MİLLETE DÖNMEK

NEVZAT AKSOY
      Değerli okuyucularımız,
İktidarların Gaye ve hedefi milletin ve devletin bekası için yola çıkmaktır.
Bu amaç için yola çıkılan yörüngeden, hedefe
ulaştıktan sonra, unutulan bir millet, ve araç o-
larak kullanılan bir devletin bugün içinde yaşa-
dığımız  sıkıntılar ve sorunlar, geldikleri yerleri
unutan zihniyetin ve bugün bizleri yönetmede-
ki yolunu ve yönünü kaybetmesine vesile ol-
muştur.
       Milletin teveccühü ile seçilen, ülkenin ve
milletin yönetme sorumluluğu ehemmiyeti için
ant içen bir yönetimin, kulvar değiştirip milletin
ve devletin içinde yankılanan sancı ve haykı-
rışlara kulak tıkayıp, parti ve koltuk sevdasının
verdiği sarhoşluğun, vatan ve milleti unutturup
vatan sevdasının önüne geçtiği için bugün kan
kaybediyoruz.
Sözle adaletten, gelişmekten,
milletin refahından, ekonominin şaha kalkışın-
dan bahsediliyor, fakat somut olarak bakıldı-
ğında  sadece balon olarak şişirilmiş, fakat içi
boşaltılmış bir Türkiye ve ekonomiyle maale-
sev karşı karşıyayız.
        Objektif bir Türkiye penceresinden bir na-
bız yokladığımızda Türkiye kan kaybediyor.Ta-
biri caizse nefes alamıyor.Yanlış politikalar ve
milletten kopma ve uzaklaşmalar, bir gölge gi-
bi devlet ve milletin arasına girip, güneşlenme
ve ilerlemesine engel teşkil ediyor.Nasıl ki bir
insanın havasız, susuz, güneşsiz yaşaması
mümkün değilse; bir ülkenin de adaletsiz, hu-
kuksuz varlığını devam ettirmesi mümkün de-
ğildir.Her zaman eğri oturup doğru konuşmak
gerekir.Bu ülke hepimizin, bu ülkeyi yaşatmak,
yolunu ve yönünü buluncaya dek hep birlikte
sahip çıkmamız gerekir.Daha önce defalarca
anlattık, gene de değinmeden geçemiyeceğim.
Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, ve sos-
yal hukuk bir devlettir.
          Türkiye Cumhuriyeti devletinin , anayasaya,
ve hukuka, bağlı kalma, ülküsünden asla vazgeçilemez.
Eğer bugün bu kural muhalefet tarafından ciddi şekilde tartışılmaya açılmışsa
 ve ısrarla siyasi yönetim bu konuda duyarsızlaşmışsa  bu hukuk ve anayasa ile yönetilen bir
ülke için son derece tehlikeli bir gelişmedir.
.Bu vasfını kaybeden
bir ülke, adalet ve hukukun üstünlüğüne sade-
ce sözle karşılık verip, somut bir şekilde tesis etmediği
müddetçe biz sancılarımız, sıkıntılarımız ile
boğuşacak, ileriye dönük endişelerimizle  yaşayacağız.
       Gittikçe
ekonomik kaynakların kötü bir yönetilmenin
faturası olarak, işsizliğin, enflasyonun, güven
ve bunalımının yaşandığı bir ülkede artık nele-
ri konuşacağız ?
Sancılı ve sorunlu bir gidişatta
yol katedemeyen bir Türkiye de, doğrudan ya-
na olmayıp, menfaat ve ranta sırtını yaslayan
insanların kulağa hoş gelecek boş sözlerine mi
kanacağız.
Kimse kusura bakmasın hiç kimse
haktan üstün değildir.
Halktan ve vatandan hiç-
bir İKTİDAR DA ve parti de üstün değildir.
      Millet  iktidarın  efendisi,iktidar da
 adalet ve hukukun adil bir uygulayıcısı olmak zorundadır..
İşte bu gerçeklerin ışığında  bu ülkeyi yönetenler bir an önce yüzünü millete dönmek zorundadırlar.Sırtını değil…
Saygı ve sevgilerimle