AŞI % 90 KORUYUCU

Prof. Dr. Ahmet Saltık, Çin’de geliştirilen ‘corona’ aşısıyla ilgili dikkat edilmesi gereken noktaları anlattı.

Çin merkezli şirket Sinovac Biotech’in geliştirdiği aşının faz 3 çalışmalarında son raporun önümüzdeki hafta açıklanması bekleniyor.

Türkiye’de yaklaşık 13 bin kişide denenen aşıdan ilk etapta 50 milyon doz sipariş edildi ve uygulamanın 11 Aralık’ta kademeli şekilde başlaması bekleniyor.

Ülkemizde yaklaşık 13 bin kişide denenen aşı faz 3 çalışmaları Çin, Endonezya ve Brezilya’da da yürütüldü ve şimdiye kadar ciddi bir yan etkinin gözlemlenmediği duyuruldu.

Sözcü’den Uğur Dündar’a konuşan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı üyesi Saltık, aşının uygulan Türkiye’deki Ulusal Referans Laboratuvarları’nda biyogüvenlik testlerine alınması gerektiğini söyledi.

Profesör Saltık, aşı karşıtlarına da şu sözlerle çıkıştı: “Aşılar en güvenilir tıbbi – biyolojik ürünlerdir ve uzun on yıllardır bu gerçek kanıtlanarak gelinmektedir. Bilimsel olmayan savlarla insanları aşıdan soğutmak ağır bir sorumluluk hatta suçtur!”

Madde madde ‘corona’ aşısı
Saltık ‘corona’ aşısıyla ilgili görüşlerini 12 maddede sıraladı:

1- Olumlu Evre 3 raporları yayınlanmadan hiçbir aşı uygulanmamalıdır.

Sözleşmelerde bu koşul temel madde olarak mutlaka konulmalıdır, öyle de yapılmaktadır.

2- Aşı dış alımını Ticaret Bakanlığı doğrudan yapmalı, aracı şirket kullanılmamalıdır.

‘Test edilmeli’
3- Dış alımı koşullu olarak yapılan aşılardan çekilecek uygun örneklem, ülkenin Ulusal Referans Laboratuvarları’nda biyogüvenlik testlerine alınmalıdır. Kapatılmasa idi, bu yüküm Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi’nin idi. Dolayısıyla teknik yeterlik raporu bu özerk bilim kurumundan alınacaktı. Şimdi ise bürokrasi içinde yer alan oradaki BSL-3 düzeyindeki Viroloji Laboratuvarı’ndan teknik biyogüvenlik raporları alınacaktır. Bu rapora dayalı olarak, Sağlık Bakanlığı’nın yine özerk olmayan- bağlı bürokratik kurumu Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TITCK) aşı için uygulama lisansı verecek ve Sağlık Bakanı – Erdoğan – CB Kabinesi uygulamayı başlatacaktır. Bu adımlarda Türkiye’de özerk kurumsal yapılanma eksiği ciddi sorundur ve hızla giderilmelidir.

4- Sinovac yetkilileri hafta içinde Evre 3 raporunu yayınlayacaklarını bildirdiler. Bu aşı Türkiye’de de 12.500 dolayında gönüllüde uygulanmış ve önemli sorun gözlenmemiştir. Brezilya, Endonezya, Çin’de de Evre 3 uygulamaları yapılmıştır. Hatta Çin’de 1 milyona yakın sağlık çalışanı aşı olmuştur ve erken sonuçlar olumludur.

5- Türkiye’de de zaman kazanmak için süreç hızlandırılmıştır, çünkü salgın tüm hızıyla can almaktadır. Atılan her adımın saydam, katılımcı, kamuoyuna açık – denetlenebilir olması zorunludur. Başka türlü halkın güvenini kazanmak çok güçtür; üstelik iktidar şimdiye dek salgın yönetiminde çok ciddi ve süregelen hatalar yapmıştır.

6 -Aşılama hizmetleri toplum katılımı ile düzenlenmeli, önceliklendirme uluslararası bilimsel – etik kurallara uygun yürütülmelidir. Önceki gün Bilim Kurulu’nca saptanan ilkeler yerindedir.

‘Yüzde 90 koruyucu’
7- Sinovac yüzde 90’a yakın koruyucudur. Fiyatı 30 dolar / doz olarak belirtilmiştir, ancak Sağlık Bakanlığı dış alım bedelini açıklamalı ve ülkemizde herkese ücretsiz ulaştırmalıdır.

8- 18 yaş altındaki çocuklara aşı uygulanmayacaktır! Kalan 70 milyon nüfusa iki-üç hafta ara ile iki doz gereklidir. İdeal koşullarda 70 milyon X yüzde 90 = 63 milyon kişi aşı ile bağışıklanmış olacaktır. Salgın halen çok şiddetlidir ve Ro değerinin 5 dolayında olduğu kestirilebilir. Dolayısıyla yüzde 63 toplum bağışıklığı oranı bile, salgını bütünüyle ve hızla sönümlendirmeye yetmeyebilir. Bu bakımdan, hedef kitlede bir kişi bile aşılanmamış kalmamalıdır.

Yüzde 60’ı aşkın toplum bağışıklığına yaygın aşılama ile erişebilirsek, salgının hızını epey düşürebilir, hastalanmaları ve ölümleri azaltabiliriz.

9- Yirmi milyon dolayında 0-18 yaş çocuğumuz bulaşı alabilecek, taşıyıcı ve bulaştırıcı olabileceklerdir. Bu durum önemli bir kırılgan halkadır, okulların bir süre daha kapalı tutulması dahil, gerekli önlemler sürdürülecektir.

‘Sinovac ölü bir aşı’
10- Akıldan çıkarılmaması gereken; aşılanma ile sorunun bitmeyeceğidir. Eldeki aşılar hastalığın bulaşmasını -yayılmasını önlemeden çok, hastalananların ağır geçirmesini, komplikasyonları ve ölümleri azaltma yönündedir. Sinovac bir ölü aşıdır ve hastalığın aşı ile bulaştırılması riski yoktur. Ne denli güçlü bağışık yanıt oluşturacağı ve kalıcılığı, öbür aşılarda olduğu gibi, gerçekte, zamanla öğrenilecektir. Açıklanan koruma oranları deneyseldir ve sınırlı nüfus kümelerine ilişkin ön verilerdir. Maske- uzaklık- temizlik devam!

11- mRNA teknolojisi ile üretilen aşılarda viral RNA’nın insan DNA’sına eklemlenebileceğine ilişkin (integrasyon) bilimsel veri yoktur. Ancak eksi 70-80° sıcaklık gerektirmesi ciddi bir lojistik engeldir. Türkiye’nin bu bağlamda bir altyapısı yoktur.

Eldeki soğuk hava depoları -21° içindir ve SINOVAC bu koşullara uyumludur.

12- Yetmiş milyon insanımıza iki dozdan 140 milyon doz aşı, 30 dolar/doz hesabıyla 4.2 milyar dolar gibi muazzam bir tutara erişmektedir. Tartışmasız biçimde halkın sağlığı seçilerek bu kaynak yaratılmalı ve herkes aşıya ücretsiz erişebilmelidir. Zamanla aşı fiyatları düşer.