TURNALAR VE SEMAH

TURNALAR VE SEMAH

YAHYA AKSOY
“…Sevgilerini birbirlerine bildirmek için kuşların ötüşünden ve dans edişinden
başlatabiliriz. müzik,şiir ve edebiyatı.Plastik sanatlar ise kuşların yuva yapması ile
başlar…”Cevat Şakir
“Yemen ellerinden beri gelirken/Turnalar Ali’yi görmediniz mi?/Havanın yüzünde semah
dönerken/ Turnalar Ali’yi görmediniz mi?…” Pir Sultan
Halktan alarak halka veren sanatını icra etmek üzere ülkeler dolaşan halk şairleri- âşıklar,
gördüğü yerlere ve yaşanan olaylara ilişkin destanlar ve güzellemeler düzmüşler, yol ve
yolculuk şiirleri yazmışlardır.
“Turna gelir karlı dağlar başından,/Gül bitmiyor Ayneroz’un kışından,/Aynaroz
gölünden,Kargın dışından,/Firuz Bey,Aceme gitti turnalar…”Baraklı Türkmenlerinden
Sarıhanoğlu Dedemoğlu-17-18.yy)

19.yüzyılın âşıklarından Çorum-Alaca’nın Bahadın köyünden Âşık İbrahim,Samsun-
Bafra’da bulunduğu sırada hastalandığı odadan dışarı çıkınca, katar halinde uçan

turnalarla karısı Sanem’e selam yollar…Sanem’in köyüne uğrayan turnaların kılavuzu
Sanem’e bir telek bırakmış. Teleği alıp koynunda saklayan Sanem,eşi İbrahim evine
döndüğü gün teleği koynundan çıkarmış;”Selamını,sağlık haberini turnadan aldım.Aha
işte ! demiş…
“Hasta düştüm bi-mecalim Bafra’da,/Bildir ahvalimi yare durnalar,/Seher vakti hüp avazım
hüb zade,/Düşürdüm efkârım yare durnalar…/Arzun Kababel mi köhne pazarı,/Orda
koydum efkârimi zarımı,/Bahadında İbrahim’in yârini,/Sağ-selâmet haber verin durnalar.”
Kuşlar, dağlar, ağaçlar ve çiçekler gibi doğa zenginlikleri hayatın sembolleri olarak
edebiyatımızda yerlerini almışlardır. Şiirler, şarkılar, türküler ve atasözleri bunları
kanıtlar. Kutsal yerleri, şehirleri,kaleleri,nehirleri, ovaları, dağları aşan turnaların özel bir
yeri vardır.
Zaman Telli Turna şiirinde Fikret Sezgin şöyle demekte:”Göze alarak çıktık yolun
yokuşunu,/Saat dursa durdurmaz zamanın akışını,/Sanki bir nefes gibi kimse farkında
değil,/Zaman bir telli turna,gören yok uçuşunu.”
Asya coğrafyasını Anadolu’ya kültür köprüsü kuran ozanlarımızın deyişleri ,tarihe ışık
tutarlar:
“Turnam size seyyah vermiş Murtazâ/Nazlı nazlı söyler Horasan deyu/Ehl-i Beyte canın
eylemiş feda/Nazlı nazlı söyler Horasan deyu/… âhû dedem söyler turnamdır âhû/
Dünyanın evveli âhiri bir hû/ Vird edinmiş turnam dilinde bir hû/Nazlı nazlı söyler
Horasan deyu”(Âhû-Diyarbakır 17.yy.)
Orta Asya’dan Anadolu’ya uzanan halk müziği, halk oyunları, halk inançları ,gelenek ve
görenekler zamanla,özü,felsefesi ve şekliyle esas benliğini koruyarak devam etmiştir.
Mevlevilik’te Sema, alevi-Bektaşilikte semah dansları inançlarla ilgili ulvi motifler ve
simgelerle harmanlanmış ve gösterime sunulmuştur. Her birinin kendine özgü felsefi ve
dini teması üzerine çok sayıda eser meydana getirilmiştir.(Kaynak eserler yazımın
sonunda.)
Minyatürlerde, yazmalarda,taş ve kumaş baskılarında, edebiyatımızda kuşlar özel
yerlerini almıştır. Hoşgörü, edep, erkan,sevgi ve doğruluk temelleri üzerinde yükselen
Alev-Bektaşî kültüründe akıl,ilim, insan ,nefse hakimiyet ve inanışın tek vasıtası aşk
esastır.

