SEVGİ ŞAİRİ FUZÛLÎ

SEVGİ ŞAİRİ FUZÛLÎ YAHYA AKSOY
Dünyanın en değerli kültür mirasını bağrında saklarken harabeye dönen Bağdat,tarih, bilim, inanç ve felsefe alanında özel yerini korumakta,ünlü düşünürleri ve şairleri bağrında taşımaktadır.
Dünyanın en ünlü sevgi şairi FUZÛLÎ, Bağdat’ta yaşamış ve ölümsüz eserleri ile edebiyet tarihinde seçkin yerini almıştır. Klasik Türk Edebiyatı’nın zirvedeki büyük şairi Fuzûlî’nin asıl adı Mehmet B.Süleyman olup 148O ?-1556 tarihleri arasında Irak’ta yaşamıştır.
Oğuz Türklerinin Bayat Boyu’na mensup bir Azeri Türkü olan şair Fuzûlî, Bağdat ve çevresinde etkili olmuş bir gönül ve sevgi adamıdır. Ebedî aşka bağlanarak, aşkı kendine özgü bir anlatımla ,incelikle ve ustalıkla eserlerinde bir oya gibi işlemiştir.
“Aşk imiş her ne var âlemde/ İlm bir kîl u kâl imiş ancak.”
Tarih boyunca, dünyanın en büyük uygarlıkları yanında acımasız kanlı savaşlara da sahne olan Bağdat’ın bir adı da “Adalet bahçesi” anlamında “Darüsselâm” dır. “Bağdat, Bağdat olalı böyle vali görmedi” söylemi tersine döndü”Bağdat, Bağdat olalı böyle zulü görmedi” diye ifade edilmekte. İnsanlık tarihine ışık tutan ve yön veren Mezopotamya uygarlığının dünya kültür mirası nadide eserleri tahrip edildi, yağmalandı,yok edildi. Tarih ağladı ve ağlamaya devam etmekte.
Fuzûlî, Bağdat’ı öven bir değerli kaside de şöyle demekte:
“Buk’a-i Badat’un itmiş vasfını Barü’üs- selam
Kim ana teslîm ü tahsin ide her kişver ki var…”
Fuzûlî, Farsça Divanı’nda, “Irak-ı Arap”ta doğup büyüdüğünü, ömür boyu başka ülkeye gitmediği, şiirlerinin Kerbelâ toprağından oluştuğunu yazmıştır.
“Hakk’ı Kerbelâ sa’ir memâlik iksirinden olduğu malûmdur ve rütbe-i şi’rümi her yirde bülend iden hakikatte bu mefhûmdur” sözlerine dayanılarak, Fuzûlî’nin Kerbel’a’da doğduğu, burada ve Hille’de yaşadığı ve Bağdat’ta öldüğü kabul edilmektedir.
Kerbelâ toprağını ve kendi şiirini överek yücelten Şair Fuzûlî’nin Farsça rubaisinin çevirisi şöyledir:
“Ey Fuzûlî, benim makamım Kerbelâ toprağı olduğu için, şiirim her nereye gitse, saygıya değerdir, benim şiirim altın değildir, mücevher değildir, lâl değildir,topraktır, amma Kerbelâ toprağıdır.”
Hz.Ali’nin çocukları Hasan ile Hüsyin’in aziz kanlarıyla sulanan bu toprakları,Fuzûlî, kutsal topraklar olarak kabul etmiş ve eserlerine aktarmıştır.
Bütün erdemleri nefsinde toplamış insan anlamında “Fuzûlî” mahlâsını kullanmıştır. “Biz Peygember ailesinin kapısının ratibesini (maaşını) yemekte, bu maaşla geeçinmekteyiz. Bir ömürdür bu maaş bize ulaşmaktadır. Ona lâyık hizmetlerimiz olduğu için kapısı yüzümüze kepenmemıştır.” İfadesinden anlaşıldığıa görfe Hazret-i Hüsyin’in ravzasında hizmet görmüştür.
İhtiyarlığında, vakıftan aldığı maaşı kesilinde yazdığı “Şikâyetnâme” de:
“Selam virdüm, rüşvet değildür deyu almadılar,
Hükm gösterdüm faidesüzdür deyu mültefit olmadılar,” demiştir.
1556’da ölen Fuzûlî, vasiyeti üzerine Kerbalâ’da Hazret-i Hüseyin Camii’nin gölgesinin düştüğü yere gömülmüştür. Son zamanlarda yollar genişletilirken mezarı caddenin altında kalınca, bu mezar Hz.Hüsyin Külliyesi’ndeki kütüphaneye nekledilmiştir.
