ATATÜRK’ÜN DÜŞÜNCELERİ ULUSAL VE EVRENSELDİR

ATATÜRK’ÜN DÜŞÜNCELERİ ULUSAL VE EVRENSELDİR

YAHYA AKSOY

“Efendiler, milletimizin amacı, milletimizin ülküsü, bütün dünyada tam manasıyla medeni bir toplum olmaktır…
Medeniyet yolunda yürümek ve başarılı olmak yaşamak için şarttır.”Atatürk
“Atatürk, uluslar arası anlayış ve barış yolunda çaba harcayan üstün bir kişidir. Olağan üstü bir devrimcidir.
Sömürgecilik ve emperyalizme karşı savaşan ilk önderidir. İnsan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsüdür.
İnsanlık arasında hiçbir din,dil,ırk ve cinsiyet gözetmeyen, bir uyum ve işbirliği çağının doğacağına inanan eşsiz bir
devlet adamıdır.”UNESCO kararı
“Bir çok dünya lideri Atatürk’ü kendilerine bir simge ve örnek olarak almışlardır.” Atatürk, Bir Milletin Yeniden
Doğuşu yazan İng.L.Kinross,
“Üç kırık kaburga,bir delik akciğer,ama o yine de savaştı,”Yurtta barış ve dünyada barış için.” Elon Musk
“Mustafa Kemal’in açık ve çelişkisiz bir dünya görüşü vardı.Parlak zekâsı,tarih olaylarını en iyi olarak

değerlendirmeyi biliyordu…O esinlerini özverili,gözü pek Türk halkının vicdanından alıyordu.”Herbert Melzıg-
Özgülük Savaşı ve Mustafa Kemal(Almanya)

“Atatürk, insanlığın sanatçısıdır.”Freud
Nutuk şöyle başlar:”Ben, 1919 yılı mayıs içinde Samsun’a çıktığım gün elimde, maddî hiçbir kuvvet yoktu. Yalnız büyük
Türk Milleti’nin soyluluğundan doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve manevî bir kuvvet vardı. İşte ben bu
ulusal kuvvete,Türk Milleti’ne güvenerek işe başladım…Milletimiz çok büyüktür.Hiç korkmayalım.O, tutsaklık ve
aşağılığı kabul etmez…”
İstanbul’da (16-22 Mayıs 1981)Uluslar arası Atatürk Sempozyumunda İsveçli Prof. Qyving Qsterud şöyle demekte:
“Türkiye’de,bir Türk milletinin varlığı düşüncesi, Kemalist devrimin ilk günlerinden itibaren ortaya konulan ilk ve gerçek
bir yeniliktir: Böylece,Anadolu’daki milliyetçilerin arzu ve isteklerine uygun olarak,ülke esasına dayalı bir mlli devlet
kuruluyordu…Kemalizm,hiçbir zaman,kapalı bir kurumsal sistem olmamıştır…Ülkenin Batı modeline göre genel bir
kalkınmasını öngören bir temel program ifade eder…”
Ulusal benliğe, bilgiye ve bilince dayalı olarak ,akıl ve bilim ışığında çağdaş uygarlık üzerine çıkma felsefesiyle Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Gazi Mustafa
Kemal Atatürk, ulusal ve evrensel ufku ile her zaman bize ışık tutmaktadır
“Özgürlük olmayan bir ülkede ölüm ve çöküntü vardır. Her ilerlemenin ve her kurtuluşun anası özgürlüktür…/ Türkiye Devleti’nin bağımsızlığı
kutsaldır. O, sonsuza kadar sağlanmış ve korunmuş olmalıdır…” Atatürk
