ATATÜRK VE ANKARA

ATATÜRK VE ANKARA

Yahya AKSOY
Büyük önder Atatürk’ün 27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelişinin ruhununu ve felsefesini yansıtan tarihî
belgeler:
“Ankara’nın ve Ankaralıların benim gönlümde müstesna bir yeri vardır.”Mustafa Kemal Atatürk
BELGE – 1
Ankara’ya gelişimizi 27 Aralık 1919 tarihli şu açık tebliğ ile her yere duyurduk.Sivas’tan Kayseri yoluyla
Ankara’ya hareket eden Hey’et-i Temsiliye, bütün yol boyunca ve Ankara’da büyük milletimizin çok sıcak
ve içten gelen vatanseverlik gösterileri arasında, bugün şehre geldi. Milletimizin gösterdiği bu birlik ve
kararlılık örneği, memleketimizin geleceğine güven konusundaki inançları sarsılmaz bir şekilde
güçlendirici niteliktedir.Şimdilik, Hey’et-i Temsiliye’nin merkezi Ankara’dadır.
Saygılarımızı sunarız efendim.
Hey’et-i Temsiliye namına(Temsilciler Kurulu) Mustafa
Kemal
BELGE -2
İtilaf Devletleri tarafından devlet merkezinin bile resmi işgali, devletin yasama, yargı ve yürütmeden ibaret
olan milli güçlerini işlemez duruma sokmuş ve bu durum karşısında görev yapmaya imkân bulamadığını
hükümete resmen bildirerek, Meclis-i Meb’usan dağılmıştır.
Şu halde devlet merkezinin korunmasını, milletin bağımsızlığını ve devletin kurtarılmasını sağlayacak
tetbirleri düşünmek ve uygulamak üzere, millet tarafından olağanüstü yetkiler taşıyan bir meclisin ,
Ankara’da toplantıya çağrılması ve dağılmış olan milletvekillerinden Ankara’ya gelebileceklerin de bu
meclise katılmaları zaruri görülmüştür.
Memleket işlerini idare etmek ve denetlemek üzere, Ankara’da olağanüstü yetkilere sahip bir meclis
toplanacaktır. 19 Mart 1920 Hey’et-i Temsiliye namına (
Temsilciler Kurulu )
Mustafa Kemal
BELGE -3
Ankara halkı, muzaffer Gazi Mustafa Kemal’e, onun hayatı boyunca taşıdığı bir unvanı, “ANAKARA
HEMŞEHRİLİĞ ” ni vermişti. Ankara’nın bu yürekten tevcihi , M.Kemal’in 2 Ekim 1922 ‘de İzmir’den
zafer dönüşünde kendisine bir mazbata halinde, Belediye Başkanlığınca arz olunmuştu. G.M.Kemal, üç
gün sonra (5 Ekimde 1922) aşağıda metnini koyduğumuz mektubu ile halka teşekkür etmiş ve
Ankara’nın İstiklâl Savaşı’ndaki müstesna yerini ifade etmiştir.
Ankara Belediyesi Vasıtasıyla Vatansever Ankara Halkına !
Beni , Ankara’nın yurtsever hemşehrileri arasına girmeye davet suretiyle beliren iltifatınıza en içten
şükranımı bildiririm. Sevgili ulusumuzun tüm bir dünyanın düşmanlığına karşı zaferle taçlandırdığı
Kurtuluş Mücadelesi tarihinde ANKARA adı en aziz bir yeri koruyacaktır. Bu mücadeleye ilk
başladığımız sıralarda bizi kapsayan güçlüğün derecesi hepinizce bilinmektedir. Bazılarınca karşı
konulması hemen hemen olanaksız sanılan bu güçlükler karşısında sizler bir dakika duraksamadınız. ve
üç yıl önce Sivas’tan Ankara’ya ayak bastığım zaman bir örneğini geçen gün de göstermiş olduğunuz
içten ve yürekten gösteri ile beni kollarınız arasına aldınız. O zaman gösterdiğiniz bu vatan cesareti
sayesinde yabancı müdahalesiyle İstanbul’da kapattırılmış olan Meclis-i Mebusan’ı daha geniş bir yetki
ile ulusun şanına layık bir bağımsızlıkla Ankara’da açmak nasip olmuştur.
İstanbul’da yabancı süngülerine dayananların dağıtıkları Meclis-i Mebusan ‘da, cesur Erzurum
hemşehrilerimin fahri mebusluk sıfatını taşımakta idim. Büyük Millet Meclisi için yeniden yapılan seçimde
beni Ankara’dan üye seçmek suretiyle bu fahri sıfata ayrı bir yetki eklediniz. Büyük Millet Meclisi sizin
yüksek yakınlığınız sayesinde ,korkusuz kurtuluş mücadelesini sürdürebilmiştir…
Bundan ötürü ,ANKARA HEMŞEHRİLERİMİN ,BU VATAN KURTULUŞU MÜCADELESİNDE BİR ŞEREF PAYI
VARDIR. Bu nedenle hemşehrilerimi, bir kardeş içtenliğiyle tebrik eder ve bana karşı gösterdiğiniz kalpten

sevgiye karşılık hepinizi kucaklarım.5 Ekim 1922 /ANKARA- Gazi Mustafa Kemal

BELGE -4

ANKARA, MERKEZî HÜKÜMETTİR, EBEDİYEN MERKEZ-İ HÜKÜMET KALACAKTIR.7 Ocak 1925

BELGE-5

Atatürk, 27.12.1932’de Milliyet Gazetesi’ne yaptığı açıklama:”Ankara’ya geldiğimden sonraki mücadele
hayatımızda, hürriyet ve istiklâl âşığı kahraman Ankaralıların gösterdikleri vefa ve yardımları her zaman
minnetle yadederim.” Gazi Mustafa Kemal (1926)
ATATÜRK,Türkiye Cumhuriyeti ve Başkent Ankara birbiriyle bütünleşmiş çağdaş bir demokrasi anıtıdır.

Yahya AKSOY