”Ekonomik krizin bedelini halk ödüyor”

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu
Merkez Yönetim Kurulu yayınladığı bildiriyle  ”Sermayeye Değil Emekçiye Bütçe”istediklerini dile getirdi.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu nun yayınladığı bildiride şu görüşlere yer verildi:

-Meclisin gündeminde olduğu ve plan görüşmelerinde bakanlıklara ayırılan bütçelerde
yurttaşlardan yana bütçe yapılması gerekmektedir.
AKP iktidarının kamu kurumlarını tasfiye ettiği, özelleştirmelerin bütün hizmet kollarına
yayıldığı ve kredili mevduat sistemi ile zenginin parasını koruma çabaları ile yurttaşlara
ayırılan bütçe payı günden güne erimektedir.
Bugün ağır vergi yükleri altında ve yüksek enflasyon oranları ile günden güne yoksullaşan
yurttaşlar bütçenin gelirlerinin yüzde 84’ünü vergileri ile karşılamaktadır.
Bu vergilerin yüzde 65’i doğrudan kesinti ile gelirlerimizden karşılanırken yüzde 35’i ise
toplumun geneline yayılarak dolaylı yoldan hizmet ve tüketimden karşılanmaktadır.
Kur korumalı mevduat faizleri ile parası olanın parasını korumaya çalışan AKP iktidarı bu
yükü vergilerin yüzde 8’ini kur korumalı mevduat faizlerine aktarmıştır.
Bunun yanı sıra kalkınmanın ve ilerlemenin en temel kalemi olan tarım üretimlerine 54
milyar lira ayırırken, bütçeden 565 milyar lira faiz giderlerine aktarılmaktadır.
2022 sonunda 180 milyar 852 milyon lira olması beklenen Merkezi Yönetim Bütçesi’nden
ödenen faiz giderlerinin 2023 yılında 239 milyar 800 milyon lira olması beklenmektedir.
Ülkemizde ekonomik kriz derinleşmekte, yurttaşların yaşam şartları zorlaşmaktadır.
Yurttaşlar; ekonomik krizi çarşıda, pazarda, marketlerde ve alışverişin yapıldığı tüm
noktalarda ağır şekilde hissetmektedir.
Ekonomik krizin her geçen gün ağırlaştığı koşullarda AKP iktidarı sadece krizi izlemekle
yetinmektedir. Ekonomik krizin sorumluluğunu stokçulara, marketlere, muhalefete ve dış
güçlere yüklemekte, yanlış politikalarının bedelini ise yurttaşlara acı bir şekilde
ödetmektedir.
2023 bütçesinde bakanlıkların lüks harcamalarına kaynak ayrılmakta ve aslan payı Saray’a
verilmektedir. 2023 bütçesinde emekliler, işçiler, aileler, çocuklar, kamu çalışanları
bulunmamaktadır. AKP 2023 seçimlerinde devlet hazinesini kullanarak seçim harcamalarını
olağanüstü yükseltecektir. Seçim harcamalarının yükünü emekçilerden kesmeye çalışmasını görmezden gelmiyoruz. Bütçe açıklarını kamunun üzerine tasarruf, yurttaşların sırtına vergi
olarak yüklemesini de kabul etmiyoruz
Siyasal iktidarın, savurganlığının ve bitmez tükenmez lüks hevesinin bedelini bu ülkenin
yoksul yurttaşları ve kamu emekçileri ödemektedir.
2023 bütçesi krizi fırsata çevirenlerin kârını artırmaya yöneliktir. Yurttaşımızın mutfağındaki
temel besin maddelerini karşılamasını değil açlık ve yoksullukla boğuşmasını hızlandırmaya
yöneliktir.
Toplumun tüm kesimlerini oluşturan işçi, memur, emekli, esnaf ve emeğiyle geçinenlerin
ortak talebi 2023 bütçesinde yeterli payı almak, tüm zamların geri çekilmesi ve maaşların
insanca yaşam seviyesine getirilmesidir.
2023 bütçesi yüksek enflasyon oranlarına çare olacak şekilde düzenlenmeli, toplumun tüm
kesimlerinden STK’larla ortak hareket edilerek yurttaşların sorunlarına yönelik
hazırlanmalıdır.
Toplumun çıkarlarını değil seçim yatırımlarını ve sınıfsal çıkarlarını gözetecek bu bütçe
görüşmelerinde yurttaşlardan yana bir tavır sergileneceğinden yana hiçbir iz yoktur.
AKP’nin 2023 bütçesi emekçiler için açlık ve yoksulluktur.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; toplumdan yana olmayan bir bütçeyi kabul
etmiyoruz. Emekçiler, emekliler ve kamu çalışanları olarak sefalet oranlarındaki maaşlarla
üç haneli rakamları aşan enflasyonla mücadele etmeyi kabul etmiyoruz.
Son bir yılda;
Un ve mamullerine yüzde 146.5, ete balığa yüzde 93.7, süt ürünlerine yüzde 108.3, meyveye
yüzde 206.8, sebzeye yüzde 352.9 oranında zam gelen bir ortamda.
Milyonlarca kamu emekçisi, emekli ve emeklilikte yaşa takılanlar olarak;
Kamu-Ar verilerine göre 6 aylık enflasyon farkı yüzde 67 ve yüzde 8 satış sözleşmesinden
oluşan yüzde 75 oranında maaşlarımıza zam yapılmasını talep ediyoruz.
Emeklilikte yaşa takılanların haklarını bir an önce iade edilerek ve staj sigortası, askerlik
borçlanması dâhil herhangi bir şartın dayatılmasını kabul etmiyoruz.
Gelir vergisi adı altında kademeli olarak artan vergi oranları ile emekçilerin her ay
yoksullaşmasının önüne geçilerek, vergi oranının yüzde 15’e sabitlenmesi ve vergi dilimi
oranlarının yeniden değerleme oranında arttırılarak gelir vergisi soygununa son verilmesini
talep ediyoruz.

AKP iktidarının yıllardır ekonomik zulüme uğrattığı yurttaşlar ve milyonlarca kamu
emekçisi olarak iktidara geldikleri günden itibaren yurttaşların alım gücünden sermayeye
aktardıkları refah paylarını iade edip, insan onuruna yakışır bir hayat sağlayabilecek bütçe
istiyoruz.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu
Merkez Yönetim Kurulu