CEMRE

CEMRE

YAHYA AKSOY

Cemre:ikisi şubat ayında ve biri mart başlarında olmak üzere, birer hafta arayla önce havada, sonra suda
ve daha sonra da toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi.
Zengin halk kültürümüz içerisinde, cemre’nin özel ve özgün bir yeri bulunmaktadır. Doğa ve insan
ayrılmaz bir bütünü oluştururlar. Tarih ve coğrafya iç içedir.Yaşamın temel gerçeğidir.
Doğa olayları ile ilgili olarak havanın ısınmaya başlaması cemrenin düşmesi ile başlar. Sırası ile
belirli aralıklarla havaya, sonra suya ve sonra da toprağa düşen cemre, mevsimlerin değişimine
yol gösterir. Havayı, suyu ve toprağı ısıtır.Ardından da insanları ve hayatı ısıtır.Topluma renk ve
ahenk katar. Bütün canlıların değişimine fırsat verir.
Değişimin başlangıcını cemre, takvimi belirler.Halkımız bu coğrafi gerçeği çok iyi bilir ve
değerlendirir. İnsanlarımız yılların verdiği görgü ve deneyimlerle, cemre olayını kendine özgü dil,
gelenek ve görgüye göre değerlendirirler.Bilmecelere, öykülere, türkülere konu olur.
“Gökte açık pencere,/Kalaylı tencere”(Ay). “Çıt demeden çalıya düşer”(Güneş)/”Çiğnenmeyen ak
sakız”(Su)/”Buzdan ayaz,şekerden beyaz”(kar)/”Hiç yağmur yağmayan hava hangisidir?”(oyun
havası)
Cemreyi takip eden günlerin devamında “NEVRÛZ, HIDIRELLEZ;MEHR-İ CAN” gibi geleneksel
günler , önemli doğa gerçeği ile toplumu buluşturur. Yaşam buna göre düzenlenir…
Her olayın kendine özgü felsefesi, yorumu, anlatımı ve oluşumu vardır. Halkımız bugünlerde
yıllardan beri sürdürülen geleneksel uygulamalarını sahneler.
Toprak, su ve bereket insanın kültürel zenginliği ile karışıp kaynaşarak geçmiş bugüne, bugün
geleceğe taşınır. Bu nedenle tarihi ve coğrafi kökleri bulunan geleneksel bayramların, halk
kültürümüz içerisinde büyük bir zenginliği, renkliliği, çeşitliliği ve devamlılığı bulunmaktadır.
Geleneksel bayramlar, günler ve haftaların içeriği, sosyo-kültürel ve sosyo –ekonomik yönden
ve yaşam-doğa bağlantısı açılarından incelenip tahlil edildiği zaman halk kültürünün zenginlikleri
ile birlikte temel yapısı bütün güzelliği ve özellikleri ile ortaya çıkar.
Bütün dünyanın değişik ülkelerinde kutlanmakta olan gün ve haftalar arasında insanî, kültürel
ve tarihi bir bağ kurulabilir. Dünya ortak kültür mirası bu değerlerin toplamından oluşur ve
gelişir. Yerelden başlayan insana özgü evrensel bağlantılar ve kaynaşmalar böylece ortaya çıkar.
Cemre mevsimiyle çakışan siyasi ,sosyal gelişmeler, cemrenin bütün hararetini siyasetin üzerine
çekmiş bulunmakta.Cemre mevsiminde, hararetli konuşmalar nedeniyle,” cemre siyasete
düşmekte” benzetmesi yapılmakta.Dün, bugün ve yarın ilişkisini en veciz bir şekilde anlatan halk
sözlerinde tarih ve doğa gerçeği görülebilmektedir: “Ataları koruk üzüm yemişler evlatlarının
dişleri kamaşmış.”
Çekişmeler ve söylemler toplumu sarmakta ve sürüklemekte. İnsanlar gerçek cemrenin
hararetini unutarak, siyasi atmosferin havasına kapılmaktalar. Önemli olan , havaya, suya ve
toprağa düşen cemrenin , siyasetin yüreğine düşmesiyle birlikte insanda ve toplumda ne gibi
sonuçlar doğuracağıdır. Siyasete düşen cemrenin toplumda nasıl bir ruh hali yaratacağını hep
birlikte görmekteyiz.
Bir doğal gerçek olan cemrelerin, acı ve soğuk ortamlar yaşayan dünyaya ve insanlara sağlık
,,huzur ve bereket getirmesini diliyorum.

YAHYA AKSOY