İSPANYOL DİVA MONICA MOLINA’DAN TÜRKİYE’YE CORONA MESAJI!

İSPANYOL DİVA MONICA MOLINA’DAN TÜRKİYE’YE CORONA MESAJI!

Dünyaca ünlü İspanyol sanatçı Monica Molina “Ben evdeyim, siz de evde kalın, güvende olun ve sorumlu davranın” sloganıyla Türkiye için bir mesaj yayınladı. Güzel günler yakında diyen sanatçı, Türkiye’deki hayranları için seçtiği Türkçe şarkılardan oluşan bir seçki de hazırladı.  Zor günlerde birlik içinde olmanın, müziğin ve sanatın içimizdeki mücadele gücüne katkı koyacağına inanıyorum. Riskleri en aza indirmek adına toplum sağlığı için yapılan düzenlemeler konusunda anlayış ve sabrımızla tekrar eski sağlıklı günlerimize dönmeyi diliyorum diyen Monica Molina, 27 Mayıs’ta İstanbul’daki konseri öncesi Madrid’teki karanti günlerinde Türkçe şarkılar ile evde kalmanın keyfine varıyor.

Listemde sadece şarkılar değil Türkiye’ye geldiğim yıllar ve Türk sanatçılarla anılarım da gizli diyen sanatçı Türkiye sevgisini kendi cümleleriyle ve Türkçe şarkılar ile anlattı.

Monica Molina’nın sizler için hazırladığı listeyi https://spoti.fi/2QXsA6q tıklayarak dinleyebilirsiniz,

Türkiye Sevgim Nedensiz Değil

2002 yılında Türkiye’deki ilk konserime geldiğimde kızım Candela’ya hamileydim. Dolmabahçe Sarayı’ndaki ilk konserimden aklımda, ardımdaki kocaman büyülü bir kapı, kulağımda ise Sezen Aksu’nun sesi kaldı. Türkiye’nin en önemli besteci ve şarkıcılarından biri olduğunu duymuştum elbette ama yıllar sonra “Her şeyi Yak” şarkısını İspanyolca olarak Harbiye Açıkhava Tiyatrosunda söyleyeceğimi o gün tahmin edemezdim.

İstanbul’da konser alanına giderken bir apartman kaplamasında hayranlıkla baktığım güzel bir kadının Türkiye’nin en büyük starlarından Ajda Pekkan olduğunu da o zaman bilmiyordum. Menajerim Sinan Ufuk Nergis gülümseyip, O Türkiye’nin Mina’sı dediğinde sanata verdiği onca yılın ardından zamansız bir şarkıcı olduğunu görmek bir kadın ve şarkıcı olarak bana ilham verdi. Julio Iglesias’ın söylediği “Nathalie” şarkısını onun sesinden “Bir Günah Gibi’ de dinlediğimde çoktan bir Ajda Pekkan hayranı olmuştum bile.

Müzik farklı seslerin ruhunu taşıdığında zenginleşiyor. Şarkılar dünyayı dolaşan seyyahlar gibi.. Adoro’nun Türkçe yorumu “Ben Böyleyim”in yazıldığı ülkeden farklı bir coğrafyada Ayten Alpman’ın sesinde ölümsüzleştiği gibi… Onun yorumunun ardından “Ben Böyleyim” Türkçe olarak da söylemek istediğim şarkılardan biri oldu.

Türkiye’den aldığım ve Pasion Turca’nın benimle paylaştığı compilation albümlerde dinlediğim Ömer Faruk Tekbilek’in “I love you” şarkısı da bana hem Türk müziğinin ne kadar özel olduğunu hem de Türkiye sevgimin nedensiz olmadığını hissettirdi.

Bir Annenin Duygularını Türkçe Olarak Anlattım… 

Türkiye’de kendimi hiç yalnız hissetmedim. 2006’daki İstanbul konserimde Leman Sam ile el ele söylediğimiz şarkılar benim için unutulmaz oldu. Leman Sam, benim en popüler şarkılarımdan “Pequeno Fado”yu hazırlamıştı, ben de onun şarkılarından en çok etkilendiğim Ağıt’ı seçtim. Sonra anlamını öğrendim ve doğru şarkıyı hissettiğimi anladım. Bir annenin duygularını Türkçe olarak anlatmak benim için çok anlamlıydı.

