”Güvenpark,yeniden düzenlenmeli,Başkente yakışır bir hale getirilmelidir”.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 05.11.2020 tarihinde onaylanan “Ankara İli, Çankaya İlçesi, Devlet Mahallesi, Güvenpark‘a ilişkin hazırlanan 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı”, iptaline yönelik açmış olduğumuz, 16. İdare Mahkemesi`nde görülen 2020/2332 esas sayılı davada, 2021/2081 sayılı karar ile iptal edildi.

Modern kent merkezinin temel bileşenlerinden biri olan Güvenpark yıllar içinde dolmuş ve otobüs durakları ile metro girişleri ve bacalarıyla işgal edilmekte, tüm nitelikleri tek tek yok edilerek adeta dev bir durağa dönüştürülmektedir. Güvenpark, bugün yeni metro inşaatları neticesinde, her an göçüklerin yaşanabileceği bir alana dönüşmüştür.

Bilirkişi heyeti raporu ve mahkeme kararında vurgulanan;

  • Dava konusu planlarda 1932 onaylı Jansen Planı`ndan gelen tasarım kriterleri ve yürürlükte olan üst ölçekli planda kurgulanmış olan mekansal ve fiziksel bağlantısının dikkate alınmadığı,
  • Yakınındaki Kentsel Sit Alanı olan “Hükümet Kartiyesi ve Saraçoğlu Mahallesi” ile birlikte değerlendirilmediği, bu alanlarla ilişkisinin kurulmadığı ve parsel bazında değerlendirildiği,
  • Ankara 7. İdare Mahkemesi`nin 23.01.2020 tarihli kararıyla iptal edilen önceki planlama çalışmasının iptal gerekçeleri göz ardı edilerek planın yeniden sunulduğu.
  • Güvenpark`a bağlantısı olan yaya akslarını (Kumrular, Milli Müdafaa ve Yüksel Caddelerini) içine almaması nedeni ile dar kapsamlı olduğu,
  • Korunan Alanlarda Yapılacak Planlara Dair Yönetmelik ve üst ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı`na ve planların kademeli birlikteliği ilkesine aykırı olduğu,
  • Dava konusu planlarda yaşanan sorunlara ilişkin çözüm getirecek amaç, hedef ve stratejilerin net bir şekilde tanımlanmadığı,
  • Uygulamaya yönelik önemli hususların “Kentsel Tasarım Projeleri” ile ilgili kurul ve komisyon kararına bırakıldığı, hangi kullanımların yer alacağı, kapasite ve sayılarında belirsizlik oluşturulduğu,
  • Dolmuş-otobüs durakları, taksi depolama alanı, büfe kulübe, reklam panoları, metro giriş, çıkış ve bacaları, konteynerlar, çiçekçiler vb. yapı ve elemanlara çözüm üretilmediği,
  • Güvenpark`ın otobüs-dolmuş durağı kısmında kot altı inşaatı devam etmekte olan M4 Keçiören Metro Hattı ve Kızılay İstasyonunun park ile olan entegrasyonu konusunda detaylı açıklamanın yapılmadığı ve belirsizlik oluşturulduğu,
  • Dolmuş-otobüs durakları, taksi depolama alanı ve M4 Keçiören Metro Hattı Kızılay İstasyonu özelinde planın çözüm üretmede yetersiz kaldığı, belirsizlikler içerdiği,
  • Planlama alanının, plan paftasında yeşil renk ile boyanmak suretiyle tamamının “Park” olarak düzenlendiği ve ölçeğinin gerektirdiği detaylandırma ile planlama kararlarının belirlenmediği,
  • Doğal Sit Alanı içinde mevcut ve öneri olarak hiçbir öngörünün veya plan kararının gösterilmeyerek belirsizlik yaratıldığı

gibi, itirazlarımızı destekleyen tespit ve gerekçelerle “dava konusu planların kamu yararına, imar ve koruma mevzuatına, planlama ve şehircilik ilkelerine uygun olmadığı sonucuna varıldığından dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık görülmemiştir.” denilerek iptal edilmiştir.

Durak, Büfe, İnşaat, Kan Bağış Birimi, Dolmuş, Taksi, Göçükler…

Maalesef defalarca iptal edilen planlar, iptal gerekçeleri giderilmeksizin yeniden onaylanmakta plan kararları ve yasalar uygulanmamakta; şehircilik bilimi tamamen hiçe sayılmaktadır.

Güvenpark`ın, planlama ve koruma ilkeleri, kamu yararı göz önünde bulundurularak hazırlanması gereken bir koruma amaçlı imar planına ihtiyacı varken, özensiz bir şekilde hazırlanıp tekrar tekrar onaylanan bu planlar alanın tarihi, doğal ve kültürel değerlerine her geçen gün geri dönülemeyecek zararlar vermektedir. Güvenpark`ın tahribatına yol açan uygulamalar ve alanın ortasında yer alan göçük bunun en belirgin örneğidir.

Sürekli parçalanarak kullanım amacı dışına çıkarılmak istenen Güvenpark`ta, dolmuş ve otobüs durakları, metro girişleri alanın doğal yapısının kaldıramayacağı biçimde kontrolsüz ve plansız bir şekilde çoğaltılarak her an can kaybı yaşanabilecek kamusal bir alana dönüştürülmüştür. Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi olarak alanda yaptığımız gözlemler sonucunda arazi tabanın bu denli ağır kullanımlar için hassas bir durumda olduğu, buna rağmen inşaat faaliyetlerinin devam ettiği görülmektedir. 08.09.2021 tarihinde yaşanan göçüğün etrafı bugün biraz daha genişletilmiş, proje görsellerinde alana yönelik bir çalışma yer almasa da, Anıtın arkası adeta bir şantiye alanına dönüşmüştür..

Güvenpark, Jansen Planı`ndaki yaklaşım ile yeniden düzenlenmeli, mahkeme iptal gerekçeleri giderilmeli ve yürürlükte olan üst ölçekli plan kararları doğrultusunda Koruma Amaçlı İmar Planları hazırlanarak Başkente yakışır bir hale getirilmelidir. Ankara`nın kent belleğinde yer etmiş olan Güvenpark`ın korunması, Hükümet Kartiyesi ve çevresinin bütüncül olarak planlanması için yürüttüğümüz mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.

TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubes