KÜTÜPHANELER HAFTASI

KÜTÜPHANELER HAFTASI

YAHYA AKSOY

Kütüphane Haftası , Türkiye’de 1964 yılından beri mart ayının son pazartesi günü ile başlayan hafta da
kutlanır. Kitapların insan ve toplum hayatındaki yerine dikkat çekilir ve bu konuya ait sorunlar tartışılır.
Kitaplar ve kütüphaneler , uygarlık tarihine ışık tutan bilgi ve belgeleri ile dünya kültür mirası olarak
öncelikli ve önemli yerlerini korumaya devam etmektedirler.Kütüphanesiz bir yerleşim yeri, düşünce fakiri
olur.İnsanların hayata ,insana, doğaya,tarihe ve dünyaya bakış açısını yücelten kitaplardır.
“SÖZ” ü sonsuzlaştıran ve ölümsüzleştirerek geleceğe taşıyan,kitaptır.Geçmiş ve gelecek arasında en
kalıcı ve güçlü bir köprüdür. Kitaplar, insanlığın ortak belleği olarak “DÜNYA KÜLTÜR MİRAS” arasında
saygın,seçkin ve özel yerlerini almaktadırlar.Kültürü tabana yayacak olan kitaplardır.
Eşsiz bir komutan, kurtarıcı ve kurucu bir devlet adamı olan çok kitap okuyan ve hakkında en
çok kitap yazılan büyük önder ATATÜRK, fikir ve kültür hayatının bilgi ve belgelerini taşıyan ve
tarihe ışık tutan kitaplara ve kütüphanelere özel bir değer vermiştir.
Haftanın amacı, öğrencilerde okuma alışkanlığını ve zevkini geliştirmek, kitap sevgisini artırmak,
okuyucuların kitaplardan daha çok faydalanmalarını sağlamak ve halkı kütüphanelerin gelişmesi için
bilinçlendirmektir.Bu haftada öğretmen ve öğrencilere de önemli görevler düşmektedir. M.E.B. ,
Üniversiteler,Türk Kütüphaneciler Derneği ile Kültür ve Turizm Bakanlığı özel etkinlikler yapmakta.
İnsanlığın kültürel belleği olan kitaplarla, geçmişi tarih bugüne ve yarına taşınır.Kültürler arası buluşma
ve kaynaşma ile gelişen insanlık tarihi, yeni boyutlara ulaşır.İnsanlık tarihinin belleği olan kitaplar,yeni
insanlara ulaştıkça bilgi paylaşımı artar. Kitapla muhabbete katılanlar mutluluğa ve başarıya ulaşırlar.
Okullarımızda kurulan kütüphaneler, ne yazık ki yeterli önem verilmediğinden istenilen seviyeye
ulaşamamıştır. Okullarda en önemli yerler kitaplıklar olmalıdır.Bu konuda yeni atılımlar yapılmalıdır.
Geçmişten geleceğe uzanan düşünsel ürünleri saptayarak ,insanlığın belleğini topluma ulaştırmak
kitaplarla olmaktadır. En kutsal koku “kitap kokusudur” çünkü, içinde dünya insanlığının kimliği , duygu,
düşünce ve benliği bütün kültür boyutları ile yoğrulmuştur.
içinde yetiştiği çevrenin ürünü olan insan, kitaplarla bütünleştikçe, dünya insanı olur.Baş döndürücü bir
hızla gelişen teknoloji dünyasının acımasız çarkları arasında insan beynini ve benliğini koruyacak olan
kitaptır. “İNSAN OKUR” ve bu haliyle diğer canlılardan farklı konuma gelir.Okuyan insan, güçlü
düşünmeyi, tartışmayı, fikirlere fikirlerle karşılık vermeyi öğrenir.Millet kütüphanesi açıldı,gelişiyor.
Kütüphaneler eski çağlardan beri insanlığın hizmetindedir. Eldeki bilgilere göre ilk kütüphane M.Ö. 2400
yıllarına uzanmakta ve M.Ö. 625’de Asurlular zamanında kurulmuş NİNOVA kütüphanesi, M.Ö. 165’de
kurulan Bergama kütüphanesi ,M.Ö. 3.yüzyılda İskenderiye’de 700.000 kitapla kurulan , savaşlarda
yakılıp yıkılan ve M.S.391’de Mısır Piskoposu emriyle tamamen ortadan kaldırılan İskenderiye
kütüphanesi tarihte yerlerini aldılar.
17.yüzyıldan önce, Osmanlı Mimarisi’nde önemli yapılar olan cami,medrese ve tekkelerde dolaplar
içerisinde korunan kitaplar,daha sonraki zamanlarda müstakil binalarda korunmaya, okunmaya ve halka
açılmaya başlamıştır.
Osmanlı döneminde ilk kütüphane Osman Bey zamanında İznik’te, ikincisi Edirne’de Lala Şahin Paşa
tarafından kuruldu. Daha sonra, Bursa, Balıkesir, İstanbul,Manisa, Trabzon ve diğer şehirlerde
kütüphaneler kuruldu.I882’de nizamname çıkarıldı. İzmir,Kayseri,Eskişehir,Diyarbakır ve Bursa’da Millî
Kütüphane adıyla halk kütüphaneleri kuruldu.
İstanbul’da ilk kurulan kütüphane, kubbeyle örtülü kare planlı kapalı hacimle bir giriş revağı olan
Divanyolu’nda Köprülü Fazıl Ahmet Paşa Külliyesi’ndeki (1661) kütüphanedir.
17. yüzyılda Kayseri Tavlusun Köyü’nde Sadrazam Halil Paşa Kitaplığı (1618) ve Mehmet Paşa’nın
Erkilet’teki kitaplığı ilk kütüphaneler arasındadır.
Kitap basımı ve yayını açısından önemli bir merkez olan İstanbul’da çok sayıda kütüphane açılmıştır.
Saraçhanebaşı’nda Amcazeda Hüseyin Paşa Kitaplığı, Feyzullah Efendi (1700) ve damat İbrahim Paşa

