”YSK , seçimsiz Türkiye isteyen iktidar sahiplerine dur demek zorundadır.”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul seçimleriyle ilgili bugün bir karar vermesi beklenen Yüksek Seçim Kurlu’na (YSK) “İktidara boyun eğme” diye seslendi.

31 Mart seçimlerinde ‘millet ittifakı’ adı altında işbirliği yapan Kılıçdaroğlu ve Akşener ortak basın toplantısı düzenledi.

İlk sözü alan İYİ Parti lideri, AKP’nin İstanbul’da yasal koşulları karşılamamasına rağmen birçok kişinin sandık görevlisi yapıldığı yönündeki iddiasına şu karşılığı verdi: “Millet iradesine saygıdan bahsedenler, milletin iradesini gasp etme derdinde. Bu nasıl bir hukuk katliamıdır? Bunlar siz görevlendirdiniz.”

Milletin iradesine böyle bir saygısızlık yapılmasının cevabın sandıkta vereceğini dile getiren Akşener, “İddia ediyorum o sandıklarda (Cumhurbaşkanı Tayyip) Erdoğan cumhurbaşkanlığı için tekrar aday olduğunda kulağı kopar. Morartılır o kulak” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu da İstanbul seçimleriyle ilgili sürecin demokrasiden uzaklaşma anlamına geldiğini belirterek bunun tüm dünyanın izlediği vahim bir tablo olduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, bugün AKP’nin itirazlarını görüşmek üzere toplanacak YSK’ya yönelik dört maddelik şu çağrıyı okudu:

“1- YSK yasalara ve daha önce benzer olaylar karşısında aldığı kararlara uymak zorundadır.

2- YSK, seçimde kaybedenlerin, devletin gücünü kullanarak ürettikleri yasa dışı gerekçeleri reddetmek zorundadır.

3- YSK, iktidar sahiplerinin YSK üzerinde kurmaya çalıştığı baskılara boyun eğmemek zorundadır.

4- YSK, demokrasi değil, seçimsiz Türkiye isteyen iktidar sahiplerine dur demek zorundadır.

5- YSK, ‘Hukukun üstünlüğü mü yoksa iktidar sahibi üstünlerin hukuku mu?’ buna açık ve net cevap vermek zorundadır.

6- YSK’da hakimler mi var, yoksa iktidar sahiplerinin taşeronlaştırmak istediği kişiler mi var. Bunu demokrasiden yana kararlılığıyla göstermek zorundadır.

7- İktidar sahiplerinin güçlerini kullanarak demokrasiye karşı kurulan kumpası YSK bozmak zorundadır. Bu YSK’nın tarihsel görevidir. YSK alacağı kararla ya Türkiye’yi aydınlığa çıkaracaktır ya da ülkeyi kaosa sürükleyecektir. Biz aydınlıktan yanayız, demokrasiden yanayız. YSK’nın şu aşamada alacağı kararın tarihsel bir sorumluluğa vardır. Bunu hatırlatmak da bizim görevimizdir.