”BİRLEŞİK KAMU-İŞ HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ, BUGÜN DE HAKTAN, HUKUKTAN VE ADALETTEN YANA TAVIR ALMIŞTIR”

BİRLEŞİK KAMU-İŞ HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ, BUGÜN DE HAKTAN, HUKUKTAN VE

ADALETTEN YANA TAVIR ALMIŞTIR

6 Mayıs 2019 tarihi ülkemiz adına demokrasinin, millet iradesinin hiçe sayıldığı bir gün olarak tarihe
geçmiştir. YSK 31 Mart İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçim sonucunu iptal ederek adeta ‘hukuk’
devletini ortadan kaldırmıştır. Yurttaşlarımızın demokratik hakları YSK kararı ile gasp edilmiştir.
Kısaca söylememiz gerekirse YSK’nın bu kararı Cumhuriyetimize ve Demokrasimize darbe vurmuştur.
Ülkemiz demokrasisi, AKP iktidarı ve onun yarattığı yeni rejim ile tehlike altına girmiştir. Hukuk ve
adalet kavramları yalnızca tek bir kişinin isteğine ve emrine göre şekillenmekte tek adam yönetimi ile ülke tek
bir sese tek bir düşünceye hapsedilmeye çalışılmaktadır.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi çoğulcu yapı ile yasama, yürütme ve yargı gibi kuvvetler ayrımını
tek bir kişide toplamıştır. Demokrasi ve parlamenter sisteme karşı olan bu sistem yargı organlarını denetim
altına almış, hatta yargıda görev yapanların bağımsız karar verme mekanizmasını ortadan kaldırmıştır.
AKP iktidarı ve onun iktidar ortakları seçimleri ancak ve ancak kendileri kazandıkları zaman meşru
görmekte aksi sonuçları komplo olarak değerlendirmektedir. Bu ve benzeri durumlar ancak faşist diktatörlükler
döneminde görülebilir.
İktidar ve YSK ittifakı ile İstanbul seçimlerine yapılan müdahale adeta 12 Eylül darbecilerini bizlere
hatırlatmıştır. Yeni rejim ve onun çevresinde yer alan ittifak ortakları hukuksuzluktan beslenmeye devam
etmektedir.
Özelde İstanbul’da genelde de tüm yurtta seçmenlerin özgür iradesi yok sayılmıştır. YSK üyelerinin
yurttaş iradesini tanımama ve yok sayma kararı yargının tamamen ortadan kaldırıldığını göstermektedir.
Demokratik hukuk devletinde örneği görülmeyen bu karar yurttaşlarımızın Adalet kavramına güvenini ortadan
kaldırmış ve toplum vicdanından kuşku ve soru işaretlerini büyütmüştür.
Bugün, yaşanan siyasi kaosun sorumlusu, tek kişi rejimidir. Tek kişi rejimi, giderek daha otoriter, daha
baskıcı ve milli iradeyi inkâr edici bir yapıya bürünmeye başlamıştır.
Cumhuriyetimizin temel ilkesi olan millet iradesi ve hukukun üstünlüğü tek bir kişinin yönetimi ile gasp
edilmeye çalışılmaktadır.
İstanbul seçimlerinin iptal edilmesi milyonlarca yurttaşın iradesine ve ülkemizin egemenliğine yönelik
bir saldırıdır. Bugün bizlere düşen görev ve sorumluluk bu saldırılar karşısına birlik olmak ve egemenlik
hakkımıza sahip çıkmaktır. Seçimin iptali ülkemizin demokrasi tarihini ve geleneğini, cumhuriyet devrimimizin
temeli olan hukukun üstünlüğü ilkesini yok saymaktır.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak memleketimizin geleceğine, yurttaşlarımızın iradesine yönelik
bu tehditlere karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. 31 Mart seçimleri milyonlarca yurttaşın nezdinde
sonuçlanmıştır. Sayın Ekrem İmamoğlu İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı seçilmiştir.
Ne hukuku yok sayma peşinde olanların ne de açıkça yurttaş iradesine el koyan gerici yeni rejimin,
ittifak ortaklarının bu sonucu değiştirmeye asla ve asla gücü yetmeyecektir. Birleşik Kamu-İş her zaman olduğu
gibi, bugün de haktan, hukuktan ve adaletten yana tavır almıştır.
CUMHURİYETİMİZ KAZANACAK
YURTTAŞLARIMIZIN İRADESİ KAZANACAK
DEMOKRASİ VE HUKUK KAZANACAKTIR
Mehmet BALIK
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu

Genel Başkanı