DİL DERNEĞİ BEŞİR GÖĞÜŞ ÖDÜLÜ

DİL DERNEĞİ BEŞİR GÖĞÜŞ ÖDÜLÜ YAHYA AKSOY
Dil Derneği’nin kurucu üyesi, Dilci, Eğitimci Beşir Göğüş’ün Dil Devrimine, Türkçenin eğitim ve öğretimine verdiği emeği unutturmamak, kişiliğini ve düşüncelerini gelecek kuşaklara aktarmak için Göğüş Ailesi ile Dil Derneği, DİL DERNEĞİ BEŞİR GÖĞÜŞ TÜRK DİLİNİ VE ÇOCUK EDEBİYATINI GELİŞTİRME ÖDÜLÜ’nü düzenlemişlerdir.
Ödül, dönüşümlü olarak Türkiye Türkçesiyle ilgili çalışmaya ya da bir edebiyat yapıtına (roman, öykü, masal ya da şiir kitabına) verilmektedir. “Dil Derneği Beşir Göğüş Türk Dilini ve Çocuk Edebiyatını Geliştirme Ödülü” 2018′ Çocuk Romanı” dalında yazar Habib BEKTAŞ’a, 18 Şubat 2018 Pazar günü saat 16.00’da, Ankara Çağdaş Sanatlar Merezi’nde verilecek.
Habib Bektaş, 1951 yılında Salihli’de doğdu. Okuma yazma öğrenecek kadar okula gitti. Daha sonra çeşitli iş dallarında çalıştı. 1972 yılında iş göçüne katılarak Almanya’ya gitti. Erlanngen’de yaşamakta .Evli ve iki çocuğu var.
Uzun yıllardır Şiir, öykü, roman, tiyatro oyunu, radyo oyunu, araştırma dallarında yapıtlar verdi. Almanca ve Türkçe basılan kitapları değişik ödüller kazandı. Hamriyanım adlı kitabıyla Milliyet Roman Ödülü’nü, Gölge Korkusu’yla İnkılap Roman Ödülü’nü kazandı. Ayrıca Almanya’da Erlangen Kültür Ödülü’nü kazandı. Dil Derneği Ömer Asım Aksoy ve 2016 ‘da Necati Cumalı ödüllerini aldı.
Yapıtları: Erlangen Şiirleri /Kapıkule Nerede /Adresinde yoktur /Yorgun Ölü /Hamriyanım
Uyuşturucu Batağı /Sözü Yurt Edindim /Meyhane Dedikleri /Gölge Kokusu /Lades
Cennetin Arka Bahçesi /Ben Öykülere İnanırım…
Beşir Göğüş,Dil Devrimi doğrultusunda yenileşen Türkçenin tutkunu bir eğitimci-yazar olarak anadili eğitiminin yalnızca metin üzerinde “oku-anlat” çalışmasına indirgenemeyeceğine inanıyordu. Öğrenci, anadilinin kurallarını iyi öğrenerek konuşma ve yazma becerisi kazanmalı, sanatsal ürünleri okuyup değerlendirme aşamasına yükselmeliydi. Göğüş, bu düşünceden yola çıkarak Avrupa’daki ders kitaplarını da incelemeyi sürdürüyordu. Avrupa’da anadili eğitimi sırasında özenle seçilmiş metinler üzerinde dilbilgisi kuralları öğretiliyor; sözlük çalışmalarıyla çocuk ve gençlerin sözvarlığı varsıllaştırılıyor; sözlü ve yazılı anlatım etkinlikleri, yine özenle seçilmiş metinlerden yola çıkarak yapılıyordu. Böylece özenle seçilmiş, yazınsal değeri olan bir metin, anadili eğitiminde tam bir kaynak ve örnek oluyordu.
Onun bu anlayışla ortaokullar için kitap yazma eylemi, 1944’te MEB’nin açtığı bir yarışma ile başladı. Yarışmanın koşulları, yabancı kitaplardaki yöntemlerin iyi bilinmesi, irdelenmesi gerektiğini de vurguluyordu. Göğüş sonradan bu koşulları Sabahattin Eyuboğlu’nun hazırladığını öğrendi. Bu koşullara uygun kitap hazırlamak için Eğitimci-Yazar Kemal Demiray ile anlaştı. Birlikte hazırladıkları ortaokullar için Türkçe kitapları yarışmada en yüksek puanı alarak birinci seçildi. 1945’ten başlayarak bu iki saygın eğitimci, özenle ve emek vererek hazırladıkları Türkçe, dilbilgisi kitaplarıyla ülkenin hemen hemen bütün okullarındaki çocukların öğretmeni oldular. Beşir Göğüş, 1981’de MEB’nin ilkokullar için Türkçe ders kitabı yarışmasını kazandı; Özal hükümetinin ders kitapları seçimini serbest bıraktığı 1980’lerin ortasına dek Türkiye’deki tüm ilkokullarda onun Türkçe kitabı okutuldu.
