Çöl turizmi mi dediniz?..

Çöl turizmi mi

dediniz?..

Necdet B.SİVASLI

Alternatif turizm denildiğinde akla birçok konu geliyor. Ancak son yıllarda hızla yayılan çöl turizminin de alternatif turizmin içinde büyüdüğünü görmekteyiz.

Özellikle Araplarca öne çıkarılan çöl turizmi şimdilerde Dubai’de moda haline geldi. Dubai’ye gelenler kumda safari, kayak yapma ve develerle gezinti gibi aktivitelerde bulunuyor. Hatta, çölde kurulu dev çadırlarda hayatlarını sürdüren ve tatil yapanlar bile var.

Şimdilerde ise Çin’de Xinjiang’ın ‘Çorak Çölleri’ Turizmi Canlandırma çalışmaları yapılıyor.

Xinjiang’ın Uygur Bölgesi sınırları içinde yer alan bu bölgelerin giderek önem kazanması Çin’in Çöl turizmini öne çıkarmasına neden oldu. Bölge aynı zamanda üzüm bağları ile de ünlü. Turfan bölgesi aynı zamanda tarım alanı olarak da öne çıkıyor.

Daha önce biz bu yörelere gitme ve gezme fırsatını elde etmiştik. Taklamakan Çölü’ne kadar uzayan yolculuğumuzda uçsuz bucaksız bu çöllere kısa zamanda hayat geleceğini de bize söylemişlerdi.

Hemen belirtelim:

Bölge turizm açılıyor ama, doğru dürüst kalınabilecek bir otel yok. Uygur Bölgesi bu nedenle de sıkıntılı. İleride yeni düzenlemeler yapılır mı bilemiyoruz. Otobanlar devreye girdiğine göre bu konular da bir çalışma yapılıyor olabilir.

Çin’in kuzeybatısındaki Xiniiang Uygur Özerk Bölgesi çöl kaynağı bakımından oldukça zengindir. Bu bölgede çöl ile

Xinjiang’daki 26 çöl parkı sayısının yüzölçümü 200 hektarı, çöl alanlarının toplam yüzölçümü ise 430 bin kilometrekareye ulaşıyor. Dünyanın ikinci büyük çölü olan Taklamakan Çölü de Xinjiang’da bulunuyor.

Bir dönem çorak yer olarak bilinen çöller, günümüzde gelişen ‘çöl seyahatleri’ ile turizme kazandırıldı, bölgeye de canlılık katıyor. Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Shanshan İlçesindeki Kumtağ Çölü, mayıs ayından itibaren çöl turizmiyle canlanmaya başladı.

Turistler kumda safariden kayak yapmaya, deve turundan bol bol fotoğraf çekmeye kadar çeşitli etkinliklerle çöl turizminin keyfini çıkarıyor.

Bölgeden söz ederken tarihi Karız kanallarını gündeme getirmemek olur mu?

Karız Kanalları, Orta Asya’da Turfan bölgesinde yapılmış yeraltı su şebekesi sistemi. Dünya uygarlık tarihinin en önemli buluntularından biri… İşte 2 bin 200 yıl önce Türkler tarafından, çölün altına yapılan kanalla ilgili detaylara da göz atalım:
Çin dendiğinde akla hemen 6000 kilometre uzunluğunda Çin Seddi gelir. Yalnız Çin Seddi dışında daha ilginç ve daha muazzam bir yapı da var.
Bölgedeki su sıkıntısından ötürü 2 bin yıl önce Tanrı Dağları’ndan Turfan istikametinde toplam uzunluğu 5 bin 272 kilometre olan yeraltı su kanalları inşa edilmesinin ardından bölge, cenneti andıran büyüleyici manzaralara sahip olmuş.
Karız Kanalları Tanrı Dağları’ndan topladığı suyu 60 km çölün altından geçirerek Turfan’daki yerleşim birimlerine götürüyor.
Bu kanallar bundan 2 bin 200 yıl önce Uygur Türkleri tarafından yapılmış. Kanalın derinliği 110 metre den başlıyor.

Tanrı Dağları’ndan yüzyıllardır bölge halkına hizmet veren yeraltı kanalları 1.5 metre yükseklikte, 60-70 cm genişlikte inşa edilmiş.

Karız Kanalı’nın tarihini ve şimdiki özelliklerini anlatmak üzere oluşturulan sergi, bölgeyi ziyaret edenler tarafından büyük ilgi görüyor.

Karız Kanalı müzesinde yeraltı su kanallarının üç boyutlu maketi, insanoğlunun doğa koşullarına nasıl meydan okuduğunu net bir şekilde gösteriyor. Bu kanallar aynı zamanda çölün su ile buluşmasının da bir başarı öyküsü olarak hafızalarda yer ediniyor.
Son söz:
Turizm için alternatifler çoğaltılınca turizmin ve sektörün de önü açılıyor. Önemli olan çalışmak, başarmak ve tanıtmaktır.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz