DOĞA VE DENİZ TUTKUNLARI

DOĞA VE DENİZ TUTKUNLARI

YAHYA AKSOY

“GEMİLER, LİMANLAR VE İNSANLAR BİRBİRİNE BAĞLIDIR.”IMO
“Müzik, gökle toprak arasında bir ahenktir. “(Konfüçyus)
Yeşil ve mavi vatan hepimizin ortak geleceği ve hedefi olmalıdır. Yuvanı ve yaşamını doğayla birleştir
bu ortamda sürdür. Sağlık,mutluluk,sevgi ve huzur bu ortamda korunur, gelişir ve yükselir.
İlk bahar mevsiminde hastalığı ilerleyen Atatürk, o yılın son bahar yapraklarıyla beraber toprağa
düştü.Tabiat kanunları,Tanrı’nın buyruğu bu yolda idi. Onun ilk hastalık aylarında Çankaya’da istirahat
ettiği günlerden birinde idi.Keçiörenden’den bird al badem çiçeği getirmişlerdi.Bir vazo içinde odasına
konulduğu zaman, yorgun ve hasta yüzünde bir neşe belirdi. “Bahar gelmiş,ne güzel” dedi ve hemen
ilave etti:”Fakat bu güzel çiçekler meyve vermeden solacak ve sadece bi,izim birkaç günlük göz zevkimizi
tatmin edebilecek,ne yazık.” Kokusunu alabilmek için çiçeklere eğilmişti ve “Oh,hayatın gençliği ne
nefis”demekten kendini alamamıştı. Onun Türk millet için dilekleri,daima bizimle beraber olsun ve
ideallaeri tahakkuk etsin.”(s. 131-132) Prof.Afet İnan’ın anıları
Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) ,1978 yılından bu yana her yıl Eylül ayının son
haftası, IMO’nun Londra’daki merkezinde çeşitli etkinlikler ile Dünya Denizcilik Günü olarak
kutlamaktadır. 17 Mart / Dünya Denizcilik Günü. Dünya Sosyal Çalışma Günüdür.
“Gene denizlere dönmeliyim, dalgaların çağırısına/Öyle hoyrat, öyle saf bir çağırı ki karşi durulmaz
buna…”
Keklik öten, kekik kokan,şrrıl şırıl serin suların kaynağı,rüzgâr yatağı, çeşitli ağaçların harman
olduğu Anadolu yaylalarında yaşayanlar ve yaşamak isteyenler her geçen gün artmakta.
“Bugün 14 Kasım 2021.Vezirköprü Kunduz Milli Parkı’nda güzel bir havada 17.7 km.lik keyifli bir
doğa yürüyüşü yaptık.Haftaya yeni bir parkurda buluşabilmek dileğimizle.”Yaşar güzel
Önemli olan zamanları en başarılı, verimli, sağlıklı ve huzurlu tamamlamaktır.Salgın hastalıklar
nedeniyle evlere kapanan insanların yapması gerekenler özetle şöyle sıralanabilir: Kitap ve
dergiler oku,el –sanatlar-takılar üre,spor yap-koş,müzik, resim,ebru vb alanlarla ilgilen
yeteneğini keşfet,anılarını yaz belki ilerde kitap olur, sağlık proğramları, sanat söyleşileri
izle.Hayvanlarla uğraş,açık havadan yararlan.yeşillerin şifalı dünyası ile dostluk kur,olumlu,
iyimser düşün,kendin ol, Dijital oyunlara aldanma,Halk bilgelerinin öğütlerinden ,Şaman ve
Kızılderili öğütleri ve öğretilerinden yararlan,kendini ruhen ve bedenen dinç tut, yersiz, asılsız ve
verimsiz düşüncelerden uzak dur,ufkun sonsuz olsun,kalbin sevgi ile aklın bilgi ile beslensin, Ak
Deniz mutfağı ile doğru beslen, Okinava usulü(sakin ol-deniz ,ada ürünleri ile beslen) yaşama
hakkında bilgi edin , beden ve ruh sağlığın yerinde olsu gönlün sevgiyle dolsun paylaş ,mutlu
ol…
DENİZ TÜRKÜSÜ “Dolu rüzgarla çıkıp ufka giden yelkenli! /Gidişin seçtiğin akşam saatinden belli,/
Ömrünün geçtiği sahilden uzaklaştıkça / Ve hayalinde dolan aleme yaklaştıkça,7Dalga kıvrımları ardında
büyür tenhalık, /Başka bir çerçevedir, gitgide, dünya artık./Daldığın mihveri, gittikçe, sarar başka ziya;
/Mavidir her taraf, üstün gece, altın derya…” Y.K.Beyatlı
Bodrum-Güllükte yaşayan ve yaz- kış denize her gün girmeden duramayan Turhan Bademler,
Tahir Aslaner,Doğan Fırtına ve alman eşi ve birçok arkadaş deniz tutkunlarına güzel bir örnek
olmaktalar. Bu alanda en güzel örneği veren ve “Bodrum’a gelir gidersiniz ama aklınız hep
burada kalır” diyen Halikarnas Balıkçısı –Cevat Şakir kabaağaçlı “Mavi Tur” ile denizlerdeki
yaşama özen göstermiş ve diğer insanlara ilham kaynağı olmuş ve Bodrum’u dünya kenti
yapmıştır..Eserleri deniz, tarih ve doğa tutkunları için en değerli birer başvuru kaynaklarıdır.
Bir paylaşımda şöyle denilmekte:”Gönüllü birkaç insan, küçük kurak alana 2 milyondan fazla ağaç dikti.
Yıllar sonra yeni bir Orman oluşturdular. Sonuçlar inanılmaz.. Şu an o alan 293 bitki türü, 172 kuş türü,
33 hayvan türüne ev sahipliği yapıyor.”
çoban kültürü, Orta Asya bozkırlarından Anadolu yaylalarına uzanan “Oğlunla oba,kızınla komşu ol”
geleneğine dayanan , At üstünde tozlu yollardan,yaylalardan, ovalardan, çay kenarlarından asırlar
öncesi Orta Asya’dan Anadolu’ya ve dünyanın dört yanına dağılan obalar(Türkmen-yörük ve diğerleri)

özgün sosyal,kültürel ve ekonomik özelliklere sahip bir yaşama felsefesini ifade eder. Bozkır kültürü
olarak ifade edilen, “Bozkırın tezenesi Neşet Ertaş,Musa Eroğlu, Mahzuni Şerif, Aşık Veysel,Kamber nar
Veysel ,Selahattin Dündar gibi tüm ozanların sazına yansıyan çoban kültürü ile harmanlanan Asya ve
Anadolu çoğrafyası , doğa ve insan sevgisi ile zengin ve renkli halk kültürümüz ile harmanlamakta.
2005 yılından sonra her yıl farklı bir IMO üyesi devlet, kendi ülkesinde Dünya Denizcilik Günü’ne paralel
bir etkinlik düzenlemektedir.2016 Dünya Denizcilik Günü Yan Etkinliği “Denizcilik: Dünya için
vazgeçilmezdir” temasıyla 4-6 Kasım 2016 tarihleri arasında Türkiye Cumhuriyeti ev sahipliğinde
İstanbul-Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Şair Arif Eren “Dört Mevsimden hatıralar” şiirinde şöyle demekte: “Bir salıncakta geçmiş zaman
sallanır/Vefalı günler mevsim mevsim hatırlanır/Yüreğimin deniz gibi dalgalandığı o ilk yaz/Bir yüz ki bulut
tazeliğinde bembeyaz/…Bir kuş öter bahçede İshak İshak/Sesi yüreğime konar yankılanarak…”
Uzun yıllar Orman Bakanlığı’nda Ağaçlandırma genel Müdürü ve Müsteşar olarak görev yapan Necati
Uyar, Anadolu bozkırında dağ ve tepeleri,meraları ve hazine arsalarını ağaçlarla donatanmıştır. Tam bir
ağaç ve orman tutkunu ve sevdalısı Salim Taşçı, öz kaynakları ile yurdun dört yanında yüzlerce orman
meydana getirmiştir.Ankara’da 43, Yozgat ve diğer bölgelerde 21 olmak üzere Kuvayi Milliye
milliye,basın ve üstün hizmet veren insanlar ormanları kurdu. Yozgat-Sorgun kırsalında kurduğu Türkiye
yer haritesı çizen orman merkezine en büyük boyutları ile Türk bayragını yerleştirdi. Bu alanda
duyarlılığı ve uygulamaları ile örnek olan Alim Taşçı’yı ve Necati Uyar’I kutluyoruz.
