”ÇAYI BİR AVUÇ KARTELE TESLİM ETMEYİN”

BAYRAKTUTAN’DAN ÇAY İLE İLGİLİ TARİHİ KONUŞMA
DEVLET ÇAY ÜRETİCİSİNE ŞUNU DİYOR: "KIRK KATIR MI, KIRK SATIR MI?"
CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan TBMM Genel Kurulu’nda çay
tarımında yaşanan sıkıntılar ve çay üreticilerinin sorunları hakkında konuşma
gerçekleştirdi.
Haber:Hayati Akbaş
ANKARA-CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan TBMM Genel Kurulu’nda çay
tarımında yaşanan sıkıntılar ve çay üreticilerinin sorunları hakkında konuşma
gerçekleştirdi.
“Bu Parlamentoda çaya ilişkin konuşma yaptım; olmadı, sorunlar halledilmedi,
bu kürsüye çay döktüm, 1 çuval çay çöktüm ama aradan yıllar geçti ne yazık ki çay
sorunu henüz halledilmedi!” diyen Bayraktutan; “Şimdi, sorun şu: Bakın, geçtiğimiz
yıl çayın kilo başına fiyatı 4 liraydı. Ne yazık ki taban fiyatı uygulaması olmadığı için,
çaya ilişkin yıllardır burada birçok kere söz edildiği için. Sayın Mehmet Bekaroğlu
Hocamın da geçen günlerde vermiş olduğu kanun teklifinde de buna ilişkin hükümleri
açık bir şekilde ortaya koymuş olmasına rağmen taban fiyatından uzaklaştık. Geçen
sene 4 lira olmasına rağmen -kota ve kontenjana ilişkin sorunlarımız var- ne yazık ki
çay üreticisi 2,4 lira üzerinden özel sektöre çayını verdi.” İfadelerini kullandı.
CHP’li Bayraktutan’ın TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmanın devamı şu
şekilde;
DEVLET ÇAY ÜRETİCİSİNE ŞUNU DİYOR: "KIRK KATIR MI, KIRK SATIR MI?"
Çay üreticisi geçen sene mayıs ayında çayını verdi, aradan bir yıl geçti, özel
sektöre vermiş olduğu çayın bedelini alamadı. Özel sektör diyor ki: "Ben sana nakit
olarak da vermem. Aradan bir yıl geçtikten sonra sadece sana kuru çay olarak
verebilirim." Böyle bir tabloyla karşı karşıyayız. Şimdi, çay üreticisi de şunu diyor:
"Kotayı kaldırın, kontenjanı kaldırın." Nedir bu sorunun temeli? Artvin'de, Rize'de,
Trabzon'da 1 milyon kişi, 200 bin aile 781 bin hektar alanda çay üretimiyle geçiniyor.
Hani diyoruz ya: "Çay millî üründür, çay stratejik üründür." Peki, çay üreticisi bu

ürünün karşılığını alabiliyor mu? Kota ve kontenjanla alakalı problem şu: ÇAYKUR ne
yapıyor? Üretim kapasitesini artmıyor. Üretim kapasitesiyle alakalı çay fabrikaları
belki eski teknoloji… Buna ilişkin çay üreticilerinin yıllardır feryadına rağmen ne yazık
ki yılda günlük 7 bin-8 bin ton civarında, 9 bin ton aslında ama bin tonu falan
kayboluyor, fabrika onarımı oluyor, başka türlü mücbir sebepler oluyor. Ama ne yazık
ki arz çay sezonunda 15 bin-20 bin ton oluyor. Bu durumda ne yapıyorlar? Geliyor,
çay üreticisine diyor ki: "Ben senden ucuz fiyata madem ÇAYKUR almıyor. Çay eğer
üç gün içerisinde toplanmazsa zayi oluyor, başka çaresi olmuyor. Yani daha doğrusu,
devlet çay üreticisine şunu diyor: "Kırk katır mı, kırk satır mı?"
ÇAY ÜRETİCİSİ ÖZEL SEKTÖRE MAHKUM BIRAKILIYOR
Çay üreticisi ne yapıyor? Alıyor bu çayını, gidiyor özel sektöre değerli
arkadaşlarım. Bakın, özel sektöre ilişkin olarak, geçen yıl çay üretimi yapılıyorken
gübreye ilişkin olarak gübreyi 2.400-2.500 TL civarında alıyordu üretici. Şimdi, ne
oldu gübre değerli arkadaşlarım? Şimdi, Tarım Kredi Kooperatiflerinde bile sadece
7.800 lira tonu. Bu ne oluyor? Serbest piyasada 9 bin liradan aşağı değil. Sadece
bunu baz alarak, bunun üzerinden yeni çay fiyatıyla alakalı kendimize bir skala
koyarsak, çayın geçen seneki fiyatı 4 liraysa bu sene 12 lira olması gerekiyor en
aşağı, 12 lira olması gerekiyor değerli arkadaşlarım. Ama çay üreticisi, sizden şunu
bekliyor, diyor ki: "9 liradan, 10 liradan aşağı olmasın."
2016 yılından beri Türkiye'de pahalılık yok mu, enflasyon yok mu, hiçbir şey
artmadı mı? Çay destekleme fiyatını 2016 yılından beri neden artırmıyorsunuz,
neden artırmıyorsunuz? Her şeyin fiyatı arttı. Bir de Rize, Sayın Cumhurbaşkanının
memleketi. "Çay üreticisini mağdur etmeyeceğiz." diyorsunuz, niye artırmıyorsunuz
değerli arkadaşlarım çay destekleme fiyatını?
ÇAYIN BÜTÜN BİLEŞENLERİNE İLİŞKİN PROBLEM VAR
Şimdi, önümüzdeki günlerde çaya ilişkin belirsizlik devam ediyor. Organik
çayla alakalı problem var, konvansiyonel çaya ilişkin problemler var. Organik çay
fiyatı konvansiyonel çay fiyatından 2 kat daha fazla olmalı, onunla alakalı belirsizlik
de devam ediyor. Çay fabrikalarında çalışan mevsimlik işçiler kadro istiyorlar, ona
ilişkin sorunlar da var. Bugün Parlamentoya 30 milletvekilinin imzasıyla çay
eksperlerine ilişkin bir araştırma önergesi verdim. Yani çayın bütün bileşenlerine
ilişkin problem var.

