
 Enflasyonu ve işsizliği büyütmeye zamları artırmaya yöneliktir.
 İşçileri ölüme çocukları yetim bırakmaya yöneltecektir.
 Krizi fırsata çevirenlerin karını artırmaya dönüktür.
 Bütçenin özeti Başkanlık rejiminin istekleri ve beklentileridir!
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; Siyasal iktidarın, savurganlığının ve bitmez tükenmez lüks
hevesinin bedelini bu ülkenin yoksul yurttaşları ve kamu emekçilerinin ödemesine karşı çıkıyoruz. Toplumun
tüm kesimlerini oluşturan işçi, memur, emekli, esnaf ve emeğiyle geçinenlerin ortak talebi 2019 Bütçesinde
yeterli payı almak, tüm zamların geri çekilmesi ve maaşların insanca yaşam seviyesine getirilmesidir. 

Mehmet BALIK
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu

Genel Başkanı