EĞİTİMDE ÖZELLEŞTİRME MÜCADELESİ YÜRÜTÜLMEDEN KAMUSAL EĞİTİM SAĞLANAMAZ !

EĞİTİMDE ÖZELLEŞTİRME MÜCADELESİ YÜRÜTÜLMEDEN KAMUSAL EĞİTİM

SAĞLANAMAZ !
Mehmet BALIK
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu

Genel Başkanı
AKP iktidarı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bugüne kadar, eğitimi hiçbir dönemde
özelleştirmediği kadar özelleştirdi.
Ülkemizde eğitim-öğretim sistemi ortadan kaldırılmış “eğitim sektör” haline getirilmiştir. Eğitim-
öğretimin kamusal hizmet yönü ortadan kaldırılmıştır.
AKP, iktidara geldiği günden itibaren uyguladığı politikalarla eğitimi özelleştirmeye teşvik etmiştir.
Eğitimin paralı hale getirilmesi, kamunun eğitimden elini çekmesi ve özel sektörün alanının genişlemesi,
sadece AKP Hükümeti döneminde yaşanmadı. Ancak AKP Hükümeti, kamusal eğitimi bitirme anlayışıyla
hareket etti. AKP iktidarı, eğitimde ticarileştirme ve özelleştirme hedefini gerçekleştirmek için var gücüyle
çabaladı.
Kamu okullarının tüm ihtiyaçları velilere bırakılmaya ve özel okulların sayısının artması için teşvikler
verildi; eğitim kampüsleri ile eğitimin şirketler açısından yatırım alanları açıldı. Vakıf üniversiteleri, kurs,
dershane, etüt merkezi, eğitim merkezi vb. eğitim kurumları açma konusunda özel kesime büyük ölçüde
teşvikler verilmiştir ve yasal kolaylıklar sağlanmıştır.
Eğitim-öğretim bilinçli olarak geriye götürülmüştür. Özel okul ve devlet arasındaki eğitim kalitesinde
uçurumlar yaratılmıştır. Eğitimde özelleştirme arttıkça, kamusal eğitimin niteliği düşmeye başladı. Eğitim
piyasalaştıkça eğitim kalitesi azalmaya, bilim ve düşünce kalitesi geriye gitmeye başladı.
Eğitimin niteliği düştükçe, sistem her yıl değiştirildikçe daha çok veli bütçesini zorlayarak çocuğunu
özel okula göndermenin yollarını aramaya başladı. Bu nedenle ekonomik ve sosyal gelişmişlik düzeyi yüksek
olan aileler, çocuklarına daha fazla para eden diploma ve işsiz kalmayacakları eğitim arayışına girmeye başladı.
Milli Eğitim Bakanlığı 2020 bütçesinden özel okullarda okuyan öğrenciler için 804 milyon lira ayırdı.
Bakan Selçuk yaptığı açıklamada; “2018-2019 eğitim öğretim yılında almış olduğumuz karar gereği, özel
öğretime teşvik uygulamasını kademeli olarak kaldırıyoruz. Bu kapsamda, 2019-2020 eğitim öğretim yılında,
eğitim öğretim desteği kapsamına yeni öğrenci alınmamıştır. 2020 yılı bütçemizde, henüz öğretim kademesini
tamamlamayan 84.964 öğrencinin eğitim öğretim desteği olarak 329 milyon lira ödenek öngörülmüştür. Ayrıca,
organize sanayi bölgeleri içinde ve dışında açılan özel mesleki ve teknik eğitim okullarında öğrenim gören
toplam 72 bin öğrencimiz için, 2020 yılında 475 milyon lira kaynak ayrılmıştır.” dedi.
Kısaca Milli Eğitim Bakanı 2020 bütçesinden özel okullara toplamda 157 bin öğrenci için 804 milyon
lira ödeyeceğini anlatmaktadır.
804 milyon devlet okullarına verilmiş olsaydı, öğrenci başına 53,29 lira düşecekti. Başka bir deyiş ile
bin öğrencisi olan bir okula yıllık 53 bin 290 lira ödenek ayrılabilecekti. MEB kendi okullarının temizlik ve
güvenlik sorunlarını çözemezken, özel okullara 804 milyon liranın verilmesi utanılacak bir durumdur.
Üzülerek belirtmeliyiz ki;
Türkiye Cumhuriyeti tarafından kamusal eğitim olarak tüm yurttaşlara sağlanan eğitim-öğretim AKP
iktidarı tarafından parası olanlara ayrıcalık haline getirildi.
Bu özelleştirme anlayışıyla önümüzdeki yıllarda, okul satışı ya da okul yönetiminin devri şeklindeki
özelleştirme girişimleri ile karşılaşılması kaçınılmaz görünmektedir.
AKP iktidarı, eğitim-öğretim sisteminin nasıl düzeleteceği derdinde değildir.
Devlet tarafından her yurttaşa parasız ve adil şekilde verilmesi gereken eğitim hizmeti piyasaya
açılmaya devam etmektedir. En son Doğa Koleji’nde yaşananlar göstermiştir, aylarca maaş alamayan

öğretmenler ve dönem ortasında okulsuz kalan öğrenciler, hükümetin özele ağırlık veren okullaşma
politikasının yanlışlığını bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; tüm eğitim ve bilim emekçileri ile demokratik kitle
örgütlerini, eğitimde özelleştirmenin durudurulması için kamusal eğitim politikalarını desteklemeye ve bu
uğurda mücadele etmeye çağırıyoruz.

ÖZEL OKULLAR

2002 yılından buyana siyasal iktidar kamusal eğitimden uzaklaşma politikası yürütmeye başlamıştır. Bu
politikanın sonucunda, 2019-2020 eğitim öğretim yılı itibarıyla tüm eğitim kademelerinde özel okul sayısı
toplamda 14.322’ye ulaşmıştır. 2018-2019 eğitim öğretim yılında, açık öğretim öğrencileri hariç, tüm özel
okullarda kayıtlı öğrencilerin toplam öğrenci sayısına oranı yüzde 8,7'ye ulaşmıştır. Örgün eğitim içerisindeki
özel okul sayılarının toplam okul sayısına oranıysa yüzde 19,2 olarak gerçekleşmiştir.
Grafik 1. Özel Öğretim Kurumu

2011-20122017-20182018-2019

0
2000
4000
6000
8000
10000
12000
14000

4664

1169414322

ÖZEL ÖĞRETİM KURUMU SAYISI

4+4+4 süreci öncesi 4664 olan Özel Öğretim Kurumu sayısı 14 bin 322’a yükselmiştir. Artış oranı %207,20
olarak gerçekleşmiştir.
Grafik 2. Özel Öğretim Kurumları Öğrenci Sayıları

2011-20122017-20182018-2019

0
200000
400000
600000
800000
1000000
1200000
1400000
1600000

535788

13517121440577
ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARI ÖĞRENCİ SAYILARI

4+4+4 süreci öncesi 535 bin 788 olan Özel Öğretim Kurumları öğrenci sayısı 1 milyon 440 bin 577’ye
yükselmiştir. Artış oranı %168,87 olarak gerçekleşmiştir.