TV OTURUMLARI !

YAHYA AKSOY

“Gözlemle, dinle, sus, az yargıla, çok sor!”Platon
“Kendini kuru sözle değil,işle ve eserle anlat.”Çiçero
“Sözün en güzeli, söyleyenin doğru olarak söylediği,dinleyenin de yararlandığı sözdür”
ARİTOTELES (MÖ 384-322)
‘Fakirin ekmeği umut ve zenginin çöreği güven’ konuları, toplumsal yaşamda her zaman
öne çıkmakta ve kişilikte aranan umut , güven ve onur baş tacı edilmektedir.
Bir İngiliz siyasetçisi ,”İnsanları sözler idare eder” demiş. Yunus Emre’de, “Süleyman
kuş dilin bilir dediler/Süleyman var Süleymen’dan içeri”diyor.
Platon, tanınmış bir Yunan filozofu ve Sokrates’in en akıllı öğrencilerinden biridir.
Genç bir adam olarak Platon, Sokrates ile tanışana kadar resimle ilgilenmiş, şiirler
yazmıştır. Filozof olmuştu ve siyasette kariyer yapmayı amaçlıyordu. Sokrates’in ölüm
cezasına çarptırıldığı zaman bir politikacı olmaktan vazgeçmeye karar verdi. Daha sonra
felsefe, bilim, matematik ve din üzerine yoğunlaştı.
On iki yıllık seyahat ve bilgi birikiminden sonra, büyük filozof, Batı medeniyetinin ilk
organize okulu olan Akademi’yi kurduğu Yunanistan’a geri döndü.Platon’un bazı
sözlerinden ders alınmalı:
-Devlet işleri içten gelen bir sevgi, edep ve kamil akıl ile yürütülmezse onun sonu çöküş
ve yok oluştur.
– Bilirken susmak, bilmezken söylemek kadar kötüdür.
– Hayatta göreceğiniz iş ne olursa olsun, erdem olmayınca elde edeceğiniz her şeyin,
yapacağınız her işin sonunda utanç ve kötülük vardır.
– Kötülüklerin ilki ve en büyüğü, haksızlıkların cezasız kalmasıdır.
– İnsanın kendini fethetmesi zaferlerin en büyüğüdür. Dost, hem iyi görünen hem de iyi
olan insandır.
– Kendini yönetirsen dünyayı yönetecek gücü bulabilirsin.
– Edep sahibi yalnızca iyiliklerden zevk alır.
– Her şeyin en mühim noktası, başlangıçtır.
– Kötülüğün yolu yakındır kolay ulaşılır ona. İyiliğin önüne ise alın teri ve vicdanı
koymuştur Tanrı.
Toplumsal sorunlar kousunda TV lerde düzenlenen açık oturumları izleyenler ne
kazanıyorlar acaba? Hangi gerçekleri ve doğruları dinleyip tartışarak sonuca
varabiliyorlar?Toplumun zamanını, enerjisini ve düşüncelerini boşa harcayan oturumlar
niçin söz konusu edilmiyor? “Havanda su dövme” diye çok derin içerikli bir halk sözü
bulunmakta. Her oturumda aynı kişiler ve aynı fikirleri söyleyince aklımıza bu ve
benzeri halk sözleri gelmekte.
Paneller, sempozyumlar ve diğer açık oturumlar topluma açık olarak yapılmakta. Salonlar
dolup boşalırken TV proğramlarında da kanallar sık sık değiştirilmek istenmekte.
Hangisine gitsen aynı konuşmacılar ve aynı felsefe, aynı düşünce ve aynı görüşleri
dinlemekten izleyiciler bıkmakta!

Nasrettin Hoca’nın hemşerisi şair Şevki Akar, bir şiirinde şöyle demekte:
“Kimileri kuru sıkı, kimi desteksiz atıyor;
Pişmiş aşa kimi zehir, kimi soğuk su katıyor….”
Aydınlatıcı,yeni, yapıcı , göz ve gönül dolduran, inandırıcı, akla ve mantığa
uygun,sorunları ve çözüm yollarını aydınlatıcı, topluma ışık tutan olumlu yorumlara
büyük gereksinim olduğunu düşünmekteyim.
Tao,”Suların mükemmeliği tabiata olan faydasında görülür.” demiş.bu sözü insana
uyarlamalı ve TV proğramları ve oturumları bu değerlendirmeye tabi tutulmalı…

YAHYA AKSOY