Yıllar once tanık olduğum Yozgat Aydıncık ilçesi Deveci köüyünde yaşayan bir hemşerimiz,kuzurları,
eşekleri, güvercin kuşları ile diyaloğ kurmakta ve onları eğiterek istediğini yaptırmakta idi.
Tek başına veya topluca çayırlık alanlarda,doğanın bağrında ömürlerini uzatarak yıllarca
yaşayabilen,ünlü yazar Abbas Sayar’ın kitabını yazdığı yılkı atları, denizlerde martılar, foklar ve diğer
canlılar, karada Koyun, kuzu ve büyük baş hayvanları ile yaz aylarında yaylalara göçen konar göçerler
ve daha nice doğa ve deniz tutkunları-sevdalıları türkülere, destanlara, şiirlere, şarkılara ,öykülere ve
romanlara konu olmaya devam etmekteler.Tarihin ve yaşamın varlık nedenleri dünya kültür mirası
maddi-manevi tüm değerler bilinmeli,korunmalı ve geliştirilmelidir…
Ülkemizin her yanında milyonlarca belli alanlara gönül ve emek veren tutkun insanlar bulunmaktadır.
Bunun en güzel örneğini veren Milas-Dört tepe köyü sakini, üniversite felsefe mezunu ,Yazlık inşaatlarda
ustalık yapan Çağdaş Avcı, elliden fazla taklacı-oyun kuşunu bahçesinde kafeste ve dışarda beslemekte
ve onlarla her gün oyunları havaya bırakarak takla atmalarını ve gösteriler yapmalarını sağlamakta ve
bütün yogunluğunu attığnı ve mutluluktan gök sevinç olduğunu söylemkete. Sevmek en büyük sanattır.
Doğa hayattır anlayışını benimseyen dünya insanları uygulamaları ile bu alanda başarıya ulaşmaktalar.
Sosyal medyada en güzel örnekler arasında gördüğüm Merzifon koleji öğretmenlerinden Yaşar Güzel ve
arkadaşları çevrelerine en güzel örnek olmaktalar ve her geçen gün kadrolarını artırmaktalar:
“Grubumuzun amacı doğayla bütünleşmek,doğanın insanlar üzerindeki etkisini ve gücünü
keşfedip insanlara tanıtmak.İnsanları doğayla buluşturmak,farkındalık yaratmak.Grup
sayfamızda yalnızca etkinliklerimizle ilgili paylaşımlar yapılır.Bu paylaşımlarda sayfa yöneticileri
tarafından yapılır.Politik,inançsal,reklam,insan ve toplum ahlakına uygun olmayan paylaşımlar
yapılamaz,yapıldığı taktirde sorumluluk paylaşımcıya aittir.”. (Yaşar Güzel –Merzifon doğa ve
tarih Gezginler grubu)
DENİZİN DELİSİ “Unutmak mı, delisin, /Gitmesem de bekler orada deniz. /Gelirsem, bilmelisin /Benim
beklememdir burada deniz. /Gitmek gibi geleceğim /Denizin delisine. /Delinin denizi gibi /O ne kadar
giderse.” Özdemir Asaf
Bütün toplumlar, doğa,deniz ve sanat tutkunu olduğu zaman çağımızın huzuru ve güveni yücelecektir.