KADRAJ, BURGAZADA ARTMOSFER’DE

KADRAJ, BURGAZADA ARTMOSFER’DE
Sanatçı Ayla Ay’ın foto art enstalasyon çalışması KADRAJ, 19 Şubat – 29 Şubat
tarihleri arasında, Burgazada’nın ilk ve tek kültür sanat ve etkinlik mekanı olan
Artmosfer’de gerçekleşiyor olacak.
Aldığın Nefesin Hakkını Ver! mesajı ile sanatseverleri bir araya getiren
Artmosfer’de gerçekleşecek KADRAJ sergisi, 10 gün boyunca saat 10:00 – 18:00
arasında gezilebilecek. Sanatçı, 16. İstanbul Bienali paralel etkinlikleri
çerçevesinde Sessiz Çığlık projesini yine Burgazada’da sergilemişti.

Ayla Ay
2001 yılında, birincilikle girdiği Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim
Bölümü’nden mezun oldu. Farklı ajanslarda sanat yönetmeni olarak da görev yapan sanatçı,
Trianel ve çeşitli karma sergilere katıldı. Sanat festivallerinde, katılımcı ve organizasyon
sorumlusu olarak yer aldı. Sanatçı, 16. İstanbul Bienali paralel etkinlikleri çerçevesinde
gerçekleştirdiği Sessiz Çığlık projesinin, ikinci ve üçüncü aşamaları üzerinde çalışmaya devam
ederken, farklı tekniklerde dört ayrı kişisel sergi projesi için de üretmeye devam ediyor.
Artmosfer
İstanbul Prens Adaları’nın sakinliği, gizemli atmosferi ve tarihi geçmişi ile Kültür-Sanat adası
seçilen Burgazada, beklenen kültür-sanat-etkinlik mekânına kavuştu. Artmosfer adını; şehrin
karmaşasına kafa tutan adanın olağanüstü havası ve geçmişin kültürel mirası ile gelen gizemli
duruşundan alıyor. Mekan, ada atmosferini sanatla solumaya vurgu yapıyor.
Burgazada’da faaliyet gösteren iletişim ajansı ETİ Danışmanlık tarafından kurulan Artmosfer’de,
düzenli olarak sergi, workshop, konser, söyleşi, tiyatro başta olmak üzere bir çok alanda etkinlik
gerçekleştiriliyor.
kadraj-sergisi-ayla-ay-artmosfer-burgazada (2)
KADRAJ – Ayla Ay
Foto Art / Enstalasyon

Bazen tam olarak görmek istediğimiz veya görmemiz gereken bir
olguyu, bazen de aslında orada asla bulunmaması gereken, bulunduğu
yerin doğasına tamamen aykırı nitelikte bir objeyi, kavramsal düzlemde
ait olduğu yere oturtuyoruz. Baktığımız her karede, sanatçının bir
önceki “sessiz çığlık” yerleştirmesindeki göndermeler paralelinde izler
bulabiliyoruz. Bu izleri takip ederseniz, içselleştirilmiş bir öze dönüş
yaşamanızın mümkün olabileceğinin ip uçları ile karşılaşabilirsiniz.
Sanatçı; “Geçen yıl adada doğa yürüyüşü esnasında, yol kenarına
bırakılmış dallar arasında safran sarı ile oksit sarı arası mükemmel
tonlarda bir bitki kökünü fark ettim. Yürümeye devam ederken bir
yandan el yordamıyla bu kökü kare bir forma dönüştürdüm. Sonrasında,
bir yanı çam ağaçları diğer tarafı denizle çevrili uzayıp giden yolu
istemsizce kadrajladığımı fark ettim. Doğa neyi işaret ediyordu? Bu
soruyu çözdüğümde, bir yıldır üzerinde çalıştığım bu projenin nedenleri
de sonuçları ile birlikte ortaya çıkmış oldu” diyor. Yaşam, başlangıç ve
bitişin olmadığı bir süreklilik yasası… Bir kez daha evrenin kaidesine
işaret eden, doğanın kanununu gösteren bir Fibonacci dizisi… Sessiz
Çığlık sürerken araya, doğadaki işaret edilmesi gereken noktaları
kadrajlayan bir sergi alarak ve bunu gündemdeki sosyal medya diline
gönderme yapan bir imaj çalışmasına göre (karelenmiş foto/video art
olarak) gerçekleştirmek kaçınılmazdı. Kadraj; sadece sanatçı olarak değil
hepimizin, yaşamaya devam ettiğimiz sürece aldığımız nefesin hakkını
vermemizin gerekliliğinin altını çiziyor.
Bedensel var oluşun, süreklilik gösteren biçimde ortaya konma
çabasının karşısında anlamlı bir duruş… doğayı ve ona ait olanı
göstermek.