” Bütün hayatı CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu ”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, başörtü tartışmalarına ilişkin, “Bu tartışma artık Türkiye’nin gündeminden çıkmalı. Yok böyle bir tartışma. Kadının kılık kıyafetiyle uğraşmak diye bir şey olmamalı Türkiye’nin gündeminde. Kadınlar arzu ettikleri gibi giyinebilirler, arzu ettikleri gibi rahatça gezebilirler. Siyasetçi olarak bizim görevimiz herkese saygı duymaktır” dedi.

Kılıçdaroğlu, Halk TV canlı yayınında soruları yanıtladı, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Başörtüsü tartışması, eski CHP milletvekili Fikri Sağlar’ın bir televizyon programındaki sözleri nedeniyle tekrar başlamıştı.

Sağlar, “Türban, irticai faaliyetlerin, şeriat isteyenlerin üniformasıdır. Başörtüsü, yüzyıllar boyunca Anadolu’da bir geleneksel giysidir. Bununla arasında çok büyük fark var. Ben yargılandığım zaman türbanlı bir hakimin karşısına gittiğimde, benimle ilgili haklarımı koruyacağını ve adaletin yerine getirebileceği konusunda kuşkum var” demiş, CHP lideri ve iktidar üyeleri dahil pek çok kişi bu görüşü eleştirmişti.

‘Özür dilemesi lazım’
Başörtüsü tartışmalarına ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: “Ben Erdoğan’dan 2021’in ilk gününde vatandaşlarına sıcak, sevgi dolu mesaj vermesini beklerdim. Ama bir televizyon programındaki tartışmadan yola çıkarak CHP’yi tekrar başörtüsü üzerinden suçlaması akıl alacak şey değil.”

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Yeni bir yıla girmişiz, insanlara hiç değilse sevgiden, saygıdan söz et. İnsanlar bir dert ortamı içindeler, pandemi var, ekonomik sıkıntılar var, CHP’yi suçluyor. Nedeni şu, Erdoğan gündem yaratamıyor. Bütün hayatı CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu. Nasıl ben Kılıçdaroğlu’nu zor durumda bırakırım. Ben yeri geldiğinde CHP’yi de geçmişteki bazı uygulamaları nedeniyle eleştiren biriyim. İnsanlar hata yapabilirler, kurumların da eksiği, yanlışı olabilir. Ama artık 21. yüzyılda başörtüsü sorununu gündeme getirip, ‘Bak Bay Kemal konuşmadı, halbuki ben konuştum.’ Oradaki sorun şu, bizim konuşmalarımızı havuz medyası vermediği için benim hiç konuşmadığımı sanıyor. Oysa ben konuştum, düşüncemi açıkladım. Üstelik bu düşünce yeni bir düşünce değil. Bu tartışma artık Türkiye’nin gündeminden çıkmalı. Yok böyle bir tartışma. Kadının kılık kıyafetiyle uğraşmak diye bir şey olmamalı Türkiye’nin gündeminde. Kadınlar arzu ettikleri gibi giyinebilirler, arzu ettikleri gibi rahatça gezebilirler. Siyasetçi olarak bizim görevimiz herkese saygı duymaktır. ‘Vitrin mankeni’ diye daha ağır bir şey söyledi. Çıkıp özür dilemesi lazım bütün kadınlardan. Başı açık, kapalı bütün kadınlardan özür dilemesi lazım. Hiçbir kadın vitrin süsü, vitrin konusu falan değildir. Olmamalıdır, olamaz da zaten.”

nlığı aracılığıyla denetleniyor.”