BOZKIRIN TEZENESİ NEŞET ERTAŞ

BOZKIRIN TEZENESİ NEŞET ERTAŞ

YAHYA AKSOY
Kökleri tarihin derinliklerine uzanan halk kültürümüzün söz ve sanatı alanında en güçlü
bir kaynağı olan abdal geleneğinin zirvedeki temsilcisi Neşet Ertaş adına Ağustos 2018
başında Kırşehir’de düzenlenen, ” Neşet Ertaş 2. Kültür ve Sanat Festivali, yurt
genelinde, basın ve Tv’lerde büyük yankılar yarattı.
Bu alanda örnek bir proğramla etkin ve yaygın çalışmalar sergileyen, sanata
duyarlı,sanatçı ruhlu idareci sayın İbrahim Kalın başta olmak üzere emeği geçenleri
kutluyorum. Kültür ve sanat alanında yapılan çalışmalar unutulmaz.
1995’li yıllarda Kültür ve Turizm Bakanlığı HAGEM Genel Müdürlüğü ile Kırşehir Valiliği ve
Belediye Başkanlığının ortaklaşa gerçekleştirdiği Muharrem Ertaş’ı Anma programı
kapsamında stadyum alanını dolduran binlerce vatandaşımıza Neşet Ertaş ustanın,
sandalyeye bağdaş kurarak verdiği 4 saatlik konser her zaman hatırlardadır.
Orta Asya’dan Anadolu’ya uzanan, yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçen
sonsuz bozkır alanında kimliğimizin ve benliğimizin kaynağı olan özgün tarih ve kültür
değerleri her zaman gündemde tutulmalı, bu değerlerin Neşet Ertaş gibi
öncüleri,ölümsüzleri ve sözcüleri halk şairleri- halk ozanları hatırlanmalıdır.
Çiçekdağı,Kırşehir, Kaman hattında yaşayan Muharrem ve Neşet Ertaş ailesine ait bazı
anıları derledim.Kamanlı dostum Ekrem Başarır’ın bir anısına bu yazımda yer vereceğim:
Yıl 1977,mevsim kış. şiddetli fırtınalar esmekte ve göz gözü görmemekte.Böyle bir günde
İçeride otobüs işletmesini yöneten Ekrem Başarır oturmakta.Soğuklar karşında yanan
sobaya odun üstüne odun atılmakta . Kaman otobüs yazıhanesine, elinde omzuna dayalı
bir sopa ve ucunda bir çıkınla, üstü başı karla kaplı bir kişi girer:
Selamlaşmadan sonra: “Kurban olduğum beni tadın mı ? Ben Muharrem Ertaş” der.
Ekrem Başarır: “Buyur Muharrem usta, seni tanımaz olur muyum…Buyur otur.
Muharrem Ertaş: Gurban olduğum.Kırşehir’den Kaman’a doğru yaya olarak yola
çıktım,yolda otobüs geçti beni almadı. Uzun yolu, karda fırtınada yürüyerek geldim.
Yoruldum…
Ekrem Başarır: Sobaya yakın otur büyük ustam ısın. Ben de sana bir köfte ekmek
söyleyim.Karnını iyice doyur.Sonra konuşuruz…Karnını doyuran büyük usta ozan
Muharrem Ertaş: Gurban olduğum benim acele Ankara’ya gitmem lazım.Neşetim zor
durumda. Ona yardımcı olacağım…
O yıllarda Kaman Ankara arasında eski otobüsler günde bir defa gidip gelmekte.Birkaç
yolcu daha çıkınca bir otobüse bindirilen Muharrem Usta’dan ücret almayan Ekren
Başarır , cebine de zorla biraz harçlık koyar.Ankara’ya yollar.
Aradan onbeş-yirmi gün geçtikten sonar Muharrem Ertaş, Kaman otobüs yazıhanesinde
Ekrem Başarır’a uğrar.”Gurban olduğum,sağol var ol.Sayende Angara’ya ulaştım. Karısı
ile arası açılınca, akrabaları Neşet’e kötülük etmek istemişler.Neşetimi kurtardım.
Doğruca Almanya’ya yolladım. Huzur içinde sana teşekkür etmeye geldim. Şu da bana
verdiğin harçlık. sağol,var ol.İyiliklerini hiç unutamam gurban olduğum…”
Bozkırın tezeneleri ,sazları ve sözleriyle çağlayanları ,halkın sözcüleri ve gönül yoldaşları
Muharrem ve neşet Ertaş ustalar’ı rahmetle anıyor, sanat ve kültür alanında unutulmaz
hizmetleri karşısında ve manevi huzurlarında selama duruyorum. Unutulmayacaklar.
YAHYA AKSOY