“MİLLET İTTİFAKI’NIN RUHU YAŞAMAKTADIR”

İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, seçim barajının yüzde 7’ye indirilmesi tartışmalarıyla ilgili, “İktidar, yasa yapma gücünü milletin iradesini manipüle etme amacıyla silaha dönüştürürse şunu bilsinler ki hiçbir silah sahibine sadık değildir. Günü geldiğinde onları vurur” dedi.

“MİLLET İTTİFAKI’NIN RUHU YAŞAMAKTADIR”

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı’nın, “Kemal Bey (Kemal Kılıçdaroğlu) son dönemde sürekli tekil konuşuyor” açıklaması üzerinden Millet İttifakı ile ilgili yapılan yorumlara değinen Dervişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Millet İttifakı’nın Cumhur İttifakı’ndan farklı bir yanı var. Biz Cumhuriyet Halk Partisi’yle Millet İttifakı’nı kurarken her iki ittifakı da bir protokole bağlamıştık. Her ittifakın kendi içinde oluşmuş şartları var. Sayın Paçacı’nın açıklamasının bir bardak suda fırtına koparacak önemde olduğunu düşünmüyorum. Millet İttifakı’nın ruhunu yaşatmamızı millet istiyor. Bu isteği karşılamakla mükellefiz. Millet İttifakı sıradan değildir. Milletin talebiyle oluşmuştur. Kısır tartışmalarla bozulmasını beklemek abesle iştigal olur. Havuz medyasındaki yorumcular, Millet İttifakı’nda sorunlar varmış gibi sunuyorlar. İzmir’de Büyükşehir Belediye Başkanımız bir açıklamada bulunmuştu. ‘Sandıklar açıldığı andan itibaren fiilen bitmişti’ diye. O ittifakın ruhu yaşamaktadır. Millet bizden ittifakı sürdürmemizi istiyor. Cumhuriyet Halk Partisi’yle görüş ayrılıklarımız olabilir. Bu Millet İttifakı’na zarar vermez.

Hükümetin, İzmir’le rekabet etmek gibi, İzmir’in iradesiyle rekabet etmek gibi bir problemi var. Hükümete bu sorunu aşmasını öneriyorum. İzmir halkının iradesiyle rekabet etmek, İzmir halkıyla inatlaşmak bu iktidara fayda getirmeyecektir. ”

“HİÇBİR SİLAH SAHİBİNE SADIK DEĞİLDİR”

Seçim kanunu değişikliği ve barajın yüzde 7’ye düşürülmesi gündemiyle ilgili değerlendirme yapan Dervişoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

“Seçim kanunu değişikliğinden bahsediyorlar. Kanunun bütünü, kapı arkasında hazırlandığı için sadece baraj bölümü tartışılıyor. Bütünüyle ele alıp, Türkiye’nin yararına mıdır onu tartışmak lazım. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçtiğimizden beri yönetimde istikrardan bahsetmek mümkün olmamıştır. İktidar, yasa yapma gücünü milletin iradesini manipüle etme amacıyla silaha dönüştürürse şunu bilsinler ki hiçbir silah sahibine sadık değildir. Günü geldiğinde onları vurur. Baraj meselesi üzerinden derin tartışmalara girmenin yerinde olduğu kanaatinde değilim. Belki de hiç olmasın noktasına götürecek bir kanaat de olabilir.”