Beşir Göğüş, bugün de çoğu öğretmenin yararlandığı aşağıdaki yapıtları üretti:
Faydalı Dilbilgisi, Ortaokullar I, II ve III. sınıflar için (1959),
Orta Dereceli Okullarımızda Türkçe ve Yazın Eğitimi (1978),Türkçe, İlkokul I, II, III, IV, V. sınıflar için (1981),
Türkçe Dilbilgisi, Okuma, Dinleme, Anlatım, İlkokul IV, V. sınıflar için (1989),
Seçme Yazılar, Seçme Kitaplar, Ortaokul I, II ve III. sınıflar için (1950, N. Ataç ile),
Türkçe Sözlük (1968, Hamdi Olcay ile),Resimli Çocuk Sözlüğü (1971),
İlkokullar İçin Türkçe Kitapları Öğretmen Kılavuzları (1982),Ortaokullar İçin Türkçe Öğretmen Kılavuzu (1992),Bireysel Öğretim ve Grup Çalışmaları (F. Mory’den çeviri, 1956),
Meslek Liseleri İçin Türkçe, I, II, III. sınıflar için (1992, H. Saral-E. Saral ile),
Sözlü ve Yazılı Anlatım (Anadolu Üni., Açık Öğretim Fakültesi ders kitabı, 1991),
Anlatım Terimleri Sözlüğü (1998),Yazın Terimleri Sözlüğü (1998, F. Oğuzkan, O. Önertoy, M. Ünlü, S. Koçak ile).
Beşir Göğüş, resmi bir görevi olmaksızın Türkçenin doğru öğretilmesi için çalışmayı yaşamı boyunca bırakmadı. 1981’de Hollanda’da kurulan “International Mother Tonguc Education Network” (Uluslararası Anadili Eğitim Örgütü) çalışmalarına katıldı, bu örgütün isteği üzerine “Türkiye’de Türkçenin Anadili Olarak Öğretimi” ve “Türkiye’de Anadili Eğitimi Bibliyografyası” araştırmalarını hazırladı. Yazıları, örgütün yayınları içinde yayımlandı (1988).
Yine bu örgütün isteği üzerine Sevim Yücesan ile birlikte “Türkiye’de Bir Türkçe Eğitimi Portresi” (1988) adlı yapıtı hazırladı, yapıt hem adı geçen örgüt yayınları arasında, hem de Türkiye’de yayımlandı.
Beşir Göğüş, Türkçeyi, Türkçenin eğitim-öğretimini ele alan birçok yazı yazdı. Atatürk’ün Türk Dil Kurumu 1983’te kapatılınca, 12 Eylülün bu hukuk tanımayan uygulamasına tepki gösteren 34 aydınla birlikte 22 Nisan 1987’de Dil Derneği’nin kurucuları arasında yer aldı. Bu tarihten başlayarak ölümüne dek Dil Derneği Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaptı.
Öğretmen kimliğiyle olduğunca dost, arkadaş kimliğiyle, sevecen, sıcak davranışlarıyla öğrencilerinin, birlikte çalıştığı dilcilerin, kendisini tanıyan herkeste saygı ve sevgiyle anımsanan izler bıraktı.
17 Ağustos 1999’da Marmara Bölgemizi yerle bir eden depremde Yalova’da idi, yazları dinlenmeye gittiği Yalova’daki evinde de Türkçeyi düşünüyor, Türkçe için çalışıyordu. Bu depremde eşi Cemile Göğüş ve kızı Sezen Göğüş ile birlikte yaşamını yitirdi.
Geride kalan evlatları Dilek Göğüş Ülgüray-Metin Ülgüray ve torunları Deniz ile Defne, onun düşüncelerini, Türkçenin eğitimine verdiği emeği unutturmamak amacıyla Beşir Göğüş’ün kurucusu olduğu Dil Derneği ile birlikte bir ödül düzenlediler.Ödül, her yıl Göğüş’ün doğum günü olan 12 Şubat dikkate alınarak sahibini buluyor.
Dil Derneği Kurucu başkanı rahametli hocam Prof.Dr.Şerafettin Turan’ın ve Beşir Göğüş’ün manevi şahsında verilecek bu anlamlı ödülü alacak olan , yıllar önce Nürnberg’de tanıdığım ve eserlerinin Kültür Bakanlığı tarafından basılmasına katkılar sunduğum dostum Habib Bektaş ile birlikte, Dil Derneği başkanı Sevgi Özel ve yöneticilerini ve Göğüş Ailesini, Dağlarca’nın “Büyük savaşlarında Türkçenin /Sen dil eri” diye seslendiği Kaşgârlı’nın “Erdemin başı til-dil” sözleri ile selamlayarak gönülden kutluyorum.
Yahya AKSOY