“FETÖ’NÜN EN ÖNEMLİ SİYASİ AYAĞI KILIÇDAROĞLU VE EKİBİDİR”

AKP nin TBMM Grup Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bu ülkede FETÖ’nün en önemli siyasi ayağı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisi ve ekibidir.” dedi.

Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’nu FETÖ culukla suçladığı konuşması şöyle:

Biz bu büyük mücadeleyi verirken birileri de içeride sürekli fitne çıkarmanın gayreti içinde. Açık söylüyorum bunu adı tetikçiliktir alçaklıktır fırsatçılıktır. Bu şahıs son günlerde FETÖ’nün siyasi ayağı diye esip gürlemeye başladı madem bu kadar istiyor işte bugün burada FETÖ’nün siyasi ayağını ben size şöyle adeta ekran diyebileceğim duvarda açıklıyorum. Tolstoy’un dediği gibi; Birine çamur atmadan önce iyi düşün. Önce senin ellerin kirlenecektir.

Kılıçdaroğlu bize çamur atmaya çalışırken elinde çamurla yakalanmıştır. Çünkü bu ülkede FETÖ’nün en önemli siyasi ayağı bizatihi Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibidir. FETÖ denilen yapı ülkemizde uzun bir süre sivil toplum yapısı görüntüsüyle varlık göstermiştir. CHP iktidarları cunta rejimlerinde dahi FETÖ müsamaha görmeye devam etmiştir. Ne zaman ki bu yapı ülkeyi teslim almaya kalkmıştır o zaman durum değişmiştir. Bizim FETÖ’yle davamız asla kişisel değildir. Bizim davamız ülkemizin geleceğini koruma davasıdır. FETÖ tehdidi ortaya çıktıktan sonra bu yapıyla da aynı kararlılıkla mücadele ettik. Bu yapıyı suç örgütü olarak ilan eden ve o MGK kararının altında imzası olan benim. Peki CHP bunun neresindedir. Sayın Baykal’ın genel başkanlıktan ayrılması ve Kılıçdaroğlu’nun gelmesiyle birlikte CHP bu işin tam göbeğine yerleşmiştir. Seni oraya getiren FETÖ ne konuşuyorsun?
CHP, FETÖ hukuk tarafından terör örgütü olarak tanımlandığı halde ısrarla bu yapının yanında yer almıştır. FETÖ’nün MİT müsteşarımıza karşı sinsi kumpasında CHP’nin ortaya koyduğu tavır FETÖ’nün siyasi ayağının bir başka örneğidir. Dönemin CHP milletvekilleri ‘MİT müsteşarı yetmez başbakan da soruşturmaya dahil edilsin’ diyerek FETÖ’nün borazanlığını yapıyorlardı. Her eylemi FETÖ medyasında manşet olan Kılıçdaroğlu, FETÖ’ye karşı atılan her adımda karşımızda olmuştur. CHP milletvekilleri çıkıp ‘Dersaneler kapatılırsa eğitimde sorunlar büyür’ diyebilecek kadar zıvanadan çıkabilmişlerdir. CHP’liler bu düzenlemeyi AYM’ye taşıyarak bu yapıyla aynı safta olduğunu iyice belli etmiştir. FETÖ’nün siyasi ayağını soranların bakacak yerler buralardır. Gezi olayları FETÖ ile CHP’nin birlikteliğini ortaya koyan olaylardan bir başkasıdır. Bu işin asıl dönüm noktası 17-25 Aralık emniyet yargı darbe girişimi sürecidir.
CHP yöneticileri turpun büyüğü heybede diyerek gelişmelerden haber olduklarını beyan etmişlerdir. ‘Sanmayın bu devir böyle gidecek’ diyerek kamu görevlilerin tehdit eden Kılıçdaroğlu idi. Son zamanlarda meydanlara dolaşan bir Genelkurmay başkanına da sesleniyorum. Ne diyordu Kılıçdaroğlu… ‘Askerler he koşulda emre itaat eder’ diyerek darbecileri savunmaktan geri kalmamıştı.

