KIRIK UMUTLAR TÜRKİYESİ

Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri için bir masa etrafında toplanan farklı yapıdaki altı
parti; umut oluşturmayı bütünüyle unutan muhalif seçmeni, adeta yeniden hayata
bağlamıştı. Ne var ki, uzun sürmedi bu diriliş. Ahmet Davutoğlu’nun; yetkilerin eşit olmaması
halinde ittifakın dağılacağına ilişkin yaptığı açıklamanın şoku henüz etkisini yitirmemişken,
milletvekili pazarlıklarının dışarı sızması ve de Meral Akşener’in dağıtıp devirdiği büyülü
masa, hızla enkaza dönüştürmüştü yaratılan umutları. Başka bir deyişle, muhalif seçmen
heyecanla gün sayıyorken seçimlere; altılı masa liderleri, sergilenen akıl dışı davranışlarla
kırıp parçalamıştı umutları…

Ekonominin dibe vurduğu, yoksulluğun zirve yaptığı, çökertilmiş kurumlarıyla sürekli
savrulan, demokrasiyle yönetilen ülkeler listesinde yer almadığı gibi mafya ve göçmen yurdu
diye anılan bir Türkiye’de iktidar olma şansını adeta geri iten altılı masa liderlerinin tutumu
büyük bir yalnızlığa itmiş görünüyor muhalif kesimi. Seçimlerin ardından üç ay geçmesine
rağmen, altılı masa liderlerinin didişmeyi sürdürerek, yenilginin faturasını birbirlerine
çıkarma çabası ve de kurulan ittifakın gereksizliğine dair ikiyüzlü tavırları ise iyice
derinleştiriyor bu yalnızlığı. Erdoğan’ın ne yapıp edip seçimleri vermediği görüşünün bundan
böyle, muhalefetin ne yapıp edip seçimleri verdiği görüşüne dönüşmesi kimseyi şaşırtmaz
herhalde.

Yerel seçimlere 7 ay gibi bir zaman dilimi kalmışken; söz konusu liderlerin eski ortaklarını
kırıp incitmeleri bir yana, kararlı bir meydan okumayla seçime kendi başlarına gireceklerini
ilan etmeleri ilginç değil doğrusu; bu tutum onların birbiriyle geçmişte yaptıkları alışverişin
bir yansımasıdır aslında. Tanıklık ettiğimiz şeyler utanç veren pazarlıklar için el yükseltme
değilse eğer, gözü kara bir meydan okuma olduğuna hükmedebiliriz sanırım…

28 Mayıs seçiminin ardından adeta dünyası yıkılan seçmen, Kemal Kılıçdaroğlu’nun;
“Dünyanın sonu değil,” deyişini unutur mu bilinmez. TBMM’ne rüyalarında bile
göremeyecekleri biçimde CHP’nin sırtında taşınan diğer partilerin sözcü veya liderlerinin (SP
ve DP hariç ) vefasız yaklaşımları bir yana; ne masayı deviren Meral Akşener, ne de
diğerlerinin öz eleştiri yapmaması; dahası, yukarıda da vurgulandığı üzere yenilgiyi
birbirlerinin üzerine yıkma çabası seçmenin içine işlemiş durumda. Her konuda ıstırabı
katlanan insanlar artık anlamakta güçlük çekiyor altılı masa liderlerini. Ancak onlar, 28 Mayıs
gecesi milli enkazımızın üzerine eklenen kırık umutların yaratıcısı olduklarını fark etmemiş
gibi davranmayı sürdürüyorlar; kem küm ederek…

Ferruh SİDAR
31 Ağustos 2023