İNSAN  DUYGULARIN GALİBİDİR.
Nevzat AKSOY
Degerli okuyucularımız ,
Yaşamla paralel beslenen duygu dünyamız çok yönlü bir duygular trafiği yaşamaktadır.Bu iç dünyanın duygular tercihini tayin etmede, hangi duyguya meyilli bir çaba ile olur.Bir hikaye ile bu makale yazımı renklendirip siz değerli   okuyucularımıza  bir nebzede olsa faydalı olabiliyorsak  bundan büyük bir  bahtiyarlık duyarız.
Hikayemiz şöyle:
                                                                                                    Hangisi kazanır bu mücadeleyi:
Yaşlı Kızılderili reisi kulübesinin önünde toru-
nuyla oturmuş, az ötede birbiriyle boğuşup
duran iki köpeği izliyordu.
Köpeklerden biri beyaz,biri siyahtı ve on iki
yaşındaki çocuk kendini bildi bileli o köpekler
dedesinin kulübesinin önünde boğuşup duru-
yollardı.Dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu,
yanından ayırmadığı iki iri köpekti bunlar.
Çocuk kulübeyi korumak için biri yeterli gözü-
kürken niye ötekinin de olduğunu, hem niye
renklerinin illede siyah ve beyaz olduğunu an-
lamak istiyordu artık.O merakla sordu dedesi-
ne.Yaşlı reis, bilgece bir gülümsemeyle toru-
nunun sırtını sıvazladı.
-Onlar dedi.Benim için iki simgedir evlat.
-Neyin simgesi? diye sordu çocuk.
-İyilik ve kötülüğün simgesi.Aynen gördüğün
köpekler gibi, iyilik ve kötülük içimizdeki sü-
rekli mücadele eder durur.Onları seyrettikçe
ben hep bunu düşünürüm.Onun için yanımda
tutarım onları.
Çocuk,sözün burasında, mücadele varsa,
kazananı da olmalı diye düşündü ve her çocu-
ğa has bitmeyen sorulara bir yenisini ekledi:
-Peki sence hangisi kazanır bu mücadele-
yi?
Bilge reis,derin bir gülümsemeyle baktı to-
rununa:
-Hangisi mi evlat?
Ben hangisini besler-
sem o!
Değerli okuyucularımız içinde yaşadığımız
dünya coğrafyasında, tüm canlı ve cansız var-
lıklar aleminin yaşamsal hayatımıza ve dünya-
mıza kattığı renkler ve yaşamsal hayatlar biz-
lere bir mesaj, ve düşünce dünyamızın beslen-
mesine birer kaynaktır.İnsanoğlunun gözlerini
dünyaya ilk açtığı süreçten şimdiki içinde var-
lığını devam ettiği hayat sürecine kadar sürekli
aldığı gözlemler, duyumlar,tecrübeler, bilgi ve
birikimler dış dünyadan aldığımız tasvirler iç
dünyamıza eklenip düş gücümüze renk ve
ayrı bir zenginlik katmıştır.
Hayat bakış açılarımıza, yön ve anlam
vermemizi sağlayan, iç dünyamızdaki nakş e-
dilen tecrübe birikimleri bizlere dış dünyaya
bakış açılarımızda olumlu olumsuz bakabilme
öngörüsünü kazandırmaktadır.
Kaynağını yaşamı boyunca dış dünyadan
alan insanoğlu, iç dünyasında biriktirdiği bilgi
ve tecrübeler hamuruyla yoğurarak kendi için-
deki dünya bakışının rengini tayin etmektedir.
Umutlarımız, cesaretlerimiz,iyiliklerimiz, kö-
tülüklerimiz,insanlara ve hayata bakış açıları-
mız,sevinç ve üzüntülerimiz kısaca hayata dair
herbir olayın kaynağını genede içimizdeki bes-
lediğmiz duygular belirlemektedir.Biz hangi
duyguları daha çok beslersek o hayatımızda
galip gelir.Tıpkı bir kişi bir ideal için çalıştığı
veya başkalarının iyiliği için harekete geçtiği
ya da haksızlığa karşı çıktığı her defa ufak bir
umut dalgası yaratır.Milyonlarca farklı enerji
ve cesaret merkezinden gelip, birbirinin için-
den geçen bu dalgalar, en büyük kıyım ve di-
renç duvarlarını yerle bir edebilecek güçte bir
akım yaratırlar.
Günümüzde her ne kadar insanlarımız çağın
ve yaşamın beklenmedik musibet ve badirele-
riyle karşılaşmış olsa da hayata bağlanmanın
verdiği inanç ve cesaretin iç dünyamıza verdiği
şokla hayata yeniden direnmenin yolunu aça-
cak gaye neyse duygular o yöne hizmet ede-
cektir.
Sevgi ve saygılarımla…