Hedef, Esad ile Erdoğan’ı barıştırmak mı?…

Hedef, Esad ile Erdoğan’ı

barıştırmak mı?…

Necdet Buluz

Tahran’daki tarihi zirvede en çok konuşulan konu Suriye’de bir ateş kes’in ilan edilmesi idi. Ancak, Erdoğan’ın bu talebi Putin tarafından reddedildi ve ateş kes kararı da açıklanan bildiride yer almadı.

Sözü fazla uzatmadan zirveye katılan 3 liderin açıklamalarından özetler verelim:

Erdoğan- “İdlib’deki bombardımanların artık bir ateşkese şu anda adım atılmasında büyük fayda var. Şu anda İdlib halkı ciddi manada bir korku sivil halkı kastediyorum burada bir göç başladı. Tekrar bunların gidebildikleri yer, bizim sınırlara doğru geliyorlar. Burada bir ateşkesin sağlanması terör gruplarına karşı da alınabilecek tedbirleri yine ilgili arkadaşların yapacakları çalışmalarla bunu yapalım. Ateşkesin sağlanması çok çok önem arz ediyor. Burada bir ateşkes ilanı yapabilirsek inanıyorum ki bu zirvenin en önemli adımlarından birisi bu olacak ve sivilleri bu ciddi manada huzurlu kılacaktır, rahatlacaktır. Böyle bir ilanın yapılması bu zirvenin de zaferi olacaktır diye düşünüyorum. Diplomatik bir ifade üçüncü madde güzel bunu biz diplomasi olarak anlarız. Burada ateşkes ifadesi eğer yer alacak olursa bu yapılacak açıklamada çok daha isabetli olacaktır diye düşünüyorum. Üçüncü maddeyi bu güçlendirir. Üçüncü madde çok diplomatik ama buraya bir de ateşkes ifadesini koyarsak bu işi çok daha güçlendirecektir rahatlatacaktır.”

Ruhani – “Suriye’deki savaş ve kan dökme ateşinin sona ermesine, Suriye’deki terör faaliyetlerinin sonlandırılmasına ve halk arasında yapıcı diyalog oluşturması inancındayız. Suriye milletinin iradesini dost millet olarak destekleştireceğiz. Suriye’nin açık isteği ve onayı alınarak yardımlarımızı sürdüreceğiz. Bölgedeki bazı ülkelerin terörizm endişesini anlıyoruz ancak bu endişelerin giderilmesi için en doğru yolun Suriye’deki yasal hükümetle işbirliğini öneriyoruz.”

Putin- “Provokasyonlar devam ediyor. İHA’larla saldırılara devam ediyorlar. Bu son derece zor, konuyu tüm boyutlarıyla değerlendirmemiz gerekiyor. Ama şunu anlamamız gerekiyor. Suriye’nin meşru hükümeti toprakların tamamını denetlemelidir. Şimdiye kadar sorunları çözebildik ve aynı mekanizmaları bütün bu alanlarda kullanabiliriz. Anayasa komitesininde görevleri düzenlemeliyiz. Esad yönetimi kendi payına düşenleri yerine getirdi. Sayın Esad’dan bir liste aldık, listeyi De Mistura’ya takdim ettik. Muhalefetin kendi listesini oluşturması lazım. Siyasi çözümün somut boyutuna geçilmesi lazım. Koordinasyonumuzu arttırmayı teklif ediyorum. Burada silahlı muhalifler yok, masamıza katılmıyorlar. Türkiye Cumhurbaşkanı haklı ama biz teröristler adına konuşamıyoruz. Terör örgütlerinin saldırıları keseceklerini söyleyemiyoruz.”

Tahran Bildirisi başkanlar tarafından onaylandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ateşkesin bildiride yer almasını istedi ancak, bu istek bildiride yer almadı.

Şimdi liderlerin bu buluşmasından sonra yaşananlara ve ortaya çıkan tabloya baktığımızda gerek Putin, gerekse Ruhani ülkelerinin çıkarları doğrultusunda adımlar atmışlardır. Hiç kuşkusuz Erdoğan’ın çağrısı ve attığı adımlar Türkiye’nin çıkarları doğrultusundadır ancak, güvendiği liderler tarafından ortaya koyduğu ateş kes’in kabul edilmemesi düşündürücüdür.

Erdoğan’ın ateş kes konusundaki haklılığını kabul eden, ancak bahaneler ortaya koyan Putin, diplomatik ustalığını konuşturmuştur.

Putin, Suriye’deki durumunu ve Esad’ı kurtaracak adımları atmaktan kaçınmamıştır. Üstü kapalı Esad ile Türkiye’nin diyalog içinde olması gerektiğini anımsatmıştır.

Ruhani bu konuda daha açık bir ifade kullanarak Erdoğan’a “Bölgedeki bazı ülkelerin terörizm endişesini anlıyoruz ancak bu endişelerin giderilmesi için en doğru yolun Suriye’deki yasal hükümetle işbirliğini öneriyoruz” diyerek Esad ile işbirliğine gidilmesi çağrısında bulunmuştur.

Yukarıda başlığa aldığımız “Hedef Esad ile Erdoğan’ı barıştırmak mı?” cümlemiz bu açıklamalarda netlik kazanmış oluyor.

Zaten uzun zamandır Esad ile Türkiye arasında arabuluculuk yapmaya çalışan Rusya ve İran, son gelişmelerle Türkiye’nin sonunda Esad ile ilişkilerini rayına oturtacağını görmüş olacaklar ki, üçlü zirvede bu konuyu öne çıkarmayı tercih etmişlerdir.

Açık ifade etmemiz gerekirse, Suriye sorunu ve bu ülkedeki terörist grupların ülkemiz için tehdit oluşturmasını önlemek için Esad ile işbirliğinde yarar görmekteyiz.

En önemli konulardan biri da sayıları 4 milyona yaklaşan Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri dönmeleri konusunda bu kapının açık olması gerekmektedir.

necdetbuluz@gmail.com

www.facebook.com/necdet.buluz