FETÖ ne demişse Kılıçdaroğlu aynısını tekrar etmiştir. Biz ‘paralel devlet’ adıyla FETÖ’nün üzerine giderken Kılıçdaroğlu bu yapıyı devletin vicdanı diye tarif ediyordu. CHP ile FETÖ’nün iş birliği yaptığı bir başka olay ise Adana’da MİT TIR’larının durdurulmasıydı. CHP’nin yayın organı gibi çalışan Cumhuriyet gazetesi, savcı görevden alınınca hemen kendisiyle röportaj yapıp MİT suç işledi başlığı atıyordu. Genel yayın yönetmeni nerede şimdi Almanya’da. 5 yıla mahkum oldu. onunla birlikte çalışan nerede? CHP’de milletvekili. Kim siyasi ayak?

CHP’liler kapatılan Fetö gazetelerine giderek dayanışma gösterisi yaparak siyasi yapı ilan etmiş oldular. Kılıçdaroğlu’nun 15 Temmuz’dan sonra da FETÖ elebaşının kitaplarının toplatılmasına karşı çıkması bu tavrın gayet bilinçli olduğunu gösteriyor. Ülkemizin karşı karşıya kaldığı her krizde CHP yönetimi ve FETÇ ortak tavır ve dil geliştirmiştir.

FETÖ’cü danışman ByLock’ta yazıştığı örgüt abilerine Kılıçdaroğlu’na istediklerini söyletebileceklerini yazıyor. Dünyada terör örgütüne destek için bunca yol yürüyen bir siyasetçinin aynı yapının bir ayağı olmadığına kimseyi inandıramazsınız. Netice itibarıyla bunların hayatı yalan. Madem bu işler soru sorarak oluyor. Öyleyse ben de burada birkaç soru sorayım; FETÖ’nün siyasi ayağı FETÖ’nün devirmeye çalışmaya siyasetçi midir yoksa yükseltmeye çalıştığı siyasetçi midir? FETÖ’nün siyasi ayağı FETÖ’nün darbe gecesi öldürmeye çalıştığı siyasetçi midir FETÖ’nün yol verdiği siyasetçi midir? FETÖ’nün siyasi ayağı bu yap tanımlanmadan önce görüntü veren midir devlet bu yapıyı terör örgütü olarak tanımladıktan sonra yanından ayrılmayan mıdır?
FETÖ’nün siyasi ayağı FETÖ’yle mücadeleye tam destek vermek yerine süreci bulandıran mıdır? FETÖ’nün siyasi ayağı bu yapıyla canı pahasına mücadele eden midir, genel başkanlık koltuğu dahil CHP Genel Merkezi’ni işgal etmiş olan FETÖ’nün ayak talkımı mıdır? Bugünlerde eski genelkurmay başkanlarından birisi vasıtasıyla doğrudan meclisin yasama yetkisine karşı bir kampanya başlattılar. Buradan ben soruyorum; Malum Genelkurmay Başkanı bir diğeri öldü Genelkurmay Başkanı bunlar bildiriyi hazırladılar bu bildiri yetmez soruyorum. Her ikisinin de genelkurmay başkanlığı döneminde çıksınlar şunu söylesinler biz şu kadar subayı FETÖ’cülükten ihraç ettik. Bu görev benim değil, çıksın söylesinler. Önümüze gelir imza atılırdı. Bunların çoğu FETÖ’cü değil nurcuların içinde Kurdoğlu takımı vardır. Biz bunlara imza atmadık. Ben de atmadım, Milli Savunma Bakanım da atmadı. Bunlara onlar atıyordu imzayı. Yalan söylüyorsun yalan. Aranızda rahatlıkla ihraç edebileceğiniz FETÖ’cü subaylar vardı enden bunların tespitin yapmadınız. Neden bunları çıkartmadınız kimi aldatıyorsunuz? Genelkurmay Başkanını Savunma Bakanı yaparak sivilleşme sürecine girdiyse sivilleşme sürecinin anlamı budur. 15 Temmuz ile birlikte FETÖ’cüler büyük oranda TSK’dan temizlendi. Avukatlığına kim soyundu, Kılıçdaroğlu soyundu. Çok anlamlı… Resmi kıyafeti varken boruyu çıkartıp gösteriyordu. Şu anda onlar yok..