Sandık önümüze gelince….

”Türkiye, tarihinin en önemli dönüm noktalarından birinden geçiyor. Yeni bir siyasete, yeni bir ekonomiye, yeni bir düzene doğru kararlılıkla yürüyoruz. Biz değişmeye ve değiştirmeye hazırız. 19 yıllık karanlık çok yakında son buluyor. Türkiye, şahsım hükümetiyle vedalaşıyor. Korkunun ecele faydası yok, er ya da geç Türkiye’de sandık yoluyla bir iktidar değişikliği yaşanacak.”

Bu sözler CHP lideri Kılıçdaroğlu’ na ait.

Gerçekten de şu anda Türkiye adeta bir yangın yeri. Pandeminin de yarattığı olumsuzluklarla insanların mutsuzlukları çok rahatlıkla yüzlerinden okunabiliyor.

Başta emekli ve dar gelirli vatandaş olmak üzere halk sürekli yapılan zamlar altında ezilirken ülkeyi yönetenlerin hiç bir şey olmamış gibi safahat içinde yaşamaları vatandaşı çileden çıkarıyor.

Hele şu yapılan son elektrik ve doğal gaz zamları tam bir aymazlık ve umursamazlık değil mi?

Bu zamlar iğneden ipliğe yapılacak yeni zam furyasının da habercisi ayrıca..

Milyonlar asgari ücretle çalışırken, Üniversite bitiren  gençler işsizken, insanlar yoksulluk sınırında geçim derdiyle mücadele ederken AKP nin içinde yuvalanan belirli ve imtiyazlı bir grubun 4 yerden, 5 yerden, hatta 11 yerden maaş alıyor haberleri vicdanları yaralamıyor mu ?

Çok önemli devlet kurumlarının kadroları liyakat esas alınarak değil; yandaşlık esas alınarak dolduruluyor. Rüşvet almak ve vermekle suçlanan bir takım  kişiler Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil edecek makamlara atanıyor, devletin en yüksek kademelerinde görev yapanların  bu  suçlularla boy boy fotoğrafları çıkıyor, bakanlar ya da eşleri  yakınları  kendi bakanlığı ile yasal olmamasına rağmen ticari ilişkiler içinde olabiliyor.

Tarihin hiç bir döneminde bu tür kokuşmuşluk görülmüş şey değilken ,başka ülkelerde bu tür ilişkiler içinde olanlar istifa etmek zorundayken biz de ise gayet normal görülmeye alıştırılıyor.

Türkiye, hak etmediği derin bir yalnızlığın ve karanlığın içerisinden geçiyor. Son yıllarda  her ay, her hafta yeni bir rezillik ile karşı karşıya kalan Halkımız her gün ekonomik buhran, ortalığa saçılan mafya-siyaset-ticaret ilişkileri, devlet krizi, dış politika sorunları ve büyük bir toplumsal huzursuzluk ile yüzleşiyor.

Her zaman olduğu gibi yine biz vatandaşımızın daha fazla karamsar olmamasını  ,çok yakın bir gelecekte bu karanlık ve ümitsiz vaka haline dönüşen tablonun sona ereceğini  , aydınlık günler için umutların hep var olduğunu ,görüyor ve inanıyoruz..

Eninde sonunda çok yakında yapılacak seçimlerde sandıkta bir değişim rüzgarının eseceği ve 19 yıl süren bu iktidarın artık gideceği toplumun her kesiminde rahatlıkla  hissediliyor.