Mazottaki fiyat artışı ,üreticileri zorluyor

Mazottaki fiyat artış oranı,bal üretici fiyatındaki artıştan fazla !…

Haber:Halim UTLU

2016’da dünya bal üretiminde 106 bin tonluk üretimi ile ikinci olan Türkiye’nin, ihracatta 22. sırada yer almasının temel sebebinin, yüksek bal maliyetinin, uluslararası piyasada rekabet şansını azalttığı bilinmesine rağmen, 2019 Yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemelere İlişkin Karar’da,arıcılık desteğinin kovan başına yüzde 50 artışla,10 liradan 15 liraya çıkarılması,arıcılar ve bal üreticileri arasında hoş
karşılanmadı..
Bal Girdi Pariteleri,2018 yılı ilk altı ayında; 1 kg bal ile alınabilecek destekler hariç bal/şeker paritesinde %2,3 artış ve bal/mazot paritesinde %5,7 azalış yaşanırken; destekler dahil paritelerde ise sırasıyla %2,1 artış ve %5,7 düşüş yaşandı.Mazot fiyatının bir önceki yıla göre gösterdiği artış oranının, bal üretici fiyatında görülen artıştan fazla olması, 2018 yılında bal/mazot paritelerinde görülen düşüşün temel nedeni olarak değerlendiriliyor.
Dolayısıyla,yüksek bal maliyeti,Türkiye’nin rekabet şansını azaltıyor.2017 yılında bal ihracatı, bir önceki yıla oranla %78 artış göstererek, 6.448 ton olarak gerçekleşmişti.Koyunlar otluyor

Etçi ve kombine ırkı buzağılara, ilave 250 lira destek geldi

Düve alımı, etçi ve kombine ırkı buzağı, manda, sürü büyütme ve yenileme (küçükbaş),sürü yöneticisi istihdamı, arıcılık, hububat,gübre ve sofralık zeytin desteklerinde, 2019 yılı için yeni düzenlemeler yapılırken, 41 ilde uygulanan düve alım desteği 81 ile, hibe miktarı ise yüzde 30’dan 40’a çıkarıldı.
Diğer yandan,bundan böyle 12 ay üzeri mandalara da destek geldi. Bu yıl uygulanacak tarımsal desteklemelere ilişkin hususları içeren düzenleme ile kimi ürünler ilk kez destekleme kapsamına alınırken, kimi destek primleri de yüzde 50 veya yüzde 100 oranında yükseltildi.
2019 Yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemelere İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararı, Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.Sürü büyütme ve yenileme (küçükbaş) için, 100 liralık yeni bir destek başlatılırken, etçi ve kombine ırkı buzağılara, ilave 250 lira destek verilmesi kararlaştırıldı. Sürü yöneticisi (Çoban) istihdamı desteğinde, sürü büyüklüğü 200 baştan 100 başa düşürüldü.Sürü yöneticisi istihdam eden tarımsal işletmelere de, bu kapsamda 5.000 lira destek sağlanacak.

Sofralık zeytine,kilogram başına 15 kuruş yeni prim desteği

41 ilde uygulanan düve alım desteği 81 ile çıkarılırken, hibe miktarı ise yüzde 30’dan 40’a yükseltildi. Daha önce 12 ay altı mandalara verilen destek, bu yıldan itibaren 12 ay üzeri mandalara da destek verilecek.
Yayımlanan Karara göre; hububat grubu için prim desteği %100 artış ile 5 Krş/Kg’dan 10 Krş/Kg’a, yine aynı şekilde gübre desteği de, %100 artış ile 4 TL/Da’dan, 8 TL/Da’a çıkarıldı. Yine bu yıl ilk defa organik-organamineral gübre için, dekara 10 lira destek verilecek.
Dünya üretiminde önemli bir yere sahip olan sofralık zeytine de,kilogram başına 15 kuruş yeni prim desteği bu yıl başlatılıyor. Sofralık zeytin işi ile uğraşan üreticiler,yeni prim desteğini az bulurken, biraz daha yükseltilmesini konuşuyor.

Mazottaki fiyat artış oranı,bal üretici fiyatındaki artıştan fazla

Öte yandan 2016’da dünya bal üretiminde 106 bin tonluk üretimi ile ikinci olan Türkiye’nin, ihracatta 22. sırada yer almasının temel sebebinin, yüksek bal maliyetinin, uluslararası piyasada rekabet şansını azalttığı bilinmesine rağmen, arıcılık desteğinin kovan başına yüzde 50 artışla,10 liradan 15 liraya çıkarılması,arıcılar ve bal üreticileri arasında hoş karşılanmadı..
Bal Girdi Pariteleri de,2018 yılı ilk altı ayında; 1 kg bal ile alınabilecek destekler hariç bal/şeker paritesinde %2,3 artış ve bal/mazot paritesinde %5,7 azalış yaşanırken; destekler dahil paritelerde ise sırasıyla %2,1 artış ve %5,7 düşüş yaşandı.Mazot fiyatının bir önceki yıla göre gösterdiği artış oranının, bal üretici fiyatında görülen artıştan fazla olması, 2018 yılında bal/mazot paritelerinde görülen düşüşün temel nedeni olarak değerlendiriliyor.
Dolayısıyla,yüksek bal maliyeti,Türkiye’nin rekabet şansını azaltıyor.2017 yılında bal ihracatı, bir önceki yıla oranla %78 artış göstererek, 6.448 ton olarak gerçekleşmişti.

2017 bal ihracatının %85,2’lik bölümünü, süzme bal oluşturuyor

Türkiye’de bal dış ticareti, süzme ve petek bal olarak iki şekilde yapılıyor. 2017 yılı bal ihracatının %85,2’lik bölümünü, süzme bal oluşturuyor. Üretilen balın büyük bir bölümü yurt içinde tüketildiğinden; 2017 yılında toplam bal üretiminin düşük bir miktarı (%5,6) ihraç edildi.
Türkiye’de 2013 yılında 80 bin civarında olan arıcılık işletme sayısı, 2017 yılında %4,1 artarak, 83 bine yükselirken, işletme sayısının ise bir önceki yıla oranla, %1 oranında azaldığı dikkatlerden kaçmıyor.
Bu arada Türkiye hayvancılık desteklemeleri uygulama tebliği kapsamında; 2018 yılında Arılı kovan desteklemesi 10 TL/kovan, Gen kaynağı desteklemesi kapsamında arı koruma desteği 40 TL/kovan, Ana arı desteği 15 TL/adet, Damızlık ana arı desteği 40 TL/adet ve Bombus arısı desteği de,60 TL/koloni olarak belirlenmişti.

Dünyadaki 91 milyon arı kovanından,1,8 milyon ton bal üretiliyor

TÜİK verilerine göre, 2018 yılı ilk 5 aylık bal ihracatı 3.359 ton olarak gerçekleşirken, 5 aylık bal ihracatının, bir önceki yılın aynı dönemine göre, %87,9 oranında arttığı görülüyor. Türkiye’nin bal ithalatı ise yıldan yıla değişse de, kayda değer bir hacme sahip değil. Son 7 yıllık dönemde, en yüksek ithalat miktarı 2014’de, 1,2 ton olarak kayıtlarda yer alıyor.
Verilere göre; 2018’de dünyada yaklaşık 91 milyon adet arı kovanı bulunuyor. Üretilen bal miktarı ise 1,8 milyon ton. Üretilen balın yaklaşık %35’i ticarete konu oluyor ve dış satımın %90’ı, 20 dolayında bal üreticisi ülkeler tarafından yapılıyor.
Dünya bal üretiminde, 2016 yılı itibarıyla 503 bin ton ile Çin ilk sırada, 106 bin tonluk üretimi ile Türkiye ikinci, İran ise 81 bin ton ile üçüncü sırada yer almıştı. Dünyada lideri olan Çin, toplam dünya bal üretiminin %27,5’luk kısmını karşılıyor.