KÖY ENSTİTÜLÜ NİYAZİ ATAK’IN NOTLARI

KÖY ENSTİTÜLÜ NİYAZİ ATAK’IN NOTLARI YAHYA AKSOY
“Anadolu varya bu Anadolu,köy dolu,köy dolu, yiğit dolu, tarih dolu,yarattı ‘Müdafa-i Hukuk’ kolu. Çadırdan okul yarattı sevgi dolu.Yüreği bozkırı yeşerten,kul hakkı yemeyen,eli nasırlı,acılı yürek.Boz toprakta kirizma için bel,kazma kürek.
Ne vizon, ne samur,ne de astragan . Altında ot döşek, üstünde pamuk yorgan,bağı bahçesi ne varsa Ulus’una armağan. DEDİ: Kolay mı gel Gazi Mustafa Kemal. Yüreği ,beyni pırıl pırıl,ana,baba KEMALİ’ne saf durur. İşlikte, sırtında yapa,bentler çektik,künk döşedik,ark açtık,yaban ahladını da aşıladık.Sıtmayı, tifüsü,veremi biz karşıladık.Yokluğu yok etmiş ATATÜRK’ten VATAN aldık.
Karşımızda tarikatlar, şeyhler dizi dizi.Elleri kirli,beyinleri karanlık,neylemeli sizi, ON YEDİ NİSANLAR YARATTI BİZİ.!
İlmi,bilmi,Kur’anı dinciler satar,yaratırlar it izi. Onların buyruğu sanki olur Tanrı buyruğu.Dönekler döner ABD,İngiliz takar kuyruğu.Çınarları budarız cahl kalelerini uçurur,küçüldü, aşağılaştı satılmış uşaklar.
Yapı ördük, harç kardık,kız,oğlan devrim marşı söyledik.Varımızı yoğumuzu Ulusumuza verdik. KEMALİZM’i söylem ve eylemle sevdik.Sarıkamış’ta, Yemen’de,Sivas’ta, Maraş’ta,Kayseri’de boğdular bizi !
1945’den sonra karıştı at ile it izi. Çalışmadan yiyenin, kazanmadan giyenin ne sözü, ne özü olur.
Köy Enstitüleri dönemi içinde bulunanlar, köy ve köy enstitülerini anlatırken hiç yaşamadıklarını sömürürler,çirkefleşirler,kötülerler,ölülerini tanık gösterirler,dedikoduları belge yaparlar.
Doğru,iyi,güzel,yanlış,kötü,çirkin,sahtekârlıkla yer değiştirir ve: Ulusallık-bilim-aklın yolu-milliyetçilik-kemalizm-laik cumhuriyet-milli ordu-milli eğitim-sürekli devrim-çağdaşlık-kur’an dini yerine :Arap kültürü ve dini,AB-ABD-Rus uşaklığını demokrasi köleliği özgürlük,lavren,soros’…ların yazar-ekran sahibi… ki:Kur’anın türkçeye çevrilmesini günah ilan ederler.
Köy enstitülü, övgüyü de sövgüyü de yerinde belgeli ve gerçek yapar.İkbal beklemez,ikballeri uluslarını yüceltmek,yaşamları açık ve net, dikenli çalıların halkın ayaklalarını yırtmasına olur vermezler.
Sevdaları ATATÜK-vatan-ilim-bilim-aklım yolu-Kur’an dini. Kemalizm-milliyetçilik-milli eğitim-Musul-Kerkük-Kıbrıs-Selanik-Türk dünyası.
Hoş görmez adına boşgörmez,düzgün olmadan üstün insan olmaz der. Buyruk almaz,haini,yalakayı övmez. Zaafa kader demez. “Ne mutlu Türküm diyene”kurbanıdır! Allah’tan-Atatürk’ten-Troya’dan,bilimden,ulusal ve evrensel eğitimden,ilim ve aklın yolundan ödün vermez.
Edirne(Kepirtepe),Adapazarı(Arifiya),Trabzon (Beşikdüzü),Eskişehir(Çifteler),İzmir(Kızılçullu),KOnya(İvriz),Ankara(Hasanoğlan),Antalya(Düziçi),Van(ErnisErnis),Malatya (Akçadağ),Erzurum(Pulur),Aydın(Ortaklar),Sivas(Yıldızeli),Kayseri Pazarören),Isparta(Gönen),Samsun(Ladik)…
21yıldızı ellerimiz,ayaklarımız,beynimizle biz yarattık. Gerçek yaratanlar ATATÜRK,23 Nisan 1920 günü TBMM de MEB’ na getirilen ; “Savaşı kazanmak benim görevim,bu ulusun her köyüne okul, her okula öğretmen yetiştiriip vermekte senin görevin.Bu iş en son 1950 yılında bitmiş olacak !”
En büyük emektarlar MEB olarak Mustafa Necati…H.A.Yücel ve Tonguç ve öğrenci olan bizler…
Çay gibi su bulunan Köy Enstitüleri’nde biz öğrenciler ark açarak üretti. Örnek: Öğrencisi,öğretmeni,idaresi nasip olan Çifteler Köy Enstitüsü. Dersliklerimizi,yatakhanemiizi,öğretmenlerimizin oturdukları evleri,işlikleri,atölyeleri,hammamlarımızı,yemekkhanemizi biz gücümüzle yaptık. Yatakhane, yemekhane bakımı,temiizliği biz öğrencilere aitti. Her bölgenin yapısına göre hayvancılığımız vardı.
Çifteler’de eski hara binalarından ilk yıl ve yıllarca yararlandık. Koyun sürümüz ve 30’un üstünde ssığır hayvanımız vardı. Her türlü sorumluluğu öğrenciye aitti. 2000 dönüm tarlamız vardı. Tüm işlemini biz yapardık. 100 dönüm sebze, 100 dönüm meyve bahçemiz vardı. Her türlü bakımı bize aitti.Okulumuza ait fırınımız vardı. Ekmeğimizi biz pişirirdik.
Öğrenci nöbetleri haftalıktı. Nerde görev verilirse orada bir hafta görev yapardık…”
Niyazi ATAK (16 Eylül 2018-Güllük) şöyle diyor: Köyüm Kızılbörüklü’de doğdum,(Orta Asya Pencap, Reval Pindi Atak kalesi-Kızılbörüklü Köyü,Ayanlar soyu,Osmanlı’dan önce köyünü kuran sülaledenim), Çifteler’de yürüdüm ve Gazi Eğitim Enstitüsü ile Mustafa Kemal Atatürk’e yürüdüm…” Değerli Niyazi Atak öğretmene, sağlık içinde başarılı yürümeler dilerim.
90’lı yıllarda yaşayan köy enstitülülerin bir çoğunun yaşam öyküsü ve anılarını belgesel olarak kamera ile tespit ederek EĞİTDER müzesine armağan etmenin kıvancını hep yaşamaktayım.
Hayatta kalan köyenstitülü öğretmelerin birikimleri , yeni belgesellere kaydedilerek geleceğe armağan edilmelidir. Eğitim taraihimiz ve eğitim müzelerimiz için önemli bir kaynaktır.