BURADAN UYARIYORUM. SAKIN BÖYLE BİRŞEY YAPMAYIN!
Mehmet Bekaroğlu Hocam, sağ olsunlar, geçtiğimiz günlerde Çay Kanunu'na
ilişkin bir düzenlemeyi Parlamento Başkanlığına verdi. Şimdi, görüyoruz ki kapalı
kapılar ardında çay fabrikalarını ihya edecek olan bir çay kanunu teklifi
hazırlanmasına ilişkin karanlık dehlizlerde bir hazırlık yapılıyor, buna ilişkin
kulağımıza duyumlar geliyor; sakın böyle bir şey yapmayın, sakın böyle bir şey
yapmayın, bakın, buradan uyarıyorum. Yapmanız gereken şu: Çay üreticilerini, çayın
bileşenlerini bir masanın ortasına alın, önümüzdeki günlerde açıklayacağınız çay
fiyatını adam gibi açıklayın, deyin ki: "9 liradan aşağı olmasın."
BİR KERE DAHA TARİHE NOT DÜŞÜYORUM! ÖNÜMÜZDE YAPILACAK İLK
SEÇİMDE SANDIK KURULDUĞUNDA KARADENİZ'DEKİ ÇAY ÜRETİCİLERİ
SİZLERİ CEZALANDIRILACAK.
Çay destekleme fiyatını da açıklayın, ÇAYKUR'un üretim faaliyetini, üretim
kapasitesini de artırın değerli arkadaşlarım, çay üreticileri bunu bekliyor sizden.
Bakın, bu yüce Parlamentodan Karadeniz'e sesleniyorum: Eğer bunu yapmazsanız,
buna ilişkin eğer olumlu gelişmeler yapmazsanız önümüzde yapılacak ilk seçimde
sandık kurulduğunda Karadeniz'deki çay üreticileri sizleri cezalandırılacak, demedi
demeyin arkadaşlar. Buradan açık açık ifade ediyorum, bunu bir kere daha tarihe not
düşüyorum.
ÇAYI BİR AVUÇ KARTELE TESLİM ETMEYİN, ÇAY KANUNUNU BİR AN ÖNCE
ÇIKARTIN; KARADENİZ'İN, ÇAY ÜRETİCİSİNİN HAKKINI VE EMEĞİNİ VERİN!
Kota ve kontenjanı atın. Önümüzdeki günlerde ÇAYKUR'un önüne yürüyecek
çay üreticileri, diyecekler ki: "Sizin inisiyatifinize bırakmıyoruz, 'Emek en yüce
değerdir.' diyoruz, 'Emeğin karşılığını verin.' diyoruz." Ne diyorduk? Çay millî üründür,
stratejik üründür, fındık da aynıdır değerli arkadaşlarım. Çayı bir avuç kartele teslim
etmeyin, çay kanununu bir an önce çıkartın; Karadeniz'in, çay üreticisinin hakkını ve
emeğini verin diyorum”.