İŞKODRA SAVUNMASI

İŞKODRA SAVUNMASI YAHYA AKSOY
Yıllar önce (1980 ‘li yıllarda) film festivaline gittiğim Balkanların en öncemli ülkelerinden birisi olan Arnavutluk’ta 15 gün süreyle bütün tarihi yöreleri gezdim ve araştırmalar yaptım.
Balkan Savaşlar’ında , “İşkodra-Selanik yöresinde” adını aldığım dedemin şehit olduğu topraklarda ve ünlü İşkodra Kalesi’nde bu tarihi olayı gözümün önüne getirdim.
İşkodra Kalesi’nde incelemeler yaparken,sınıfını kaleye ders için çıkaran ve ismi halen hatırımda bulunan bir sınıf öğretmeni Mariana Kloferi ile tarihi bir sohbette bulundum.Öğrencilere ,çantamda bulunan turizm kartları,kalem ve Türkçe halk müziği kasetlerinden armağanlar verdim. Hep birlikte mutlu, heyecanlı sevgi dolu anlar yaşadık.Daha sonra Tirana Müzesi’nde incelemelrimizde değerli müze müdürü Zyndı Pepa’nın anlamlı yardımlarını gördüm.
M.Ö. 2 ve 3. yüzyıllarda İllir Devleti başkenti olan ve tarih boyunca stratejik öneme sahip olmuş ,tarih, kültür, ticaret, sanayi kenti İşkodra, Rozafat Kalesi,Roma,Osmanlı,Venedik izlerini taşımakta.
Fatih Sultan Mehmet zamanında uzun kuşatmalar sonucunda 1470 yılında fethedilen İşkodra, Kır,Dırın ve Boyana nehirlerinin kesiştiği kavşakta kurulmuş olup, 1393-1396 ve 1479-1912 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğuna bağlı olmuştur.
Tarihi yolların kavşağında önemli bir ticaret merkezi olarak her geçen gün artan bir nüfusa sahip olmuştur. Turizm açısında doğal, tarihi ve efsanevi özellikleri ile önmeli bir konumdadır.
Balkan Harbi’nde İşkodra bölgesi veTürk,Karadağ,Sırp kuvvetleri arasındaki ilişkiler ve çatışmalar önemlidir. İşkodra çevresinde ve kalesi’nde muharebeler tarihte öezel yerini almıştır.Müstahkem mevkii’nin düşman tarafından kuşatılması ve muharebeler defalarca sürmüştür.İşkodra’nın, askeri coğrafi konumu, arazisi,iklimi, yolları savaşlar açısından incelenmeye değer. Bölgede görevli Hasan Rıza Paşa’nin, Balkan ve İşkodra savunmasında syfalara ve kitaplara sığmayacak özel bir yeri bulunmaktadır.
İsviçreli teğmen Karl Egri’nin savaşı aydınlatan kitabında kısaca şu ifadeler yer almakta:
“…Beni Türk Ordugâhı’na sokan kurmay subayın ifadesine göre, bu ordugâhta, asker ve sivilden oluşmak üzere 24.00 kişi toplanmıştı…”Mektubun devamında, toplar, tüfekler ve ordunun kaleyi disiplin içinde terk ettiği anlatılmakta…
İşkodra Kales’ni altı aydan fazla sürede kahramanca savaşan Türk birlikleri, yiyeceklerinin tükenmesi sonucunda, 20 Nisan 1913’te zorunlu olarak teslim olma işlemi başlatılıyor ve 26 Nisan 1913 günü 450 yıl kadar Türk egemenliği altında bulunan İşkodra Şehri’ne veda ediliyor…
Balkanların dört yanında ve özellikle Arnavıtluk’ta tarihe ışık tutan Türk eserleri ayaktadır