“Israrla tekrar ediyorum: O’nu bütün devirlerin en büyük adamlarından biri sayarım; bir siyaset dehâsıdır. O, ülkesine en büyük hizmetlerde bulundu…O’nun iradesi
daima haklı çıkmıştı.”K.S.Chantitch.(Fransa)
. “Eğitimimizin temel taşı, bilgisizliğin yok edilmesidir” diyerek HARF DEVRİMİ’ni ” 1 Kasım 1928 ‘de gerçekleştiren, 24 Kasım 1928
‘de ” MİLLET MEKTEPLERİ BAŞ MUALLİMLİĞİ’Nİ” kabul eden ATATÜRK, bütün yurtta okuma- yazma seferberliği başlattı.“Atatürk,
Dolmabahçe’de, çevresinde bulunan kimselere okuma yazma öğretmeye başlamış,ayrıca Türkiye’nin yeni harfleri öğrenmeden
kendisini uygar bir ülke olarak sayamayacağını açıkça ilan etmiştir…”New York Times-2.9.1928(B.N.Şimşir Arşivinden)
“…Bütün Türkiye’de Latin harflerinin kabulü yönünde bir eğilim görülmekte ve tüm bilim adamlarında olduğu gibi tıpta da her
geçen gün Latin harfleri daha çok kullanılmakta. Basılacak pullarda ilk defa olarak Latin harfleriyle “Türk Postaları” sözcüklerinin
yer alacağı bildirilmekte.21.3.1928 Le Tempe-Fransız Büyükelçiliği Arşivinden(B.N.Şimşir çevirisi)
Latin harflerinin TBMM tarafından kabul edilmesi ile ilgili Fransız Büyükelçisi’nin mektubu:
“…Devrimin önemini halk kitlelerine anlatabilmek için sarf edilen çabanın en güzel ifadesi yine Mustafa Kemal’in parlamentoda
söylediği şu sözlerde bulunmaktadır:” Türk ulusuna okumak ve yazmak için bir anahtar vermek lazımdır.Bu, Latince’den gelen
Türk Alfabesi’dir.Okuma yazması olmayanlara Alfabeyi öğretmek için sabırsızlanmalıyız.Hepimiz,başka her hangi bir zaferle
mukayese edilmeyecek bir başarının heyecanını yaşıyoruz..”Fransa Büyük Elçisi M.de Chambrun-2 Kasım 1928
“BMM.Türk ulusunun en büyük oğlu Gazi Mustafa Kemal’e “ATATÜRK”adını verdi.İsmet İnönü, ona verilen bu adın çok yerinde
olduğunu şöyle anlatmıştır: “Türk ulusuna tam bir istiklâl kazandıran ve ona öz tarihiyle öz dilini bulma yolunu gösteren büyük
adama en lâyık olan ad budur”George bennab-Yüce Gönüllü Lider-1935(Fransa)
Dünya barışı için eğitim fikrinde UNESCO’ya öncülük eden Atatürk şöyle demekte: “Eğer devamlı barış isteniyorsa,insan
kitlelerinin durumlarını iyileştirecek uluslararası tedbirler alınmalıdır.İnsanlığın tümünün refahı, açlık ve baskının yerine
geçmelidir. Dünya vatandaşları haset, açgözlülük ve kinden uzaklaşacak bir şekilde eğitilmelidir.””Dünya barışı içinde insanlığın
gerçek saadeti, ancak bu yüksek ideal yolcularının çoğalması ve başarıya ulaşmasıyla olabilir.” M.Kemal Atatürk (25.X.1931-
Balkan Konferansı)
“O, müslümanların da sesiydi.” Muhammed Ali Cinnah-Pakistan’ın kurucusu.”O’nun bakışı ile aydınlandık.” İkbal-Pakistan milli
şairi

