”Anayasaya uyacaksak değiştirelim”

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, anayasa değişikliği çalışmaları için Meclis’te grubu olan parti ziyaretlerine  başladı.

Bugün ilk olarak CHP’yi ziyaret eden Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile bir araya geldi.

Kurtulmuş; Bu parlamento uzun yıllar içerisinde temsil kabiliyeti en yüksek parlamentodur. Halkımızın verdiği oyların yaklaşık yüzde 95’i bugünkü parlementoda temsil ediliyor. Burada çok sayıda partinin olması demokratik bir tartışma zeminini kuvvetlendirmesi bakımından da önemlidir.dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel de görüşmeyle ilgili şunları söyledi:-Bir şeyin yenisini teklif ediyorsak, örneğin ‘Yeni bir elbise alalım’, giyeceksek alalım. Giymemek üzere yeni elbise alınır mı? Biz anayasaya uyacaksak anayasayı değiştirelim. En iyisini yapalım sonra yine uymayalım. Geçen sefer de iyisini yaptınız. Bu sözün Başkana ait olmadığını herkes bilsin. Geçen sefer de iyisi yapıldı ama yapılan o anayasaya uyulmadı, uyulmuyor.

Bir yeni anayasa konuşurken bir kere mevcut Anayasa’ya tam uyum beklemek bizim hakkımızdır. Bu konudaki hassasiyetlerimizi ilettik. Vatandaşın sorunlarıyla ilgili de söyleyeceğim şudur: Anayasa tartışmaları -daha önce de yaşandı- siyasetin üzerine bir sis olarak çöküp de diğer meseleleri görünmez kılıyorsa burada vatandaşın menfaati olmaz. Bugün sorun, yoksulluk, işsizlik, artan fiyatlar, yüksek enflasyon ve insanların yoksullaşmasıyken biz anayasa konuşup, bir sis indirip bu sorunları görünmez kılıyorsak biz vatandaşın mesajını alamamış oluruz.”

“SİYASİLER EL SIKIŞMAZSA DEMOKRASİ DÜŞMANLARI EL OVUŞTURMAYA BAŞLAR”

“O açıdan yarın Sayın Erdoğan’la yapacağımız görüşme de benim önem atfettiğim bir görüşmemdir. Eğer bir şeyin yenisini alacaksak, kullanacaksak alınır. Anayasa yapacaksak, uyacaksak yapılır. Anayasaya uyulmuyorken yeni anayasa yapsanız ne olur, yapmasanız ne olur? Bu hassasiyetlerinizi Sayın Başkana ben de açıklıkla ifade ettim. Ama burası parlamento. Konuşulan yerdir. Siyasiler el sıkışmazsa demokrasi düşmanları el ovuşturmaya başlar. O yüzden el sıkışacak, müzakere edilecek ama sorumlu olduğumuz kitleler için de mücadele edilecek. Bizim anlayışımız bu.