“Başkanlık bugünü mumla aratır…”

“Başkanlık bugünü
mumla aratır…”

Necdet Buluz

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, aylardır tartışılan Başkanlık sistemi konusunda son noktayı koydu. Bahçeli “Başkanlık sistemi ve partili cumhurbaşkanlığı konusunda vereceğimiz destek, sunacağımız herhangi bir katkı zamanının ve şartların ruhuna uygun değildir” dedi.
Binali Yıldırım’ın Başbakanlığında kurulan yeni Hükümetin ana hedefi bellidir. Zaten Başbakan Yıldırım da bu hedefi “Başkanlık sistemi ve partili cumhurbaşkanlığı” olarak açıkladı. Öyle görünüyor ki yeni hükümet bundan sonra bu ilkeler doğrultusunda çalışmalar yapacak.
Bahçeli, bu net açıklamayı geç de olsa bu kadar net biçimde dile getirerek partisinin ve tabanın görüşlerini ortaya koymuş oldu. MHP Genel Başkanı” Yıldırım’ın kime sözcülük yaptığı ortadır. AKP’nin 2. Olağanüstü kongresi başkanlık sistemin hazırlık ve icrasına göre yapılmıştır. Bu anlayışa göre yeni anayasayla kast edilen şey başkanlık sistemidir. Şayet bu amaç gerçekleşmezse partili cumhurbaşkanlığı yedekte tutulmaktadır.” diyerek görüşlerini net biçimde ortaya koymuştur. Kendisinden beklenen de budur.

Çünkü Milliyetçi Hareket tabanı Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti’nin savunduğu “Başkanlık ve partili Cumhurbaşkanlığı” konusuna sıcak bakmıyor. MHP Genel Başkanı’nın bu konuda açık konuşması ve son noktayı koyması öyle sanıyoruz ki, Milliyetçi Hareket kanadında büyük bir rahatlama sağlayacaktır.
26 Haziran’da seçimli kongre kararı alan MHP’de muhalefet cephesini oluşturan isimlerin de “Başkanlık ve partili cumhurbaşkanlığı” sistemine baştan bu yana sıcak bakmadıklarını ve sürekli olarak da “parlamenter sistemi” savunduklarını zaten hepimiz bilmekteyiz. Bunlar da Milliyetçi cephede herhangi bir görüş ayrılığının olmadığını ortaya koyması bakımından önemlidir.
Parti içinde tartışılan bir başka konu da MHP’nin bugünkü AK Parti Hükümeti’ne “koltuk değneği oluyor” iddialarıdır. Bugüne kadar tam olarak netleşmeyen ve kafaları karıştıran bu konuda da Bahçeli’nin son açıklamaları önemlidir:
“Şimdi bizden başkanlık sistemiyle ilgili olumlu bir tavır bekleniyor. MHP sistem tartışmalarının çok ciddi badirelere yol olacağını görmektedir. Türkiye huzura ulaşacaksa tek çare başkanlık mıdır? Türkiye uzaya gidecekti de buna parlamenter sistem mi engel oldu. Zenginliğin kalkınmanın sihri büyümenin yegane ilacı başkanlık sisteminde mi görülmektedir? Parlamenter sistem revize edilerek bu hedeflere rahatlıkla ulaşacaktır. Başkanlık sistemi ya da fiilen uygulansa da partili cumhurbaşkanlığının ileride aşırı bedellere mal olacağı bilinmektedir. Başkanlık sisteminde çift başlılığın giderilmesi neredeyse imkânsız bir zorluktur. Başkanlık sistemi ile yasama, yürütme ve yargı arasındaki denge bozulacaktır; demokrasi ararken despotizm kaçınılmaz olacaktır. Bizim AKP hükümetine desteğimiz terörle mücadele ile sınırlıdır. Başkanlık sistemi ve partili cumhurbaşkanına vereceğimiz bir destek ve katkı yoktur. Yeni kurulacak hükümet önce terörün kökünü kazımalı, Türkiye’nin belini doğrultmalı kurutması gerekir.”

Dikkat edilecek olursa, terörle mücadele konusunda MHP’nin tavrı hiçbir zaman değişmedi. Her zaman bu konuda gerek hükümete, gerek askere ve gerekse güvenlik güçlerimize en büyük destek ve moral Milliyetçi Hareketten geldi. Bugün de terörle mücadelede kararlılık gösteren hükümete, şehit olmaktan çekinmeyen güvenlik güçlerimizin arkasında olmak ve sonuna kadar destekte bulunmak MHP’nin özünde vardır.

Biz de Bahçeli’nin bu konudaki tavrının, görüşlerinin arkasında olduğumuzun altını çizmek istiyoruz.

MHP’de tartışılan bir başka konuya da değinelim:

“7 Haziran seçimleri sonrasında MHP’nin önüne % 60’lık bir blok kondu. MHP, bundan istifade edemedi. İktidar olabilecekken sahadan kaçtı. Bugünkü AK Parti iktidarına da milleti muhtaç hale getirdi. CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nın Başbakanlık önerisini bile Bahçeli elinin tersi ile itti. Milletin Milliyetçi Hareket için açtığı krediden istifade edemediler. “

Bakınız Bahçeli bu iddialar karşısında neler diyor, kendisini dinleyelim:

“7 Haziran sonrası yüzde 60’lık bloktan bahsediyorlardı. MHP’yi Kandil’in yanına çekmeyi düşünüyorlar, akıllarınca şahsıma başbakanlık öneriyorlardı. Utanmadan MHP’yi tarihi rotasından çıkarıp PKK ile yan yana gelmeyi projelendiriyorlardı. Çok şükür başaramadılar, bugün olsa yine başaramazlar. Türk düşmanlarıyla bir araya gelmeyiz. Her tezgâhı, her kumpası iter milli ülkülerimizden asla vazgeçmeyiz. Kırmızı plaka uğruna, kırmızı çizgilerimizi silemeyiz. AKP’den kurtulmak uğruna PKK’ya yanaşamayız. HDP ile aynı hizaya düşmüş CHP bunun açıklamasını yapacaktır. MHP bölücüler için mahkeme yolunun açılmasına karar vermiştir. Kıbrıs Rum Yönetimi’nin AB’ye üye olması, Türkiye’nin elini zora sokmuştur. Doğu Akdeniz’de keşfedilen doğalgaz yatakları, özellikle ABD’nin Kıbrıs meselesine olan ilgisinin ardında bu gerçek vardır. Masada bulunan planın öncekilerinden bir farkı yoktur. Sadece yöntem değişmiştir. “

Burada şu unutulmasın:

Kıbrıs sorununa dikkat edilecek olursa bugünkü siyasi ortamda sahip çıkan ve konuyu sürekli sıcak tutan MHP olmaktadır. Bahçeli, son açıklamasında Kıbrıs sorununu gündeme taşıyarak yavru vatandan uzak kalmayacaklarının da mesajını vermektedir.

Temennimiz, 26 Haziran’da seçimli kongre kararı alan MHP’deki toparlanmanın bir an önce gerçekleşmesi ve Milliyetçi Hareket’in siyasi hayatımıza yenilikler katmasıdır. Şimdiden kongrenin hayırlı uğurlu olmasını diliyoruz.

necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz