‘Atatürk’le alıp veremediğiniz nedir?’

Yİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Ayasofya’da cuma namazı hutbesindeki sözlerine sert tepki göstererek, “Göreve geldiğinden bu yana İstiklal Harbi kahramanlarına bir hayır duasını çok gören Ali Erbaş, şimdi de lanet okuyor” dedi.

Danıştay’ın Ayasofya’ya müze statüsü kazandıran 1934 tarihli kararı iptal etmesinden sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yapının cami olarak kullanılmasına karar vermişti. Ayasofya, geçen hafta kılınan cuma namazıyla 86 yıl sonra ibadete açılmıştı.

Erbaş, elinde kılıçla okuduğu cuma hutbesinde “Bizim inancımızda vakıf malı dokunulmazdır, dokunanı yakar. Vakfedenin şartını çiğneyen lanete uğrar” demişti. Diyanet başkanının sözleri tartışma yaratmış, isim vermeden Atatürk’ü hedef aldığı savunulmuştu.

Akşener’in grup toplantısındaki konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

‘Yine riyakarlık’
“İktidarı uyardım ama dinlemediler. Maalesef bu yüzden bazı programlara katılamadım. Bunlardan biri Ayasofya’nın tamamen ibadete açılması. Çok istedim ama olmadı. En yakın zamanda oraya gideceğim. Erdoğan’ı uyardım ama dinlemediler. Ayasofya’yı siyasete alet ettiler. Başbakanlıktan dilekçelerine cevap alamayınca 2005’te mahkemeye başvuruyorlar. Mahkeme, başbakanlığı dilekçeye zamanında başvurmadığı için suçlu buluyor. O zamanın başbakanlığı, bugünün cumhurbaşkanlığı davanın reddini istiyor. O dönemin başbakanı önce Sultanahmet’i doldurun diyor. Bugün o iktidar ‘Ayasofya’yı biz açtık’ diye övünüyor. Yine bir riyakarlık, yine vatandaşı değil, kendini düşünme hesabı. İlk günden beri dedik ki ‘Ayasofya’yı ibadete açın, siyaseti kapatın’.”
‘Sevr’i yırtıp atanlarla gurur duyun‘
“Ortak değerlerimizi sömürmekten geri kalmadılar. Güzel Ayasofya’nın o güzel gününde şu sözü bekledik: ‘Selam olsun Anadolu’nun kapılarını açan Alparslan’a, selam olsun İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet’e, selam olsun İstanbul’u düşmandan kurtaran Gazi Mustafa Kemal’e.‘
Böylesine güzel bir günde bile düşmanlık etmekten geri durmadılar. Alparslan da bizimdir, Fatih de bizimdir, Gazi Mustafa Kemal Atatürk de bizimdir. Atatürk Asya’dan Avrupa’ya bir kısrak başı gibi yürüyen memleketin mavi gözlü bozkurtudur. Hastanede koşa koşa ziyarete gittiğiniz ‘Keşke Yunan kazansaydı’ diyen fesliden feyz alacağınıza Sevr’i yırtıp atanlarla gurur duyun.“
‘Atatürk’le alıp veremediğiniz nedir?’
“İstiklal Savaşı, bir mitoloji değildir. Her anı kayıt altına alındı. Fransızlar ‘Yunan’ın hezimeti‘, ‘Yunan hezimeti’, Yunan basını, ‘Küçük Asya’nın kaybı’ diye bahseder. Cezayir’de ‘Allahu Ekber’ diye şehit düşen askerin göğsünde Atatürk’ün resmi vardır. Rahmetli Elibey’in dediği gibi, ‘Allah’ın bahşettiği şerefi istemeyene biz zorla şeref verecek değiliz’. Bedeli göze alıp şehit düşene saygı göstermek zorundasınız. Atatürk’le alıp veremediğiniz nedir kardeşim? Yunan’ın, Fransız’ın Alman’ın Atatürk’e düşman olmasını anlarım ama siz nasıl düşman olursunuz kardeşim? Onlar şanlı bayrağımızı ateşe vererek milli birliğimize hakaret ediyor, siz halen Atatürk’le uğraşıyorsunuz. Göreve geldiğinden bu yana İstiklal Harbi kahramanlarına bir hayır duayı çok gören Ali Erbaş, şimdi de lanet okuyor”“
‘İstanbul sözleşmesini uygulayın’
“Memleketin her köşesinde kadınlarımız, çocuklarımız kan ağlıyor. Hiçbir suni gündem 34 OECD ülkesinde kadına şiddetin en çok ülke olduğumuz gerçeğini değiştiremeyecek. Son olarak 27 yaşındaki Pınar Gültekin katledildi. Türkiye bu utançtan kurtulmak zorunda. Geçtiğimiz günlerdeki bir gösteride açılan bir pankart yüreğimi dağladı: ‘Kız kardeşlerim, bir gün ölürsem davam size emanettir.’ Ey Türk erkekleri bu sözlere kulak verin. Kadınların erkeklere güvenemediği bir dünya kıyamet alametidir. İyi ve cesur insanların iktidarında diyeceğiz ki, ‘Tek bir kadının gözyaşı döktüğü dünyayı yıkıp yenisini kuracağız’. Kadın ve erkek her bir ferdi sevmek gerekir. Bu yüzden Sayın Erdoğan’ın ender yaptığı işlerden biri olan İstanbul Sözleşmesi’ni iptal etmek yerine uygulamaya çalışmaya davet ediyorum.”