Artık Türkiye’de yapılan müzikteki gelişmeleri de yakından takip etmeye başlamıştım. Eurovision her zaman benim için bir maceraydı. Sertab Erener dünya çapında bir ses olduğunu daha sahneye ilk çıktığı anda göstermişti, dolayısıyla Sertab’ın birinci olması beni hiç şaşırtmadı.

2006 yılında Hadise’nin katıldığı Eurovision şarkı yarışması için Madrid’de Pasion Turca tarafından düzenlenen partide de Hadise ile beraberdik.

Tabii benim şarkılarımın da Türkiye’deki sanatçılar tarafından yorumlanması Türkiye ile yıllarca kurduğum ilişkinin bir yansıması gibiydi. O zamanlar Ayşe Çınar’ı tanımıyordum. Ayşe Çınar “Kalbimin Çaresi” adıyla “A Paso Lento” şarkısını albüme koymak istiyordu. Şarkıyı kaydedip çıkarttıktan sonra İstanbul Harbiye Açıkhava Tiyatrosunda verdiğim bir konserde Türkçe ve İspanyolca olarak şarkıyı Ayşe ile birlikte seslendirdik. Albüm çıktığında bana klipte yer alıp alamayacağımı sorduklarında cevabım evetti! Madrid’deki çekimlerin ardından “Kalbimin Çaresi” klibi “A Paso Lento” müziği, Türkçe sözler ve klipteki iş birliğimizle benim için güzel bir anı oldu.

Bir başka İstanbul konserime geldiğimde öğrendim ki Mustafa Sandal da şarkılarımı çok seviyormuş. Bu noktadan sonra ben de onun şarkılarıyla ve de kendisi ile tanıştım. Sizler için hazırladığım Türkçe şarkı listemde bu yüzden Mustafa Sandal’ın “Suç Bende” şarkısına da yer verdim.

İstanbul’a geldiğimde şehri ve gece hayatını yaşamayı seviyorum. O gecelerden birinde Barbaros’u dinlemeye gittiğimde pop, klasik ve müzikallerden seçtiği şarkılarla muhteşem bir akşam yaşadım. Barbaros’un muhteşem sesinden bir çok şarkı seviyorum ama bu listemde “Borcum Var” şarkısını sizlerle de paylaşmak istedim.

Kardeşim Noel’in bestesi “Ay Amor” şarkımı “Rüya” adıyla Ziynet Sali’nin sesinden dinlemek Türkiye ve İspanya’nın müzik yoluyla sihirli bir buluşması gibiydi.

Tanıdığım her Türk şarkıcıda ya ben kendimden bir şeyler buldum yada onlar benim şarkılarımda… Bu yüzden Pequeno Fado’yu ‘İki Masum Yalancı’ olarak seslendiren Ayşen’in yorumunu da sizlerle paylaşmak bana keyif veriyor.

2 yıl Roma’da yaşadığım dönem Ferzan Özpetek’in filmlerini daha çok keşfetme şansım oldu. Bu filmlerde Sezen Aksu’nun yaptığı besteleri de hayranlıkla dinlemeye devam ettim.

Yıllarca Türkiye’nin Fitur fuarındaki standını ziyaret ettim. Ebru sanatını öğrendim ve nazar boncuğu yaptım. İzmir’i de uzaktan tanıyordum. Ta ki geçtiğimiz yıl İzmir’de, İzmir Enternasyonal Fuarı’nda verdiğim konsere kadar. İzmir ruhunu hissettim ve de o büyülü şehirde Dario Moreno’nun şarkılarını keşfettim.

Yıllar içinde aldığım CD’lerde sevdiğim bazı Zuhal Olcay, Özdemir Erdoğan, Nükhet Duru, Yeni Türkü, Ayla Dikmen şarkılarını da severek dinledim, sizlerle paylaşmak istedim.

Şubat ayında vereceğim konser yaşanan talihsiz olaylar nedeniyle ilerki bir tarihe alındı, umarım Dünyanın içinden geçtiği bu salgın sürecinde 27 Mayıs’ta şartlar tekrar sizlerle buluşmama imkan verir.

En yakın zamanda tekrar buluşmak üzere, Müzikle Kalın, Evde Kalın!