ERİYEN VİCDAN VE İNSANLIK-

-GEÇMİŞTEN BUGÜNE ERİYEN VİCDAN VE İNSANLIK-
Nevzat AKSOY
         Değerli okuyucularımız,
İnsanlığımız, vicdan ve merhametimiz bir za-
manların adeta iklimi, mevsimi gibi, bir atmos-
fer gibi, dünyamızı, hayat ve yaşantılarımızın
adeta can damarı, insan ve insanlığa şeref ve
değer katan  paha biçilmez bir dönemin altın
anahtarıydı.Vicdan, merhamet, ve saf niyet ha-
murundan zamanın ve devrin yaşam kuralları-
na adeta hükmeden insan ve insanlık vardı.
          Mesut ve saadet geçen  bir hayat ve ya-
şamın dolu dolu yaşandığı bir devrin ve bir ya-
şamın nasıl değişip, bugün adeta can çekişen
bir insanlık ve hayatla  karşılaştığımıza hep be-
raber şahit oluyoruz, ve sadece özülerek, in-
sanlık ve merhametimizi düne, zalimlik ve
maddiyatçılığın yaşandığı bir iklime devir tesli-
minin bugünü yaşıyoruz.Güngörmüş  yaşlı ve
büyüklerimizin sözleri, hep kulağımızda çınla-
maktadır.Onların yaşadığı zamanlarda insan ve
insanlığı tasvir ederken, bugün yaşadığımız in-
sanlık ekseriyetinden ne kadar uzaklaştığımızı,
ve acaba bu  yaşadığımız insanlık bizmiyiz?so-
rusunu kendimize sormaktan kendimizi alıko-
yamıyoruz.Açlıkmış, yoklukmuş, birbirine yan
gözle bakmakmış, dağda taşta, korkunun ve
güvensizliğin olmadığı, herkesin bacı kardeş
gözüyle birbirlerine baktıkları bir insanlık, başı-
nı taşa yaslayıp gönül rahatlığı ile yatabileceği
ağrısız ve hoşnut olabileceği, rahat bir kalbin
insanları vardı.Yokluk, çile, fakirliğin diz boyu
yaşandığı, fakat şükür, sadakat, ve çalışmanın
erdeminde olan, birbirinden haberdar, zorluk
ve sıkıntılara ortak davranan bir insaniyetlik
vardı.Paraymış, pulmuş, makammış, mevkiiy-
miş, bir zamanların insan ve insanlığına hükm
etmemiş, nasılki bir devrin endüstriyel ve sa-
nayinin  baş yakıtı petrol iken, bir zamanlara
insan ve insanlık yön vermiş.Her nekadar da
savaşlar, yokluk, kıtlık, ve çile bitmemiş ise de,
birbirinden emin, kalbi, merhamet ve vicdanı
bitmeyen  güçlü bir insanlık vardı.
       Yokluğun varlığı yendiği, maneviyatın
maddiyata galip geldiği, özgürlük sömürgeyi
yendiği, esaretin zincirini kırdığı bir devrin in-
san ve insanlığından bugünümüze baktığımız-
da tam tersi bir insanlık manzarasıyla karşılaş-
mak inan ki değerli okuyucularımız üzülme-
mek, insan ve insanlığımızın bu kadar kan kay-
betmesinin ve yok olmayla karşı karşıya kal-
masının büyük bir ıstırabını yaşıyoruz.Bugün
maddiyat, yokluğa galip, sömürge özgürlüğe,
maddiyat maneviyata, teslim olmuş, geçmiş-
ten günümüze eser kalmamıştır.
      Değerli okuyucularımız mevsimler değişme-
di, zaman değişmedi değişen biziz.Keşke es-
ki zamanlardaki yokluğa, açlığa, çileye, razıy-
dık.Ne bugünkü  öz  kardeşin kardeşe mesut
ve saadetine gözü açılmayan, bir insanlığı gör-
meseydik.Tokun açtan, rahatın zordan, güçlü-
nün zayıftan habersiz ve duyarsız bir insanlık
İklimine girdik.Eskiden vicdan, merhamet, ve
insanlık vardı.Hayat insanlara ıstırap ve acı
vermiyordu.Bugün yaşadığımız zaman ise, vic-
dan, merhamet, ve insanlığımızı kaybettik,
şimdi hayat bizi boğuyor.
Saygı ve sevgilerimle