“Bir millet, irfan ordusuna sahip olmadıkça, muharebe meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin
kalıcı sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuna bağlıdır.” diyen ve eğitimli insanların bir ülkenin en büyük gücü olduğuna inanan
Atatürk, 1800’lerde Finlandiya halkının kaderini değiştiren uygulamalı eğitim anlayışını dikkatle incelemiş ve bu konuyu anlatan
Grigory Petrov’un “Beyaz Zambaklar Ülkesinde” eserini ülkemizde okul müfredatına alınmasını emretmiştir. Alman
Prof.B.Spuler’in dediği gibi:”Atatürk,Türk toplum hayatının tüm alanlarında olduğu gibi öğretim alanında da yeni bir yol çizdi
veTürkiye’nin maddî ve manevî gelişmesine yeni bir yön verdi.”
Türkiye’de Ankara Milli Kütüphane Atatürk Belgeliği’nde;2872 kitap,155 süreli yayın, 1371 kitap dışı doküman, 227 adet
dosyada Atatürk’e ait fotoğraf olmak üzere toplam : 4398 belge bulunmakta. Ayrıca İş Bankası’nın Atatürk’e armağan ettiği
malzeme ile Atatürk’ün TBMM’de tuttuğu kendi el yazma notu da bulunmaktadır.ABD’de değerli bilgilere sahip bulunan “Kongre
Kitaplığı”, Atatürk’e ait araştırmalara yer veren sadece batı dillerinde 5.000 ‘in üzerinde eser bulunmakta.Ülkemizde ve
dünyada bu yayınlar artmaktadır.
“Kemal Atatürk’ün büyük eserleri arasında, devletin sanayi kuruluşlarına verdiği önem sayesinde büyük sanayi kuruluşları
meydana getirlimiş olduğunu kaydetmek gerektir. Bu alanda Türkiye,Sovyetlerden ,8 milyon dolarlık kredi şeklinde dostane bir
yardım görmüştür.” (İzvestia gazetesi Moskova-11 Kasım 1938)
ATATÜRK’ün 16 EYLÜL 1935 tarihli günlüğünde şu bilgiler yer almıştır:
Rusya’dan alınan krediyle yine Ruslar tarafından inşa edilen Sümerbank Kayseri Bez Fabrikası, 16 Eylül 1935’te büyük bir
törenle açıldı. Açılışta Ekonomi Bakanı Celal Bayar ile Sovyetler Birliği Büyükelçisi Leon Karahan hazır bulundular. Yaptığı
konuşmada Cumhuriyetin sanayileşme ülküsünden söz eden Celal Bayar, 1937 yılında Nazilli Basma Fabrikası’nın da
açılacağını müjdeledi.
Kayseri Bez Fabrikası’nın temeli, 20 Mayıs 1934 tarihinde dönemin Başbakanı İsmet İnönü tarafından atıldı. Rus mimar İvan
Nikolaev tarafından tasarlanan tesisin inşası 16,5 ay gibi kısa bir sürede tamamlandı. Kayseri Bez Fabrikası, Türkiye ile
Sovyetler Birliği arasında 1933-1936 yılları arasında büyük ilerleme kaydeden işbirliğinin bir sonucuydu. Bu dönemde Sovyetler
Birliği’nden Türkiye’ye düşük faizli kredi desteğinin yanı sıra yoğun teknoloji transferi sağlandı. Kayseri ve Nazilli dokuma
fabrikalarını inşa etmek, fabrikalarda kullanılacak makineleri temin etmek ve çalışacak kişilerin eğitimini sağlamak üzere
Sovyetler’de Turkstroy adında bir kamu şirketi kurulmuştu. Bu kuruluşun Türk muhatabı ise Sümerbank’tı.Halk tipi ucuz pamuklu
kumaş üretmek için kurulan Kayseri Bez Fabrikası, toplam 922.500 metrekarelik kapalı alana sahipti ve hizmete açıldığı yıllarda
2.100 işçi ile 155 memur istihdam etmekteydi.
“Atatürk,Türk Milletinin hürriyeti ve Türkiye’nin milli kalkınması için çetin savaşlar verdi.İdaresi zamanında Türkiye’nin
milletlerarası otoritesi yükselmiş ve ülke, dünya siyasetinde önemli rol oynamaya başlamıştır…”N.S.Kruçeff –
S.S.C.B.Başbakanı-Cumhuriyet-10.11.063
“…Bir milletin hayatında bu kadar kısa bir süre içinde böylesine köklü bir değişme nadir vuku bulmuştur. Büyük devrimci Mustafa
Kemal Paşa’nın başlattığı hızla, mutlakıyetçi sultanlar rejimi yıkılmış ve gerçekten laik bir devlet kurulmuştur. Millet tümüyle
çağdaş uygarlıkların önünde yer almak için şevk ile ilerleme yolunda bir atılım yapmıştır….Barışı takviye hareketi yeni ve seçkin
Türk devletine bugünkü görüntüsünü veren tüm iç reform hareketleriyle birlikte yürümüştür… Barışın medyun olduğu bu kıymetli
katkının sahibi kişi Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa’dır…Mustafa Kemal Paşa’yı Yüksek Nobel Barış Ödülü için
aday göstermekle şeref kazanırım.İhtiramatı faikamın ( üstün saygı ve hürmetlerimin) kabulünü rica ederim Bay Başkan.” 12
Ocak 1934-E.K. Venizelos.
Yabancı devlet adamları ,Atatürk için söylediklerini, hiçbir devlet adamı için söylememişler. Anıtkabir şeref defterleri incelendiği zaman
, O’nun kurtarıcı,kurucu ve bütün dünya liderlerine yol gösterici bir önder olduğu görülmektedir.
“Tek tutkum yurdumdur, bütün hayatımın ilkesi bu olmuştur” diyen Mustafa Kemal Atatürk’e karşı şükran borcumuzu ödemenin ve
bağlılığımızı göstermenin en iyi yolu, eserlerini, önderliğini ,özüne ve sözüne uygun olarak, 10 Kasımlarda ve diğer günlerde anmak,
anlamak, ve düşüncelerini uygulamaktır.
Ezeli ve ebedi başöğretmenimiz Atatürk başta olmak üzere aramızdan ayrılan tüm öğretmenlerimizi saygıyla ve rahmetle
anarak, eğitimcilerin sorunlarına öncelik verilmesini dileyerek, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz.
Atatürk’ün Milletine son buyruğu :”BENİM TÜRK MİLLETİNE,TÜRK CUMHURİYETİNE VE TÜRKLÜĞÜN İSTİKBALİNE AİT GÖREVLERİM BİTMEMİŞTİR ,
SİZLER ONLARI TAMAMLAYACAKSINIZ. SİZ DE, SİZDEN SONRAKİLERE BENİM SÖZÜMÜ TEKRARLAYINIZ.”