DENGE !

DENGE !

YAHYA AKSOY

Ünlü halk bilgesi Nasrettin Hoca’ya sormuşlar :
-Hocam, insanlar sabah kalkınca dört bir yana gitmekteler ve yatana kadar böyle devam
etmekteler,hepsi bir tarafa gitse daha iyi olmaz mı?
Hoca : İnsanların hepsi tek tarafa giderse dünyanın dengesi bozulur! demiş…
Yaratılışında eğik eksen üzerine kurulmuş olarak, kendi etrafında ve güneşin etrafında dönen
dünya denge ile ayakta kalmakta, hayata renk,ahenk, uyum, heyecan, mutluluk,bereket
katmaktadır.
Dört ana ve dört ara yönü olan yer yüzünde bütün varlıklar bir ahenk, uyum ve devamlılık
içerisinde yaşamlarını sürdürmekteler. Bu farklılık, ve çeşitlilik doğada, insanda, bütün canlılarda
ve cansız varlıklarda kendisini gösterir. yedi ve yetmiş iki renkte,gök kuşağına yansıyan uyum ve
farklılık, bütün alanlarda kendisini gösterir. Tek renk, tek yapı ve tek olmak yerine çok renk, çok
görüş, düşünce,fikir,inanç ile birlikte farklı olanların uyumu ile yaşam daha ahenkli,
sevimli,sürekli,canlı, heyecanlı ve sürdürülebilir olabilmektedir.
yaşamın sonsuzluğu sürdürebilirlik kavramının içeriğinde gizlidir.Yaşam denge unsuru ile
bütünleştiği zaman sonsuz ve uyumlu olabilmektedir. Ruh ve beden arasında da denge
olmalıdır.İnsan ve insanlar arasında, insan ve dünya arasında da denge korunmalı…
Mizah dergilerindeki yazılar ve karikatürlerin büyük çoğunluğu dengesizlikleri, dengeyi siyah ve

beyaz farkını vurgulayarak toplumlarda farkındalık yaratmak üzerinedir. Konular, İyilik-
kötülük,fakirlik-zenginlik,güzellik- çirkinlik,başarı- başarısızlık,sevgi ve nefret,yokluk-varlık

arasındaki dengesizliğe akıl ve bilinçle yaklaşmayı öngörmekte.”Anlaya sivri sinek saz,anlamaya
davul zurna az!” sözü mizahın temel konuları arasındadır.Mizahı anla dengeni sağla.Akıl akıldan
üstündür.Aklını, bilgini, görgünü dengeli kullanmayı öğren…
Denge ve dengesizlik kavramlarını Arşimet terazisinde ayrı kefeler koyarak tartmalı ve kişinin,
toplumun , insanlığın ve dünyanın durumu ile geleceği hakkında hüküm yürütülmelidir…Var
olmak ve yok olmak dengeye bağlıdır…
“…Fikirle savaş yap, fikirle yarış/Kılıç en sonunda vurulu oğul…”diyen Âşık İbrahim Güleç,
insanlar arasında dengenin sağlanması için çok anlamlı yol göstermekte.
Uluslararası Hoşgörü Kongresi (12 Haziran 1995)-Antalya Sonuç Bildirgesi’nin ilk
maddesi şöyle demekte: “Aslında dinler,siyasi rejimler,ideolojiler,insanlığın
mutluluğunu,evrensel barış içinde yaşamasını öngörür…”
Birleşmiş Milletler,Unesco ve diğer dünya örgütlerinin bütün amacı, dünyada ve insanlar arasında
dengeyi sağlamak, sürdürülebilir barışı, dostluğu korumak ve savaşları önlemektir.Geçtiğimiz
yüz yılda kutuplaşan dünyanın sosyal, tarihi, siyasi ve savunma dengesi bozuktu.Savaşlar
giderek arttı.Gelecek yüz yıl için iyi dilekler kaldı…
Hayatı doğru anlamak, güzel yaşamak, üretken ve verimli olmak,bilim ve teknolojiyi
insanlık yararına kullanmak, toprakla, doğayla, kendinle ve insanlarla barışık
olmak,iyimser ve hoş görülü olmak hayatta DENGEYİ sağlayacak temel
kavramlardır.İnsanlık büyük bir duyarlılıkla hoşgörü ve sevgide buluşmalıdır.
Güzellik, kötülük,iyilik ve bunların karşıtları üstüne Homeros’un ve diğer bilgelerin
değerli sözleri vardır.” Başkaları için yaşamayan kendi için de yaşayamaz.” Senaka
Gök ve yer yüzü ile doğada her şey denge üzerine kurulmuştur.Dengelerin bozulması
başta doğaya ve sonra da insanlara çok büyük zararlar vermektedir…