“Eğitim takviminin uzatılması velinin yükünü artıracak”

Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) 180 olan eğitim iş günü süresini 200 güne çıkarmaya yönelik çalışmasını değerlendirdi. Özbay, eğitim süresinin uzatılmasıyla veliler üzerindeki ekonomik yükün artacağına dikkati çekti.

Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, MEB’in okullardaki eğitim iş gününün uzatılmasına yönelik çalışmasını Elips Haber’den Deniz Dalgıç’a değerlendirdi. Özbay, “Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimin onlarca sorunu varken bunu görmezden gelip yine eğitimin bileşenlerine, uzmanlarına danışmadan ‘Ben yaptım oldu’ mantığıyla davranmaya devam ediyor. Eğitimde asıl önemli olan ders saati sayısından öte; eğitim ortamlarının fiziki donanım yetersizliğine ve öğretmenlerin çalışma ortamlarına çözüm üretmek” ifadelerini kullandı.

Eğitim takviminin uzatılmasıyla ilgili olarak konuyu iki ayrı açıdan değerlendiren Özbay, “Olayın öncelikle pedagojik tarafı var. Pedagoji tarafından şunlar tartışılmaya açık; Dünyada da örnekleri var. Bizden daha uzun eğitim-öğretim süresi olan yerler var. Bizim kadar olanlar da var. Eğitim bilimi açısından şu söylenir; tatil süreleri uzadığı zaman öğrenme kayıpları yaşanır. Öğrenme kayıplarının en aza indirilebilmesi için 7-8 saat ders yapmaktan öte, kısa dinlenme süreleri şeklinde planlamalı” dedi.

Türkiye’de çoğunluğun asgari ücretle geçimini sağlamakta olduğuna dikkat çeken Özbay, şunları söyledi: “Okul ve eğitim ortamları, çocuğunun okula ulaşımından, okuldaki beslenme hakkından, barınmasına kadar birçok anlamda ekonomik olarak velinin üzerine yüklenen bir yük haline gelmiş durumdadır. Çünkü devlet tarafından karşı alınmıyor. Sosyal devlet olarak; veliler çocuklarını eğitim ortamlarında teslim ettiğinde çocuğun eğitimine inanılmaz parçası olan beslenme, ulaşım ve barınma ihtiyaçlarına çözüm bulan bir Milli Eğitim Bakanlığı olacaksa ve okul ortamında çocuğun yalnızca akademik anlamında ders yükletmek ezberletmek değil, duygusal sosyal gelişim süreçlerine de katkı sağlayacak şekilde bir eğitim ortamı sağlanacaksa o zaman tatil sürelerinin çok uzun olmaması ve daha çok dinlenmeye yönelik olması doğru bir tavır olur.”

Kaynak: https://www.elipshaber.com