“Ser çeşme, Hazret-i Pir Hacı Bektaş Velî “Makaalat” adlı eserinde şöyle buyurmakta :
“Akıl başta,utanma yüzde,bilgi gözde makam tutmuşlar.Öfke başta,tama’ yüzde, hased
gözde yer etmek istemişler.Bu yerler tutuludur denilmiş. Öfke: – Ben gelince akıl gider,
tama’:- Ben gelince utanma gider, hased:-Ben gelince bilgi gider” diye cevap vermişler…
Halk musıkimizde yer alan at,aslant, ceylan,keklik, şahin ve turna motifleri vardır. Alevi
Cem’lerinde oynanan semahlarda, turna mofileri ayrı bir kutsallık taşırlar.
Türkülerimizde “Turnalar”sevgiliye selam götürürler: Bir Burdur havasında” Eğlen
turnam eğlen haber sorayım,/Kanadın altına mektup sarayım,”der.
Alevilikte “Turna-durna”,kutsal sesleri,mistik duyguları ulaştıran,kutsal emanetleri
taşıyan bir misyoner,bir elçi gibidir.
İnanışa göre , Semahlarda geçen “Şah” sözü ,Hz.Ali’yi ifade eder.turna sesi, Hz.Ali’nin
sesiyle özdeşleştirilir: “Hazret-I Şah’ın avazı,/Turna derler bir kuştadır,/Bakışı arslanda
kaldı,/Döğüşü dahi koçtadır…
…Birçok türkümüzde, alevi samahlarında ve deyişlerinde “Allı durnam,Telli durnam,üç
telli, beş telli,yaralı durnam “ gibi tamlamalar,”Sarı durnam” gibi deyişler hep bu anlamı
çağrıştırırlar. Sürüler halinde,başlarında önderleriyle yükseklerden uçan,yere indiklerinde
ortasında liderleri ile halka(çember) oluşturan turnalar, Yeniçerilere ilham ve örnek
olmuşlar ve yeniçerilerin inanç dünyasına ışık tutmuşlardır.Yeniçeri ve turna yoldaşlığı
eşleşmiştir.
Bir Samah havası:“İki durnam gelir başı cigalı,/Eğlen durnam eğlen Ali misin sen?/Birisi
Muhammed,birisi Ali,/Eğlen durnam eğlen Ali misin sen?/Yoksa Hacı Bektaş Veli misin
sen?”
Yurdumuzun her yanında oynanan semahlar, insanlarımızın gönül ve düşünce
zenginliğini,sevgi ve hoşgörüyü, ulvi aşkı yansıtırlar.”Kalkın erenler,hak aşkına samah
dönelim,/Gönüldeki dost aşkına,kalkın samah dönelim,/Hak lokması yiye yiiye,biz bu
cem’e geldik niye?/Allah Allah diye diye,kalkın samaha dönelim.”(Kırşehir yöresi)
Mistik duyguları dile getiren, her biri ayrı bir güzellik, özellik ve özgünlük içeren
tavır,renk, ritim ve temalardan oluşan , vecd içinde kadın- erkek birlikte,turnalar gibi,
ciddiyet ve asaletle oynanan, muhabbete nefesler,deyişler,gülbanklarla renk ve ahenk
katan,ulvi rakslar olarak değerlendirilen Semahlar, Cem törenlerinin temel felsefesini
yansıtan ritüellerdir.
“Allah Allah Allah Allah Allah Allah/Üçlerin beşlerin/Gerçek erlerin ve şehitlerin/Yüzü
suyu hürmetine/Akşamlar hayrola/Yiğitler saf ola/Yardımcımız halk
ola/Varlığımıza/Birliğimize/Bir olmamıza/Merhaba!/Merhaba!”
Turnaların kanat vuruşu,uçuşu ve duruşunu canlandıran figürlerle oynanan” Turna
Semahı” ve bütün semahlar,insanların gönül pınarlarından süzülen duyguların ve
düşüncelerin yumağıdır.
KAYNAKÇA:
-Doç.Dr.Bedri Noyan-Bektaşîlik Alevilik Nedir,
-Ali Dinçal-Alevilik-Bektaşilik ve Notaları ile Semahlar,
– (Prof.Dr.)Hayrettin İvgin-Derin Mitoloji,
-İlhan Cem Erseven-Aleviler’de Semah
-Ruhi Su- Semahlar
-Cemal Şener kitapları ve makaleleri…

-Niyazi Yılmaz-Türk Aleviliği,Bektaşiliği ve Bizim Semahlarımız.
-Sayfalara sığmayan daha nice eser ve makale bulunmaktadır…

YAHYA AKSOY