BALIK VE BALIKÇILIK

BALIK VE BALIKÇILIK

YAHYA AKSOY
Dünyanın dörtte üçü su ile kaplı olduğuna göre,su ürünleri de aynı ölçüde önemli ve değerlidir. Üç tarafı denizlerle çevrili,
akarsular ve göller bakımından zengin ülkemiz için de su ve su ürünleri büyük önem taşımaktadır.
Deniz sevgisi ile deniz ürünleri sevgisi atasözlerine, öykülere,türkülere ve şarkılara da yansımıştır. İnsanlar, denizler ve deniz
ürünleri birbirinden ayrılmaz bir bütünlük oluştururular. Denizlilerin derinliklerinde yaşayan zenginlik ile insanın derinliklerinde
yaşayan tutkular anlatılmakla bitmez.
Sevgi, sabır,ustalık ve bilgi isteyen balıkçılık, uçsuz bucaksız denizler kadar geniş ve derin bilgi ve araştırma ister.Kirli
sular,bozulmuş doğa dengesi,evsel atıkların akarsdulara ve deniizlere verilmesi vb.yanlışların faturası insanlar çıkar. Misina, olta
takımları,kıstırma, zoka,yüksük, kaşık,çıkrık ve olta kamışları gibi malzemeler de dikkatle kullanılmalıdır.
Dünya turizmine yön ve şekil veren tarih, kültür ,deniz ve su ürünleri her zaman canlılığını ve güncelliğini korumaktadır.İnsanları
ve ülkeleri bu bilince eriştirmek eğitimin de öncelikli görevleri arasında yerini korumaktadır.
Balıklar da, tüm canlılar gibi yaşamlarını rahatça sürdürecekleri hava koşulları , yerleşim yerleri ve beslenme gıdaları arayışı
içindedirler.Bu beklentilere insanların da olumlu katkılarda bulunmaları temel esastır.Sağlıklı beslenmek için hafta da üç kez balık
yenmesi gerektiğini ifade eden uzmanlara kafa verilmesi gerekmektedir.
Amatör ve profesyonel balıkçılara düşen sorumluluklar ve görevler bulunmaktadır.Bu konuda yasalar yerine gönüller
konuşmalıdır.Denizleri kaplayan kirlilik son bulmalıdır.
Suyuna ve huyuna göre yetişen balıklar çok kez ayrıntılı olarak bilinmezler: İstavrit,İzmarit,
İspari,kayabalığı,lapina,karagöz,eşkine,kırlangıç,hani,horozbina,lüfer,palamut,zargana,levrek,çipura,kefal,tekir,uskumru,kolyos,dere
pisisi,camgöz,vatoz, rina, keler,elektrik
balığı,iskorpit,trakonya,yılanbalığı,pavurya,karides,midye,sulina,kalamar,supya,ahtapot,alabalık,sazan,turna,tatlı su
levreği,yayın,dere yılanbalığı,kerevit,hamsi…
Hava koşullarının habercisi olan gök yüzü hareketleri de balıklara ve balıkçılara yol gösterir. Kümeler veya ayrı gruplar halindeki
bulutlar,havanın dengesinin bozulacağını ve rüzgârın sert eseceğini gösterir.Şafak vakti tepelerin çevresini saran bulutlar
yağmurun gelmek üzere olduğunu ,yükselen ve dağılan bulutlar havanın açık olacağına işaret ederler. Gün doğuşu ve batışında
ufka hakim renklerden de çıkarılacak sonuçlar vardır. Koyu, masmavi gökyüzü çoğu zaman rüzgâr ve yağmurun geleceğine
işaret eder.
Balıklar ve balıkçılar bir birlerini çok iyi anlar ve tanırlar. Özellikle balıkların yumurtlama ve döllenme süreçlerinde avcılık yasaktır.
Av malzemeleri de sağlıklı olmak zorundadır. Her balığın kendine özgü bir yaşama ortamı vardır. Buna saygı göstermeyen
balıkçılar geleceklerini karartırlar.
Balık her ülkede ayrı pişer.Tadı,sunumu ve çeşitleri farklı farklıdır.Pekin’de,Semerkant’da, Bişkek’te,
Aşkabat’ta,Bakü’de,Babil’de,Bağdat’ta,Urfa’da,Adana’da,Mersin’de,Antalya’da,İzmir’de,Çanakkale’de, Trabzon’da, Ordu’da,
Rize’de, İstanbul ve Ankara’da,İşkodra’da,Belgrad’da, Amsterdam’da, ABD İndiana’da, Pekin’de,bağdatta, Orta Asya’da ve pek
çok yerde dünya balıklarını doyumuna yiyerek tadına bakan bir mutfak uzmanı olarak kitaplara sığmayacak anılarım
bulunmaktadır. Bunların ayrıntılarını ayrı bir yazıda anlatmak istiyorum.
Ahtapot ye, pot kırma,hamsi ye zihnin açılsın,karagöz ye,gözlerin görsün,denizlerdeki balıkların kralı sayılan LEVREK başta
olmak üzere tüm balıklara ve balıkçılara, Bodrum kıyılarından ve balıkçılığın merkezi Güllük’te selam olsun.Sağlıklı ve uzun
yaşamak için denizlerden ve deniz ürünlerinden uzak durmayın…

YAHYA AKSOY