Kırtasiye alışverişinde çok dikkatli olunmalı

Okul alışverişinde sağlığı tehdit eden kırtasiye ürünü tehlikesi

Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Çağatay Güler, çocukların sağlığını tehdit eden kırtasiye ürünleri için uyardı: Çocuklarda solunum yolu hastalıkları çıkabilir ve uzun vadede kanser başlar. Çocuklarda alerji, cilt rahatsızlığı gibi sorunlar görülebilir.

Okulların açılmasına sayılı günler kala veli ve öğrenciler kırtasiye alışverişine başladı. Farklı renk ve görüntüsüyle dikkat çeken kırtasiye ürünleri, çocukların sağlığını tehdit edebiliyor. Merdiven altı olarak tabir edilen denetimsiz kırtasiye ürünleri, alerjilerin yanı sıra çocuklarda solunum yolu hastalıklarına ve uzun vadede kansere neden olabiliyor.

Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Çağatay Güler, denetimi yapılmayan kırtasiye ürünlerinin tehlikelerini Elips Haber’den Deniz Dalgıç’a anlattı. Güler, Türkiye’de kırtasiye ürünlerinin denetiminin Sağlık Bakanlığı tarafından değil, Sanayi Bakanlığı tarafından yapıldığına dikkati çekerek, “En büyük tehlike denetimin Sanayi Bakanlığı’nda olması. Bu Sanayi Bakanlığı’nın işi değil. Sağlık Bakanlığı bu işi üzerinden atmış sadece tedavi kurumları genel müdürü gibi çalışmak istiyor. Sizin vatandaş olarak herhangi bir okul malzemesinin sağlığa zararlı olup olmadığını belirleme şansınız yok. Bunun bu işi bilen kişilerce laboratuvar denetlemeleriyle izlenmesi gerekiyor” dedi.

Standarda uygun olmayan merdiven altı kırtasiye ürünlerinin çocukların sağlığını tehdit ettiğine dikkat çeken Güler, “Çocuklarda solunum yolu hastalıkları çıkabilir ve uzun vadede kanser başlar. Buna başlatıcı deriz. Bir de geliştirici vardır. Şimdi başlar 20 sene sonra geliştiricinin etkisiyle devam eder. Vatandaş bu kimyasal maddelerin sağlık üzerindeki etkileri daha sonra çıkacağı için tehlike olarak görmüyor. Çocuklarda alerji, cilt rahatsızlığı gibi sorunlar görülebilir. Görülmemesi de bunun bir zarar vermediği anlamına gelmiyor. Mesela karaciğerinde çok büyük tahribat yapar. Vatandaş farkına bile varmaz” diye konuştu.

“Fitalat adlı kanserojen madde bulunuyor”

Çanta, matara, kalem, defter, silgi, yapıştırıcı gibi kırtasiye malzemelerinin her birinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Güler, “Avrupa’da kırtasiye malzemeleri arasında en fazla kağıt ve kağıttan yapılan ürünler kullanılıyor. Kağıtta bioxcin dediğimiz tehlikeli bir madde vardır. Onu yaymayan özellikte kağıt olması lazım. Bu vatandaşın bileceği bir iş değil. Mesela sulukların polikarbon olmaması lazım. Sert, beyaz, arkasını gösteren, cam gibi olan plastik polikarbondur. Cam önerisinde bulunamıyoruz. Çünkü çocuk koşarken düşer, cam kırılır, bir yerini keser. Bu nedenle termosların içinin çelik dışarının plastik takviyeli olmasının bir zararı yok. İçinin çelik olması maliyeti yükseltiyor. Ayrıca defalarca doldurulup kullanılan plastik şişeler var. Onlardan kaçınmak lazım. Piyasada çok çeşitli plastiklerden yapılmış maddeler var. Bu plastiklerin bir kısmının bileşiminde fitalat var. Fitalat kanser yapar bir maddedir. Kanser yapar maddelerin olmaması gerekiyor” dedi.

Defter, kalem, silgi gibi ürünlerin kokusuz olmasının önemini vurgulayan Güler, “Kokulu olması çocuklar için tehlikelidir. Hoşa giden kokular gereksiz bir kimyasal yüktür. Onların çoğu kanser yapar maddelerdir. Çocuk malzemeleri standarda uygunsa sorun yok. Ama bunların merdiven altlarının birbirinden ayırt edilmesi vatandaşın yapacağı bir iş değil. Bunlarla ilgili denetiminin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılması lazım” diye konuştu.

“Uzun vadede kansere yol açabilir”

Çocuklarda solunum yolu hastalıkları çıkabileceğini ve uzun vadede kanser başlayabileceğine dikkat çeken Güler, “Buna başlatıcı deriz. Bir de geliştirici vardır. Şimdi başlar, 20 sene sonra geliştiricinin etkisiyle devam eder. İçinde çözücü varsa bunları kullanırken çok dikkatli olmalı. Çocuk solumamalı” dedi. Sağlığı tehdit eden kimyasal maddelerin sağlık üzerindeki etkisinin uzun zaman sonra çıkabileceğini anlatan Güler, “Vatandaş bu kimyasal maddelerin sağlık üzerindeki etkileri daha sonra çıkacağı için tehlike olarak görmüyor. Belki yıllar sonra ortaya çıkacak bir durumu tehlikenin olmadığı gibi algılıyoruz. Çocuklarda alerji, cilt rahatsızlığı gibi sorunlar görülebilir. Görülmemesi de bunun bir zarar vermediği anlamına gelmiyor. Mesela karaciğerinde çok büyük tahribat yapar. Vatandaş farkına bile varmaz” diye konuştu.

Kaynak: https://www.elipshaber.com/