BULGUR MEVSİMİ

BULGUR MEVSİMİ

YAHYA AKSOY

Evlerinin Önü Bulgur Sokusu
Evlerinin önü bulgur sokusu
Karşı yerden geliyor yarin kokusu
Giyinmiş kuşanmış hasların hası
Ceylan gözlerine kurban olduğum
Ela gözlerine hayran olduğum
Sürmeler çekilmiş ela gözüne
Sırma belikleri inmiş dizine
Ağlarım ağlarım bakmaz yüzüme
Ceylan gözlerine kurban olduğum
Ela gözlerine hayran olduğum
Seher yeli esip durmaz coşuyor
Çifte yanağında güller açıyor
İreyhan olmuş da koku saçıyor
Ceylan gözlerine kurban olduğum
Ela gözlerine hayran olduğum

Gürbüz Sapmaz -Nevşehir

Bugünlerde internet sayfasında, araştırmacı-yazar öğretmen Mustafa Topaloğlu (Yozgat-Boğazlıyan-
Oğulcuk Köyü ) tarafından görüntülenen fotoğrafta şu davet yazısı yer almakta: “Bulgur kaynatıyoruz,

buyurun hedik yemeye!…”

İnsanımız üretir, yer ,içer, paylaşır;bu davet,sofra ve gönül zenginliğine bir örnek olarak değerlidir.
Ülkemize özgü bu eşşsiz göz ve gönül zenginliğini koruyarak geliştirmeliyiz…
Köylerde ve ilçelerde sıkça gördüğümüz ancak giderek azalan kış hazırlıkları içinde önemli bir yer tutan
bulgur kayatma,kurutma,dibekten geçirme olayı ve bu esnada yaşanan halk kültürü değerleri özgün,
özel ve eşsiz bütün yönleri ile yukarıya aldığım şarkıya yansıtılmış.
İç döşemeleri, dış bezemeleri ,bahçeleri, çevreleri, sokakları ve asmaları ile Yaşama anlam ve değer
katan evler ve bu özgün ve özel durumlarını anlatan “Evlerinin önü boyalı direk /Evlerinin önü bulgur
sokusu / Evlerinin önü mersin / Evlerinin önü yoldur/ Evlerinin önü yonca /Evlerinde Lambaları yanıyor,
göz göz olmuş çiğerlerim yanıyor” türkülerin her biri benliğimizi, yüreğimizle ve anılarımızla kendilerine
bağlamakta,unutulmadan sürekli yaşamaktadır…
Bulgur kazanları, sokular, dibekler, vitaminlerce zegin, lif değeri yüksek,130 gramında 149 kalori içeren
bulgurlar toplum olarak vazgeçilmezlerimizdir.Milli yemeklerimizin başaında gelen kuru fasulye ve bulgur,
sofralarımızı süsleyen, her hafta keyifle beklenen , beraberinde kuru soğan veya turşu ile damak
tadımızda unutulmaz izler bırakarak yenen,mutfak kültürümüze damgasını vuran yemeklerdendir…
Tarihi İpek Yolu araştırmalarımda Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde bulgur yerine pirinç tüketildiğine
tanık olduk. Bir zamanlar Uygur devletine başkentlik yapmış olan Tarihi Balasağun kenti kalıntılarının
müzeye dönüştürülen alanında elle çekilen bulgur taşı’nı da gördük.Bütün bu tarihi değerleri “Si-An’dan
Tiran’a TARİHİ İPEK YOLU” kitabımda harmanladım…
Yaz döneminde toprağı ve insanı ile Türkiye’nin her yanında bulgurlar kaynar,tavuklar
yumurtlar,çocuklar oynar, bereket kaynar. Düğünler yapılır,omuz omuza halaylar çekilir, Festivaller,
şenlikler yapılır, sofralar kurulur alın teri el emeği ürünler sergilenir,övünç ve sevinçler paylaşılır,

dostluklar pekişir,ülkemizin birliği, dirliği ve milletimizin dayanışması ile halkımızın sevinçleri türkülere
yansır, yücelere erişir. İnsanımız gök sevinç olur…
Hayatın temel kaynakları olan bereketler, sevinçler,dostluklar ve sevgiler sonsuz olsun.