Divan Edebiyatı tarihinde özgün ve seçkin yerini alan erdemli sevgi şairi Fuzûlî’ye selam olsun. Şairler ve şiirleri ölümsüzdür. Tarihte, dillerde ve gönüllerde sonsuzadek yaşarlar.
ŞİİRLERDE ÖĞÜTLER YAHYA AKSOY
Balasagunlu Yusuf’un 1069 yılında Balasagun’da başlayıp 1070 yıllarında Kaşgar’da tamamlayarak, Karahanlıların büyük kağanı Tavgaç Ulu Kara Han’a sunduğu ,mutluluğa eriştiren bilgi anlamına gelen ” Kutadgu Bilig”, Türk dili, edebiyatı ve düşüncesinin yüksek değerlerini ve gelişmesini anlatan en önemli bir yapıttır.Öğütlerden alınacak dersler vardır.
KUTADGU GİLİG’DEN DİLE DAİR SEÇME BEYİTLER:
-Anlayışa ,bilgiye tercüman olan dil,
İnsanı aydınlatan duru dilin kıymetini bil.
-İnsanı dil değerlendirir,
insan onunla mutludur.
-İnsanı dili rezil eder,
insan dili yüzünden başından olur.
-Dil aslandır,iyi bak eşiğinde yatar,
Ev sahibi dikkat et, sonra başını yer.
-Dilinden eziyet çeken adam ne der,
Dinle de ona göre hareke t et,aklında tut.
-Sözüne dikkat et başın gitmesin,
Dilini tut dişin kırılmasın.
-Arif dil için özlü bir söz söyledi:
Ey dil sahibi başını gözet, dedi,
-Sen kendi selametini istiyorsan,
Ağzından kötü bir söz kaçırma.
-Söz bilerek söylenirse bilgi sayılır;
Bilgisizin sözü düşman kayırır.
–Çok sözden hiç fayda görmedim,
Ama iyi sözden iyisini görmedim.
-Bak doğan ölür, ama sözü kalır,
İnsanın kendisi gider adı kalır.
Hükümdarlara bilgi ve yön veren ,bilgiye, insana, devlete, iyilik ve kötülüğe dair düşünceler ve örneklerin yer aldığı bu eseri çok beğenen Karahanlı Hakanı, Balasagunlu Yusuf’u ( Has Hacip -Tayangu) unvanı ile ödüllendirmiş ve kendisine “Uluğ Has Hacip ” başdanışman olarak atamıştır.
Tarihi İpek Yolu kültür araştırmalarımda, 1992 ve sonraki zamanda Balasagunlu Yusuf, bize sanki manevi rehber oldu. Yer kürede en büyük kültür yolu olanİpek Yolu’nu büyük bir ilgi ve heyecanla baştan sona araştırdık.
Karahanlı Devleti’ne başkent olmuş Balasagun’da, tarih ve kültür hazineleri , yorgun zamana karşı mücadelesini sürdürmekte.Bu antik kenti ve çevresini saran zengin kalıntıları görmek büyük bir mutluluk.İnsan, doğa ve tarih, Balasagum’da buluşmuş,kaynaşmış ve abideleşmiş.
Kutadgu Bilig eserinde ” Aydolmuş” adıyla yer alan Yusuf, “İpekli kumaş kıymetli olduğu için baş köşede duruyor”, “İyi seçkin bir şeydir,seçkin olanı ancak bu niteliğe sahip olanlar ister”,”Ey oğul!
Özünü ve sözünü doğru tut”,”Ey Hükümdar! Sağ elin kılıç sallar ve vururken,sol elinle mal dağıt” sözleri ile devlet yönetiminde görev alan yöneticilere yol gösterici yüksek anlamlı öğütler vermiştir.
Kutadgu Bilig eseri ve Yusuf has Hacip adıyla tarihte yerini alan Balasagunlu Yusuf, astronomi, matematik,felsefe ve tıp alanlarında zamanın eğitimlerini alarak kendini yetiştirmiş ,siyasal ve toplumsal hayat konusunda deneyimler kazanmış ve ayrıca kuşçuluk, santraç,okçuluk,avcılık ve çevgan( bir çeşit polo) ile ilgilenmiş olup, örnek alınacak çok yönlü bir kişiliğe sahip bulunmaktadır. Balasagun ve Yusuf isimleri birbirleriyle ve tarihle bütünleşmiştir.
“Söz ağzında iken sahibinin esiridir.ağızdan çıktıktan sonra sahibi onun esiridir,/ Akıl bir meşaledir” diyerek insanlığa ders veren Balasagunlu Yusuf’a selam olsun.