“KADIN CİNAYETLERİNİN ÖNÜNE ,KADINLARI KORUYAN SOSYAL POLİTİKALARLA, GEÇEBİLİRİZ”

CHP GENEL BAŞKAN DANIŞMANI FATMA KÖSE: “KADINLARI KORUYAN SOSYAL POLİTİKALARLA, KADIN
CİNAYETLERİNİN ÖNÜNE GEÇEBİLİRİZ”
Sosyal medya üzerinden katıldığı yayında kadın hakları ve cinayetleri üzerine konuşan CHP Genel
Başkan Danışmanı Fatma Köse, “Kadınları koruyan sosyal politikaların yaşama geçirilmesi ile ancak
kadın cinayetlerinin önüne geçebiliriz” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Danışmanı ve Kadın Kolları Eski Genel Başkanı Fatma
Köse, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde katıldığı canlı yayında, hak ihlalleri ve yasalara değindi.
Samsun’da meydana gelen vahim olaya ilişkin de konuşan Köse, şiddet uygulayan eski kocaya
müdahale edilmemesinden yakındı. Kadın cinayeti ve şiddet olaylarına ilişkin mahkemelerde
uygulanan iyi hal indirimlerine de tepki gösteren Köse şu ifadeleri kullandı:
“KADININ VAR OLMA SÖZLEŞMESİ”
“Kadının hayatta kalma sözleşmesi, kadının var olma sözleşmesi, kadının kendini kadın olarak
hissetme sözleşmesi. Bugün biz İstanbul Sözleşmesini 6284 sayılı yasayı tartışmaya açıyoruz. Mevcut
iktidarın kadın milletvekili bile diyor ki, ‘İstanbul Sözleşmesi’nin bazı maddeleri ile uğraşılabilir,
kaldırılabilir.’ Bir garabet, bir şeyler anlatıyor ben de anlamakta zorlanıyorum. Oysa ki kadınların
öncelikle sahip çıkması gerekiyor. Bakın nereden nereye geldik. 2000’li yıllara geldiğimiz bu zamanda
bile kadının hayatı, kadının hak ettiği, türlü sözleşmelerle elde ettiği haklar bugün tartışılıyorsa, hiç
kimse bana, ‘Kadın cinayetlerini durduracağız, kadınlar hak ettiği yerde’ demesin.
“BELKİ O KADIN BİR DARBE DAHA EKSİK YİYECEK”
“Ben de içim acıyarak izledim. Orada takıldığım bir şey de var aslında. Videoya çekiyorsunuz o
görüntüleri, video çekerken konuşmalar oluyor. Tamam, duyurmak için video çektiniz diyelim, bir kişi
gidip müdahale etmiyor. Gidip müdahale edin, belki o kadın bir darbe daha eksik yiyecek. Belki
hayatta kalabilecek. Öyle değil mi? Bir korku imparatorluğu bu ülkenin başına çökmüş durumda. İşte
müdahale eden genç bir çocuğun, tıp öğrencisinin başına gelenler. O nedenle insanlar müdahale
etmeye de çekinir hale geldi. Ben eskileri hatırlıyorum, kendi mahallemizde bir kadına şiddet
uygulandığı zaman, şiddet uygulayan kişiye hiç kimse saygı göstermezdi. Herkes onunla selamı sabahı
keserdi. Tekrar o kültürün gelmesi gerekiyor.
“İYİ HAL İNDİRİMLERİ, KADINA ŞİDDETİ ARTTIRIYOR”
İnsanların şiddet uygulayan kişiye kesinlikle arkasını dönmesi gerekiyor. Caydırıcı yasalar neden
uygulanmıyor? Neden iyi hal indirimleri uygulanıyor. Dayağın şiddetin iyi hali mi olur? Kadını
öldürmenin iyi hali mi olur? Katil olmanın iyi hali mi olur? Bunların hepsini anlamakta zorlanıyorum.
Tüm bu olumsuzluklar, kadına yönelik şiddetin artmasına ve şiddet uygulayanların da
cesaretlenmesine neden oluyor. Vururum, döverim, öldürürüm gerekirse, iyi hal indirimiyle
kurtarırım gibi düşünen insanların cesaret bulmasına yol açıyor bu uygulamalar. Kadına yönelik
şiddetin her türü; toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştiriyor, kadınların yaşamına korkuyu ve
güvensizliği ekliyor, kadının haklarına erişimi kısıtlıyor, kadının fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik
açıdan zarar görmesine ve en önemlisi özgürlüğünün kısıtlanmasına yol açıyor. Kadınlara karşı
ayrımcılık artarak devam ediyor.
“ÖRGÜTLENECEĞİZ VE KADINLARIN YANINDA OLACAĞIZ”
Kadınların güçlenebilmesi için öncelikle kadınların eğitim almasını sağlayacağız. Sağlık hizmetlerine
daha kolay erişebilmesini sağlayacağız. İş sahibi olmaları ve sosyal konumlarının yükseltilmesini
sağlayacağız. Gelir desteği sağlanacak. Adaletsizliği değiştiremezsiniz belki ama adaletsizlik

karşısındaki duruşumuzu değiştireceğiz, tepki vereceğiz. Örgütleneceğiz ve tacize, tecavüze uğrayan
kadınların her zaman yanında olacağız. Devam eden mahkemelerde eğer kamuoyu
oluşturabiliyorsanız, kadın ölümleriyle, cinayetleriyle ilgili. Örgütlenebiliyorsanız, mahkemenin seyri
değişiyor. İhtiyaç var. Ben bunu yaptığım çalışmalarda da gördüm, hissettim. Eşitlikçi, insan onuru ve
insan hakları çerçevesinde kadınları koruyan sosyal politikaların yaşama geçirilmesi ile ancak kadın
cinayetlerinin önüne geçebiliriz.”