Erdoğan: Mavi Marmaracılar İsrail’e giderken bana mı sordular ?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mavi Marmara saldırısıyla ilgili de isim vermeden İHH derneğini eleştirdi ve “Türkiye’den böyle bir insani yardımı götürmek için günün başbakanına mı sordunuz? Biz zaten yardımı yaptık, yapıyoruz. Bunları da yaparken, gövde gösterisi olsun diye mi yapıyoruz? Edebi adabı içinde yaptık yapıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı personeliyle iftarda bir araya geldi.

“TÜRKİYE DE RUSYA DA İSRAİL DE KAZANMALI”

Erdoğan, İsrail ile Mavi Marmara gemisi saldırısı sonrası sorunlu olan ilişkileri düzeltme yolunda önemli adımlar atıldığını bildirdi.

Atılan adımların, Türk milleti ve Filistinliler için hayırlı olması dileğinde bulunan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Yalnız buradan bir açıklama yapmak durumundayım; Türkiye Cumhuriyeti olarak biz hangi adımı atıyorsak atalım bu adım bilinmelidir ki her zaman karşılıklı milletlerin kazanımına dayalı bir adımdır. Hiçbir zaman hiçbir adımı tek taraflı düşünmedik. ‘Kazan-kazan’ esasına dayalı olarak hep bu adımları atmışızdır. Yani Türkiye de kazanmalı, Rusya da kazanmalı. Türkiye de kazanmalı, İsrail de kazanmalı. Buralardaki hassasiyetimiz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edecektir.”

Bazılarının İsrail ile ilgili olayları farklı şekilde kaşıdıklarını ifade eden Erdoğan, “Biz İsrail ile olan ilişkilerimizi niye kesmiştik? Olay malum. Peki duruşumuzda o günden bugüne herhangi bir değişiklik oldu mu? Olmadı. Ama şimdi Sayın Obama’nın araya girmesiyle başlayan yeni süreç… 3 başlık talebimiz vardı. Bunun bir tanesi özürdü. Bunun özür olayını bizzat Sayın Obama’nın yanında, o zamanlar İsrail Başbakanı zaten ifade ettiler ve o madde gerçekleşti. Ama o günden bugüne 3 yıl içerisinde arkadaşlarımızın İsrail tarafıyla görüşmeleri oldu. Bunları bu akşam ben niye anlatıyorum, çünkü hedef saptıranlar var, duymayıp uyduranlar var. Ekranları başında bizi izleyen vatandaşlarım bunları bilsin istiyorum.” dedi.

İsrail ile ilişkilerde yaşanan son gelişmeleri eleştirenlere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Olayı yaşayan benim, olayı yaşayan benim özel temsilcilerim fakat sen neyi duydun, neyi gördün, neyi bildin? Söylemediğim şeyleri söylenmiş gibi gösterenler var. Çünkü bunlar akşam başka, sabah başka konuşurlar, böyle hareket ederler. İkinci başlığımız neydi bizim? Dedik ki tazminat. Görüşmeler yapıldı, 20 milyon dolar 10 şehidimiz için tazminat olarak belirlendi. Şimdi çıkmışlar onlara farklı şeylerle, ‘Olur mu 20 milyon, ne demek, siz daha fazlasına layıksınız.’ Bu kanın rakamı olur mu? Şu anda yapılan görüşmeler neticesinde böyle bir tazminata karar verilmiş. Alır veya almaz ama biz burada uluslararası bazda bir adım atıyoruz. Siz kalkıp da Türkiye’den böyle bir insani yardımı götürmek için günün Başbakanına mı sordunuz? Biz zaten oraya gerekli yardımı, Gazze’ye bugüne kadar hep yaptık, yapıyoruz. Filistin’e yaptık, yapıyoruz ama bunları da yaparken bizler bir yerlere gövde gösterisi olsun diye değil, her şeyi uluslararası diplomasi neyse bu diplomasi içinde yaptık, yapıyoruz. Bundan sonra da yapacağız. Bunları davul zurna çalarak değil, edebi, adabı içerisinde yaptık, yapıyoruz.”

Erdoğan, cuma günü Mersin’den İsrail’e 14 bin ton insani yardım malzemesi yüklü geminin kalkacağına işaret ederek, gemide gıdadan giyeceğe ve çocuklara verilecek hediyelere kadar birçok malzeme bulunduğunu kaydetti.

Gazze’de 200 yataklı bir devlet hastanesinin bitirildiğini vurgulayan Recep Tayyip Erdoğan, hastanenin şu anda tıbbi teçhizatlarının döşendiğini, daha sonra da açılışının yapılacağını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in okullar konusunda verdiği söze dikkati çekerek, “İsrail’in Türkiye üzerinden bu tür yardımların girmesine müsaade edeceğini” vurguladı.

“EN ÖNEMLİ SIKINTI ENERJİ”

“En önemli sıkıntının enerji” olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları söyledi:

“Enerji noktasında, ‘İster İsrail tarafından enerji verilebilir veya Almanlar tarafından geçmişte orada yapılmış olan santralden bu enerjiyi verebiliriz.’ dediler. Şu anda ekibimiz, o santrali kontrole gidecek, çünkü eski bir santral. Dolayısıyla Enerji Bakanlığımızın göndereceği ekip orada kontrolleri yapacak. Talep daha fazla olabilir ve ondan sonra bu devam edecek. Burada çok daha alternatifli enerji noktasında imkanlar sağlayalım. Bunların da görüşmeleri ayrıca yapılıyor. Bir diğer konu su. Doğru dürüst su bulamıyorlar. Su imkanı yok. Dedik ki bir denizden artıma, iki sondaj. Her ikisine de ‘evet’ dendi ama bu arada ‘Biz İsrail’den de su verebiliriz.’ dediler. Bu konuda yine şu an itibarıyla detaylarına girmeyeyim, oradan da su vermek suretiyle bu 3 çeşitlendirme olmuş olacak. Ve okul, hastane daha farklı yerlerde yapma konusunda bir sıkıntı yok. En büyük sıkıntı mesela çimento sıkıntısıydı. Bu konuda da kendileri kapıları açacaklarını söylediler.”