Külliyesi’nde kütüphaneler ,yapıları ve eserleri ile dikkate değer.
18.yüzyılda Topkapı Sarayı’nda lll. Ahmet kütüphanesi (1718).Ayasofya Camisi payandaları içinde çini
boyama ve ahşap işçiliği özel yapısı ile yer alan Ayasofya Kütüphanesi.
900.000 nadide el yazması eseri barındıran, geniş bir tasarım örneği , Vefa’da Defterdar Mustafa Atıf
Efendi kütüphanesi (1741). Nuriosmaniye Külliyesi’nde yer alan kütüphane. Beyazıt Koska caddesi
üzerinde yer alan şair ve sadrazam Ragıp Paşa Kütüphanesi (1762). Çarşamba’da, ı.Abdülhamit
tarafından armağana edilen önemli kolleksiyonu barındıran Damat-zâde Murat Efendi Kütüphanesi.
I.Mahmut (1756) ve Hamidiye (1780) kütüphaneleri.
İstanbul dışında, Konya’da Yusuf Ağa(1795), Tire’de Bağdatlı Necip efendi (18.yy. ikinci yarısı), Rodos
Hafız Ahmet Ağa (17993) kütüphaneleri vardır.
Vakıf kütüphane yapımı 19.yüzyılşda da sürmüştür. Galata Mevlevihanesi’nde Mevlevi Halet Efendi
Kütüphanesi (1829). Esat Efendi kütüphanesi,1882 tarihli Beyazıt ve 1894 tarihli Hasan Paşa
kütüphaneleri yapı özellikleri ile de dikkatleri çekmektedir.
Cumhuriyet döneminde sayıları hızla artan , hizmet araç ve gereçleri çağdaş hale getirilen Halk ve
çocuk kütüphaneler açıldı.
Âşık Beyani “oğul “ şiirinde şöyle demekte:“…Dört mevsim güzeldir ,yurt dilim dilim/Yedi dil bilsem de
Türkçe öz dilim/Türk kültürü külliyetli bir ilim/Buna çalışmakla erilir oğul/…Fikirle savaş et,fikirle yarış…”
Dijital bağımlılığın arttığı dünyada e- kitap özel yerini almakta ve ilerlemekte.Bu teknik gelişmelerin
olduğu ve herkesi etkilediği bir ortamda , kitabın yeri önemli bir tartışma konusu olmaktadır. Dünya
Eğitim Zirvesi’nde öğretmensiz eğitim tartışılırken ,dijital gelişmeler ve e-kitap sistemleri öncelikle ele
alınmakta.Ülkemiz bu konuları tartışmakta ve çağa uygun çözümler üretmekte geç kalmaktadır.
Kütüphaneler Haftası kutlu olsun. Kitap yasakları son bulsun.İnsanlar okusun,bilgi zenginleşsin ve
sağlıklı bilinçlenmeye katkılar sağlasın. Kültürel yarışın sürdüğü dünyada ,insanlık ve dünya aydınlansın.

YAHYA AKSOY