KÖY ENSTİTÜLÜ NİYAZİ ATAK’IN NOTLARI

KÖY ENSTİTÜLÜ NİYAZİ ATAK’IN NOTLARI

YAHYA AKSOY
Bir ülkenin zenginliği eğitimli insan gücüdür. Yer altını, yer üstünü ve insan gücünü yüceltir.
Türkiye cumhuriyetinin çağdaşlık yolunda en önemli ve etkin bir eğitim kurumu olarak ülkemize özgü kurulan Köy
Enstitüler ,17 nisan 1940’ta 3803 sayılı kanunla kuruldu.
1920’lerde çoğunluğu okuma yazma bilmeyen köylerimize öğretmen yetiştiren ve yurt genelinde yaygın ve etkin bir
şekilde hizmet vermiş bulunan Köy Enstitüleri kısa sürede siyasi nedenlerle 1954 ‘de kapatıldı.
Köy Enstitülü öğretmen Niyazi Atak’ın notları şöyle:
“21 yıldızı ellerimiz,ayaklarımız,beynimizle biz yarattık:
(Kepirtepe),Trabzon(Beşikdüzü),Eskişehir(Çifteler),İzmir(Kızılçullu),KOnya(İvriz),Ankara(Hasanoğlan),Antalya(Düziçi),Van(Ernis),Malatya
(Akçadağ),Erzurum(Pulur),Aydın(Ortaklar),Sivas(Yıldızeli),Kayseri Pazarören),Isparta(Gönen),Samsun(Ladik)…
Gerçek yaratanlar ATATÜRK,23 Nisan 1920 günü TBMM de MEB’ na getirilen ; En büyük emektarlar Mustafa Necati…H.A.Yücel ve
yönetici olarak Tonguç ve öğrenci olan bizler…
Anadolu var ya bu Anadolu,köy dolu,köy dolu, yiğit dolu, tarih dolu,yarattı ‘Müdafa-i Hukuk’ kolu. Çadırdan okul yarattı sevgi dolu.Yüreği
bozkırı yeşerten,kul hakkı yemeyen,eli nasırlı,acılı yürek.Boz toprakta kirizma için bel,kazma kürek.
Ne vizon, ne samur,ne de astragan . Altında ot döşek, üstünde pamuk yorgan,bağı bahçesi ne varsa Ulus’una armağan. DEDİ: Kolay
mı gel Gazi Mustafa Kemal. Yüreği ,beyni pırıl pırıl,ana,baba KEMALİ’ne saf durur. İşlikte, sırtında yapa,bentler çektik,künk döşedik,ark
açtık,yaban ahladını da aşıladık.Sıtmayı, tifüsü,veremi biz karşıladık.Yokluğu yok etmiş ATATÜRK’ten VATAN aldık.
ON YEDİ NİSANLAR YARATTI BİZİ.!
ördük, harç kardık,kız,oğlan devrim marşı söyledik.Varımızı yoğumuzu Ulusumuza verdik. KEMALİZM’i söylem ve eylemle
sevdik.Sarıkamış’ta, Yemen’de,Sivas’ta, Maraş’ta,Kayseri’de boğdular bizi !
Köy Enstitüleri dönemi içinde bulunanlar, köy ve köy enstitülerini anlatırken hiç yaşamadıklarını sömürürler,kötülerler,ölülerini tanık
gösterirler,dedikoduları belge yaparlar.
Köy enstitülü, övgüyü yerinde belgeli ve gerçek yapar.İkbal beklemez,ikballeri uluslarını yüceltmek,yaşamları açık ve net, dikenli
çalıların halkın ayaklarını yırtmasına olur vermezler.
Sevdaları ATATÜK-vatan-ilim-bilim-aklım yolu-Kur’an dini. Kemalizm-milliyetçilik-milli eğitim-Musul-Kerkük-Kıbrıs-Selanik-Türk dünyası.
Hoş görmez adına boş görmez,düzgün olmadan üstün insan olmaz der. Buyruk almaz,haini,yalakayı övmez. Zaafa kader demez. “Ne
mutlu Türküm diyene” kurbanıdır! Allah’tan-Atatürk’ten,bilimden,ulusal ve evrensel eğitimden,ilim ve aklın yolundan ödün vermez.
Çay gibi su bulunan Köy Enstitüleri’nde biz öğrenciler ark açarak üretti. Örnek: Öğrencisi,öğretmeni,idaresi nasip olan Çifteler Köy
Enstitüsü. Dersliklerimizi,yatakhanemizi,öğretmenlerimizin oturdukları evleri,işlikleri,atölyeleri,hamamlarımızı,yemekhanemizi biz
gücümüzle yaptık. Yatakhane, yemekhane bakımı,temizliği biz öğrencilere aitti. Her bölgenin yapısına göre hayvancılığımız vardı.
Çifteler’de eski hara binalarından ilk yıl ve yıllarca yararlandık. Koyun sürümüz ve 30’un üstünde sığır hayvanımız vardı. Her türlü
sorumluluğu öğrenciye aitti. 2000 dönüm tarlamız vardı. Tüm işlemini biz yapardık. 100 dönüm sebze, 100 dönüm meyve bahçemiz
vardı. Her türlü bakımı bize aitti.Okulumuza ait fırınımız vardı. Ekmeğimizi biz pişirirdik.
Öğrenci nöbetleri haftalıktı. Nerde görev verilirse orada bir hafta görev yapardık.Mutlu, verimli ve yaratıcı idik.Bütün bu öğrendiklerimizi
köye, köylüye ve yurdumuza taşıdık…”

Niyazi ATAK (16 Eylül 2018-Güllük) şöyle diyor: Köyüm Kızılbörüklü’de doğdum,(Orta Asya Pencap, Reval Pindi Atak kalesi-
Kızılbörüklü Köyü,Ayanlar soyu,Osmanlı’dan önce köyünü kuran sülaledenim), Çifteler’de yürüdüm ve Gazi Eğitim Enstitüsü ile

Mustafa Kemal Atatürk’e yürüdüm…”
Değerli Niyazi Atak öğretmene, sağlık içinde başarılı yürümeler dileyerek, bu yazıyı Köy Enstitüleri gününe ve öğretmenlerimize
armağan ediyorum.
Köy enstitülerinden mezun olup 1990 yıl yıllarda aramızda olan öğretmenlerin yaşam öyküleri ve anılarını sesli ve görüntülü olarak
kayda aldırarak, EĞİT-DER müzesine armağan etmenin kıvancını hep yaşamaktayım.
Hayatta kalan köy Enstitülü öğretmelerin birikimleri , yeni belgesellere kaydedilerek geleceğe armağan edilmelidir.Hasan Oğlan Köy
Enstitüsü yerleşkesi bir güzel örnek olarak“ EĞİTİM MÜZESİ “haline getirilmelidir.Eğitim tarihimiz için eğitim müzelerimiz önemli bir
kaynaktır.
17 Nisan Köy Enstitüleri Bayramı kutlu olsun.